RÖPORTAJ: SUAT GÜN

Bu yıl Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen onuncu “Boğaziçi Zirvesi’nde” “Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru” konusu ele alındı. Ünü yurtdışına taşan “Türk Kamu Diplomasisi Önderi Cengiz Özgencil’in kurduğu ve her yıl başka bir konunun ele alındığı yüksek vizyonlu “Boğaziçi Zirvesi” üç gün sürdü ve başarı ile gerçekleştirildi. 

Birbirinden güzel stantların ve sergilerin açıldığı zirvede dikkatimizi çeken konular “Göbekli Tepe Sunumu”, “Türk Savunma Sanayindeki gelişmeler”, “Yapay Zekâ”, “Küresel Ticaret”, “İstanbul Hava Limanı”, “Enerji Geçişi Jeopolitiği”, “Sürdürülebilir Kalkınma”, “Nükleer Enerjide Uluslararası İşbirliği”, “Akıllı Tarım”, “Eğitim” gibi daha sayamadığımız birçok konu ele alındı. 

Dünyanın her tarafından gelen bu işlerin uzmanı politikacı, yazar, gazeteci, bilim adamı, akademisyen ve uzmanlar konuştular, nasıl bir dünya hayal ettiklerini anlattılar. Bu zirveden fazlasıyla istifade ettik. Cengiz Özgencil ve Kızı Elif Hanımın bu zirvedeki başarısı kelimelerle ifade edilemez. Bundan sonraki yazılarımızda zirvede tuttuğumuz notları sevgili okurlarımıza anlatmaya devam edeceğiz.

Zirvenin giriş bölümünü süsleyen stant ve sergiler çok dikkat çekici idi. Bunlardan biri de Beyzanur Akıncı Kaplan’ın açtığı resim sergisi idi.

Yurtdışında birçok başarıya imza atan sanatçı Beyza Nur Akıncı Kaplan Londra da açtığı iki kişisel sergisinin ardından, Türkiye’de ilk kişisel sergisini 10. Boğaziçi zirvesinde açmıştı. 

Klasik sanatların esintilerini ve motiflerini soyut resimlerde hayata geçiren sanatçı, kendine has üslubuyla bir ilke imza atarak sanat danışmanları ve koleksiyonerlerin yoğun ilgisini üzerinde toplamıştı.  

Yerli yabancı birçok bürokrat ve iş insanının davetli olduğu Boğaziçi zirvesinde, uluslararası koleksiyonerlerin ilgi ile takip ettiği sanatçı, eserlerinde anlattığı felsefi konularla farkındalık yaratmayı hedefliyor. Çizim sanatı ile felsefeyi birleştiren, resimlere sanatla karışmış bir ruh kazandıran Beyza Hanımın çalışmaları dikkat çekiyordu. 

Panel izlemek için gelen- giden hava almak için dışarı çıkan her dinleyici her sunucu resimlerin karşısında dakikalarca duruyor resimlerdeki manayı çözmeye çalışıyordu. Resimlerin teması bu güne kadar kimsenin ele almadığı veya hayal edemediği bir özellik taşıyordu. Beyza Hanımın resim tekniği, güzellik ve zarafet kavramına sizin anlam yüklemeniz esasına istinat ediyordu.

Beyza Hanıma çizdiği resimler hakkında sorduk şunları söyledi.

Ressam Beyzanur: Sanat hayatım klasik sanatlar eğitimi ile başladı. Klasik sanatların farklı dallarında çok değerli hocalardan birebir eğitim aldıktan sonra aslında başlangıçtan beri hedefim olan klasik sanatların modern sanatlarla birleştirilmesi konusunda icraatlar da bulunmayı hedefledim ve kendime has bir üslup geliştirdim. Bu üslupla yurtdışında beğeni ve takdir topladı ve kişisel sergilerimi uluslararası camiada tanıtmaya başladım.

Ressam Beyzanur: Eserlerinde genellikle soyut gözüken çalışmaların içinde klasik minyatür ezgileri bulundurarak felsefi konulara değinmek istediğini belirtiyor. Sanatseverler uzaktan baktıklarında soyut eserler görseler de derinlemesine incelediklerinde çok farklı bir eserle karşılaşırlar. Anlamı anlamaya çalışırlar.

Beyza Nur Hanıma sorduğumuzda sanata olan bu bağlılığınız nereden geliyor sorusuna verdiği cevap şöyledir: 

Bazı farkındalıklar yaratabilmek adına mesaj veren eserler üretmeyi seviyorum. Her sanatsever eserleri incelerken kendinden bir parça da katabiliyor kendine göre yorum yapabiliyor. Eser üzerinde düşündükçe anlam derinliği yaratıyor.

Bu zirveye kaç eserle katıldınız?

11 eserle katıldım sergiye. Malzeme olarak çok karışık materyalleri bir araya getiriyorum; bunların arasında akrilik, guaj, kanvas, ahşap üstü boyamalar, el yazmaları ve türevleri mevcut.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Yurtdışında birçok proje hazırlığımız var. Geçtiğimiz sene bir sosyal sorumluluk projesinde bulundum. Gelecek sene de farklı bir proje hazırlığı içerisindeyiz. Bir sanatçı olarak sosyal sorumluluk projelerinde var olarak sanatsal yönde kendimi daha da nitelikli hissediyorum ve bu tarz projelerin içerisinde bulunmaktan mutluluk duyuyorum.

Bizim kanaatimize göre: Sanatçının çok boyutlu ve yüksek nitelikli çalışmaları Türk sanat tarihi anlayışında çığır açacak gibi görünüyor.