FİLİZ BAHÇIVAN

Şamanizm İlkel kavimlerde görülen, ruhlarla insanlar arasında aracılık yaptığı ve hastaları iyileştirme gücüne sahip olduğu kabul edilen Şamanlar çevresinde yoğunlaşan inanç sistemidir. Ata ruhlarına ve doğa varlıklarına tapınmaya dayanan eski bir Asya dinidir. 

Şamanizm, Türklerin Müslümanlığa geçmezden önceki inanç sistemi imiş. 

Türkler İslamiyet'i kabul edeli asırlar oldu, ancak kökenlerden tam olarak kopmuş sayılmazlar. Eskiden Şamanizm inancına sahip olan Türkler, yaşayış tarzlarını çoktan değiştirmiş olsalar bile bazı geleneklerden kopamamışlardır. Gidenin arkasından su dökmek, tahtaya üç kez vurmak gibi daha onlarca gelenek. 

Şamanizm nedir, ne değildir? Şamanizm'den günümüze gelen adetler nelerdir? Tüm bu merak edilen soruları gerçek bir Şaman'a sorduk. 

Öncelikle sizi tanıyalım. Ne yapmaktasınız, neyle uğraşmaktasınız?

Adım Sunay Özdemir. Sıcak bir yaz günü Brüksel'de dünyaya gözlerimi açmışım. Doğduğumda takvimler 1985 yılını gösteriyormuş. Aslen Akşehirliyim, 2005 yılında, Güzellik Uzmanı olarak ilk eğitimi tamamladım ve Angels beauty adinda Guzellik ve therapie merkezim var.

Sonra ki yilarda Eğitimlerimi Refleksoloji uzmani, kinesiyoloji, Naturopati, litoterapi, jeobiyolog, Reiki Master Hocasi olarak devam ettim.

Küçük yaşlarda ruhsal yanım ile her zaman bağlantı içerisindeydim yalnızca bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum o yaşlarda bazı rüyalar görür ve ritüeller yapardım bazen beni başka evrenlere ya da boyutlara seyahat ettiren rüyalar olurdu, yirmili yaşlarda derin bir uykudan uyanır gibi aracısız bir biçimde kendi ruhsal kaynaklarıma yöneldim ve ata ruhlar tarafından şifacı olarak yönlendirildim ve Şaman eğitimlerine başladım şu an reiki ve Şamanist olarak terapi yapmaktayım.

Bu dünyadaki yaşam yolculuğunda eşim Ömer gemici, Kişisel Gelişim ve Reiki master hocası olarak en büyük destekçim oldu.

Bize Şamanlık hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Şamanizm atalarının manevi mirasını taşır, asırlardır sözlü olarak iletilir. Doğadan ayrı olmadığımızı, onun bir parçası olduğumuzu varsayıyor. Bir evrensel inanc sistemi olarak kabul edilir. Enerjiye dayalı astral boyutun varlığını kabul eden, rituelleri ve mantralari olan bir sistemdir ve halen günümüzde yasatılmaktadır, geçmişlerde yasamış birçok kabile, toplum vs. .halen daha izlerini taşımaktayız ve uygulamaktayız farkında olmadan.

Şamanizm benim için saygı olarak soylayabilirim, doğadaki canlı, cansız tüm varlıklara öncelikle bir saygı vardır.

Şamanizm asla başka bir insanı, varlığı, hayvanı, ağacı vs.. birbirinden üstün görmez, çünkü hepimizin enerjiden yaratıldığını bilir, Samanizmde’de bir yaratıcı vardır ve ‘GÖK Tanrı'dır. Doğada her şeyin bir ruhunun var olduğuna inanır”

Bizim Türk dilimizde ‘şifacı veya Kam kelimesini kulana biliriz.

Şamanlık ilk olarak ne zaman ortaya çıkmıştır?

Şamanizm'in tarihteki anayurdunun Orta Asya Türkleri ve çevrelerindeki diğer halklar olduğu düşünülse de, Çin, Tibet, Japonya, Avustralya, Endonezya yerlilerinde ve hatta Amerika’da görülen Şamanizm’in tarihte ilk ortaya çıkışını bilmek biraz zor. Fakat Şamanizm'in ortaya çıkışı, hala devam eden araştırmaların neticelerinde Paleolitik Döneme kadar tarihlendirilebiliyor. 

Yine de Türklerin kültüründe çok eski zamanlardan itibaren görülen Şamanizm, binlerce yıldır süregelen yolculuğunda, günümüzde de hala gözlemleyebileceğimiz tüm gelenek ve öğretileriyle devam etmekte.

Şamanizm bir din midir, yaşam tarzımızdır?

Şamanizm bir din değildir, Şamanizm yaşam felsefesi, şifacı veya yaşam rehberi olarak adlandıra biliriz. 

Tek Tanrılı dinlerin çoğu Şamanizme mi dayanıyor?

Şamanizm’in tanımına bakılacak olursa Tek Tanrıcılık felsefesi veya inancıdır. Bir Tanrı olduğunu ve bu Tanrı’nın her şeye gücünün yettiğine inanır. Bu gibi vasıfları ile Gök Tanrıcılık ve Tek Tanrıcılık olarak da anılmaktadır. Şamanizm’e bu iki yakıştırmayı yapmak yanlıştır çünkü Şamanların bu iki din ile de bağlantısı yoktur, Şamanizm animiz inançlara yakın ritüellerin bir uygulamasıdır. Şaman, ruhlar dünyası ile yaşayanlar arasında aracılık yapan bireyden başkası değildir.

Şamanlık Türklerden mi geliyor?

Şamanizm, Türklerin Müslümanlığa geçmezden önceki inanç sistemi ve yasam felsefesi idi.

Şamanizm’in tarihteki anayurdunun Orta Asya Türkleri ve çevrelerindeki diğer halklar olduğu düşünülse de Çin, Tibet, Japonya, Avustralya, Endonezya yerlilerinde ve hatta Amerika’da görülen Şamanizm’in tarihte ilk ortaya çıkışını bilmek biraz zor. Fakat Şamanizm’in ortaya çıkışı, hala devam eden araştırmaların neticelerinde Paleolitik Döneme kadar tarihlendirilebiliyor. Yine de Türklerin kültüründe çok eski zamanlardan itibaren görülen Şamanizm, binlerce yıldır süre gelen yolculuğunda, günümüzde de hala gözlemleyebileceğimiz tüm gelenek ve öğretileriyle devam etmekte.

Öyle ki, kökeni orta Asya ya dayanan Türk ırkının, yüzyıllar boyunca başından gecen her turlu dini, fiziki ve coğrafi değişikliğe rağmen farkında bile olmadan halen gerçekleştirdikleri, Türklerin ilk kabul ettiği yaşam felsefesi olan Şamanizm den gelen adetler bütünüdür. 

Nedir bu adetler? 

1- Kurşun dökmek: Kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu "talih, saadet unsurunu" geri döndürmek için yapılan bir sihri ayindir.

2- Dilekte bulunmak isteyen kişilerin türbe ve ağaçlara bez, çaput, ip bağlaması

3- Anadolu düğünlerinde gelinin başı üzerinden kuruyemiş. Pirinç gibi şeyler atmak.

4- Yeni doğum yapmış kadınların civarında kırmızı objeler ve aksesuarlar bulundurmak, yanında bir kişinin kalmasını istemek.  

5- Mezarların ayak ucunda bulunan küçük suluklar; ruhların susadıkları zaman kalkıp oradan su içmeleri inancına dayanır. Ayrıca kuşların, böceklerin o suluklardan su içmesinin, ölmüş kişinin ruhuna fayda edeceğine inanılır

6- Bir çoğumuzun çok sık yaptığı bir eylem: "Tahtaya vurmak"

Eski Türkler göçebe oldukları için, daha önce girmedikleri ormanlara girerken, ormandaki kötü ruhları kovmak için ağaçlara vurup bağırarak gürültü çıkarırlarmış. Bu davranış aynı zamanda doğa ruhlarına kötü olayları haber verip, onlardan korunma dilemek amaçlıdır. Tahtaya vurma adeti, sadece Türk kültüründe değil birçok Avrupa kültüründe de vardır.

Tütsüler, nazar ve lohusa dönemiyle alakalı tüm uygulamalar. vs.

Şamanlığın en belirgin özelliği nedir?

Şamanın en temel özelliği ruhlarla temas duruma geçebilme özelliğidir. bu gücü sayesinde mistik parçalanma (ölüp dirilme), hastalık tedavisi, kutsama gibi misyonlarını gerçekleştirebilir.

Şamanlar enerjileri yönlendirme, istedikleri gibi çekip çevirme yeteneğine sahip kişilerdir. Gerçi tam olarak istedikleri gibi denemez, menfaat doğrultusunda olmaz bu. 

Kötü ruhlarca hapsedilen (Anadolu'da nazar denilen hadise) enerjileri özgür bırakabilir.

Şamanlar, kendilerinin de nasıl sahip olduklarını bilmedikleri gizli güçleri vardır. 

Birtakım ritüellerle kötü enerjileri bertaraf ederek şifa verirler.

Şamanlığın bir kutsal kitabı var mı?

Şamanizm, insanlığın belki de en eski yasam felsefesinden biridir. Herhangi bir kurucusu veya kutsal kitabı olmadığı gibi ortaya çıkış tarihi de belli değildir. Şamanizm'in köken olarak anaerkil dönemde ortaya çıktığı tahmin edilmektedir.

Şaman kimdir, herkes Şaman olabilir mi?

Herkesin şaman olması mümkün değildir. Şamanlar seçilmiş insanlardır ve nadiren soylarında şaman bulunmayanlar arasından seçilir. Büyük şamanlar kendi isteğiyle değil ruhların çağırısı sonucu şaman olurlar. Şamanlık atasından kalanlar ise küçük şaman olur.

Ergenliğe geçiş döneminde görülen belirtiler şamanlığa geçişin ilk belirtileridir.

Şamanın amacı nedir?

Şamanların temel görevlerinden biri olan ruh alemleri ile işbirliği içinde olmaları gösteriyor ki, görünenin ötesinde görünmeyenin de arayışı içerisinde olan ilkel insanlar, görünmeyen bu güçlerin sorgulamasını içselleştirmişler ve araştırmışlardır. Görünmeyen dünya ile olan bağlantıları sayesinde edindikleri deneyimler doğrultusunda elde edilen bilgiler ya da öngörüler, kuşkusuz mucizevi olaylar olarak yorumlanmıştır. Bu sebeple samanlardan kuşku duymayan ilken insanlar, gizemli esrime deneyimleri sayesinde arzularına yön verebilmişler ve güç kazanmak için bu deneyime katılmaya razı olmuşlardır.

İlkel insana göre açıklaması zor olan bir takım doğa olaylarını açıklamak için kullanılan yöntem ruhani güçlere işaret etmektir. Açıklanamayan bu ruhlarla iletişim sağlayan birinin olması da iç huzurunu sağlamaktadır.

İletişime geçilen ruhlar (esprits); ölen birinin ruhu, ata ruhları, doğa ruhu, kült ruhları, çeşitli nesnelerin ruhları olabilir. O halde bir şamanın tek görevi ruhani dünyayla iletişim  kurmak değildir, bir öğretici olarak insanların iç huzurunu sağlamak, onları cesaretlendirmek ve açıklanamayan olaylara açıklık getirerek toplumda düzeni sağlamaktır. 

Böylece bir şamanın, toplumun psikolojik sorunlarına da çözüm bulduğu anlaşılabilir.

Şaman bazı sırları ortaya çıkarmak için ruhlarla iletişime geçer, bazı durumlarda ise hasta insanların ruhunu çaldığına inandığı kotu ruhları def etmek için ritüeller kullanır. Ayrıca şamanın kurban törenlerinde törenin yapıldığı yerde bulunması, yalnızca insan ruhlarının yol göstericisi değil, hayvanların ruhlarının da yol göstericisi olduğunu gösterir.

“Şaman”, “güçlü gözle” veya “kalbiyle” görerek gizli alemlere seyahat edebilen kadın veya erkektir. Şaman yardımcı ruhlarla doğrudan iletişim kurarak hastalığın ruhsal nedenini bulur ve kayıp ruh parçalarını geri getirir, kayıp gücü yerine koyar ve spiritüel blokajları kaldırır. Şamanlar hem geçmişte hem de günümüzde şifacı doktor, dinsel figür, psikoterapist, mistik ve hikaye anlatıcıları olarak görev yaparlar.

Şamanizm bizlere varolan herşeyin canlı olduğunu ve ruh taşığını öğretir. Şamanlar tüm yaşamı birbirine bağlayan yaşam ağından ve herşeyin içinde yaşayan ruhtan bahsederler. Yeryüzündeki herşey birbiriyle bağlantılıdır ve yeryüzü, yıldızlar, rüzgar vb. yaşam formlarından ayrı olduğumuza dair her inanç bir yanılsamadır. Ve şamanın toplumdaki rolü insanlar arasında ve insanlık ve doğa güçleri arasındaki uyum ve dengeyi sağlamaktır.

Hekimliğin Şamanların en çok sözü edilen özelliklerinden biri olduğunu biliyoruz.

Gelen hastalara ne tür tedaviler uygulanıyor? Tedavide kullanılan ilaçlar nelerdir?

Şamanizm kısa bir sunum ile başlar. kisi, kendi geçmişinde önemli olaylara çağrıda bulunarak, kendisini neyin getirdiğini ayrıntılı olarak ya da değil açıklayabilir.

Şaman bu tartışmayı "çerçeveleyecektir", çünkü bir yandan ne bir sırdaş ne de bir psikoterapist, ve diğer yandan da yaklaşımını çok fazla bilgiyle etkilememeyi tercih eder: alanı sezgilerine açık bırakmayı tercih eder. Tedavi surecinde herhangi bir Ilac tafsiyle edilmez veya verilmez.

Kişi uzanır ve ritüel başlar. Beyaz adaçayı şamanı ve kullanacağı nesneleri arındırmak için tütsü olarak kullanılır. Ayin, bir koruma bölgesi oluşturmayı ve şamanı müttefik ruhları tarafından desteklenen bakımını yerine getirmesi için değiştirilmiş bir bilinç durumuna sokmayı amaçlıyor. Bu duruma ulaştığında, (örneğin çıngıraklı, davul) şaman önce davula şamanik bir yolculuk yapar ve işe yarayacak ne olduğunu görebilecek ve karışık olanı çözmeye başlayacaktır. Şamanın icra ettiği en önemli ritüellerden biri şamanik yolculuğudur, gizli alemler Aşağı veya Alt Dünya, Orta Dünya ve Yukarı Dünyalardır. 

Şaman, farklı bir bilinç durumuna girerek zamanın dışına ve gizli alemlere, birçoklarının deyimiyle sıra dışı gerçekliğe, yolculuk yapar.

Şamanlar sorunun ruhsal boyutuna bakarlar. Bir sorunun duygusal veya fiziksel boyutta gerçekleşiyor olabilir ama şaman ruhsal dengesizlik veya uyumsuzluğu arar.

Şamanın yardımcı ruhları nedeni teşhis eder ve sonra da şifalandırma için gerekli tedavinin uygulanmasına yardım ederler. Şaman olarak, şifa enerjilerine kanal olmak için yardımcı ruhları ve evrenin gücüyle birleşir.

Sorunların farklı nedenleri vardır ornek kronik depresyon, kronik intihar eğilimleri, kronik rahatsızlıklar, kronik şanssızlıktır. Negatif düşünce, ruh kaybı ve ruhsal ihlal veya başka bir ruhun ele geçirmesidir, büyü vs.

Bütün şamanların büyücü, kâhin, falcı olduğu doğru mudur?

Toplumda şaman şifaci, büyücü, Kâhin, falcı veya sihirbazlar olarak adlandırılıyor.

Maalesef geçmişten günümüze gelen öğretiler veya ezberler Saman kelimesini yanlış algılanmaktadır, öyleki Şamanlar büyücü, Kâhin, falcı değildir. Ne yazık ki, bu yanlışlıklar kelimenin gerçek anlamını kaybetmesine neden oldu. İlk olarak 13. yüzyılda kullanılmış olan "şaman" sözcüğünün eski Türkler tarafından kullanılmadığını öncelikle belirtmek gerekir. Eski Türkler ’de şaman sözcüğü yerine "Kam" sözcüğü kullanılmıştır. Eski Türker'de dini törenleri yöneten kişiye “Kam” denildiği, eski Çin kaynaklarından anlaşılmaktadır. Altay Türkeri'nin günümüzde “şaman” anlamında kullandıkları Kam sözcüğü, araştırmacılara göre en az 5. yüzyıldan bu yana yaşamaktadır.

Şaman, “hastalıkları gideren, acıları dindiren, çılgınlıkları, saraları yatıştıran, hastalara ilaç yapan kimse” anlamında, “otacı” diye anılmıştır. Çin kaynaklarına göre, Kırgızlar’da şamanın adı Gan’dır. Altaylılar şamana Kam, kamların yönettikleri törenlere de "kamlama" demişlerdir. Moğolca’da şamanın karşılığı ise Böge’dir.

Şamanlar denince akla ilk gelen şaman davuluyla yapılan ayinler ve ayinlerin vazgeçilmez içeceği Ayahuasca iksiri oluyor. Okurlarımıza kısaca yapılan ayinden ve ayinde içilen iksirden bahseder misiniz?

Samanların ağırlıklı olarak kullandığı davul Hakaslarda; at derisi, sepet yapımında da kullanılan söğüt dalları ve kayın ağacından yapılıyor. Davulun içindeki sapında ise şamanın Yer Altı dünyasına ulaşmasını sağlayan 12 delik bulunuyor. Tokmağa da kötü ruhları kovmak için kamçı görevi üstlenen bez ve deri parçaları asılıyor. Bilimsel çalışmalara göre sıradan bilinç durumunda beyin dalgalarımız beta durumundadır. Amaşaman veya şamanik uygulamacı ritmik davul vuruşlarını dinlerken beyin dalgaları önce alfa seviyesine ve daha sonra da daha derin olan teta seviyesine doğru yavaşlar. Ve bu teta seviyesi, şamanın özgür ruhunun yardımcı ruhlara ulaşabileceği görünmeyen alemlere yolculuk etmesine izin verir.

Şamanın davulunun asıl parçaları değiştirilmese de derileri ve asılan bez parçaları gibi şeyleri değiştirilebiliyor. Hatta davul, bir kişi ölürken o evde bulunuyorsa kirlenmiş olduğu düşünülereke derisi hemen yenileniyor. İşte bu nedenle, şaman hasta birinin evindeyse ve kişinin ölümünün kaçınılmaz olduğu düşünülürse, şamanın eşyaları o evden çıkarılıyor. Ayrıca davul, şamanın ülümüyle birlikte parçalara ayrılıp, gömüldüğü ağacın dallarına asılıyor.

Şamanlar transa girmekiçin çeşitli bitkiler, müzikler ya da tütsülerden yararlanabilir, onlardan bir tanesi de Peru ve Brezilya’da yetişen ayahuasca isimli bitki.

Yeri gelmişken, ayahuasca haricinde sinek mantarı – gelin mantarı (amenita muscaria), sihirli mantar (silosaybin mantarı), salvia divinorum, peyote gibi başka bitkilerin de rituel sırasında kullanıldığını belirtmek isterim. Entojenik bir bitki olan ayahuasca, doğadaki en tesirli halüsinojenlerden biri olarak gösteriliyor.

İnsanın boyut değiştirerek, kendisiyle hesaplaşması olarak da ifade edilen ayahuasca deneyimini yaşayanlar, genellikle ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını gördüklerini söyleyebilir.