RÖPORTAJ: Habib BABAR

O tam bir sinema hastasıydı… Rol aldığı 250’yi aşkın filmde hep dayak yedi. Türk Sineması’nın efsane jönlerinden Cüneyt Arkın’la oynadığı bir filmde birinci kattan düşerek neredeyse ölüyordu. Evet sözünü ettiğimiz emektar oyuncu Kadir Kök… Yeşilçam’ın birçok jönüyle kamera karşısına geçen ve kötü adam rollerinde oynayan iyi kalpli oyuncu 1939 yılında Lüleburgaz’ın Kayabeyli Köyü’nde dünyaya geldi. Sinema sanatçısı olmayı çok isteyen Kök,artist olmak için köyünden geldiği İstanbul’da figüran olarak ilk filmini Cüneyt Arkın’la oynadı. Türk Sineması’na yıllarını veren Kadir Kök,bir çok meslektaşı gibi çok sevdiği sinemadan uzak zor şartlar içinde yaşam mücadelesi veriyor… Yeşilçam deyince gözleri dolan emektar oyuncu ile bakın neler konuştuk…

SİNEMAYA NASIL BAŞLADINIZ,EN ÇOK HANGİ JÖNLE KAMERA KARŞISINA GEÇTİNİZ?

Ben Lüleburgaz’lı köylü bir ailenin çocuğuydum ve köyle çiftçilikle uğraşıyordum. Ancak tam bir sinema hastasıydım. Hep oyuncu olmak istiyordum. Bir gün İstanbul’a akrabalarıma geldim.Yanıma 2 kişi alarak artistleri görmek için Yeşilçam Sokağı’na gittim. Orada  Hüseyin Zan’ın figüran bürosuna gittim ve artist olmak istediğimi söyledim. 5 lira verip kaydımı yaptırdım.

SENDEN JÖN OLUYORSA BENDEN NEDEN ASKER OLMASIN

SONRA NE OLDU?

1975 yılında Cüneyt Arkın’ın başrollerini oynadığı ‘Vatan ve Namık Kemal’filmi çekiliyordu. Beni çağırdılar. Ben bu filmde asker rolü oynayacaktım. Elimdeki süngüyü,elleri bağlı Cüneyt Arkın’ın boğazına dayadım. O bana sinirlenerek’Çok o silahı boynumdan’dedi. Bende çekmem deyince iyice sinirlenmeye başladı bu kez…’Senden Asker olur mu’dedi. O öyle konuşınca ben de ‘Senden artist oluyor da ,benden neden asker olmasın’diyerek karşılık verdim.

200’Ü AŞKIN FİLMDE OYNADIM

BU  SÖZÜNÜZ ÜZERİNE BİRŞEY DEMEDİ Mİ?

Gülmeye başlıyor… Demez mi… Çekimden hemen sonra yanıma gelerek danışmanına ismimi yazdırdı. İşte o günden sonra Cüneyt Arkın’dan hiç ayrılmadım.200 filminde oynadım. Ondan hep dayak yedim.

PEKİ TÜRK SİNEMASI SİZCE NE DURUMDA?

Bu sorumuz karşısında gözleri doluyor…. ‘Ahhh Yeşilçam Ahhh’ diyerek içini çekiyor… Türk Sineması’nda her geçen gün güzel gelişmeler oluyor. Ancak Yeşilçam zevkini vermiyor..O dönem herkes oyunculuğu sanat için yapardı. Hiçbir arkadaşımız harika paralar kazanmadı. Karın tokluğuna setten sete koşuyorduk desem doğrudur. Sinemaya yıllarını veren o temel taşlara gerçekten değer verilmedi. Birçok arkadaşımız hala zor durumda… Bizim dönemimizde filmlere emek verilirdi. Oyunculara da değer veriliyordu. O kadar çok dizi ve sinema filmi çekiliyor ki anlatamam. İşte Yeşilçam’ın o kahramanlarına ne yazık ki yer verilmiyor. Aslında bizlere baba, dede rolleri verilebilir. Kadın oyunculara ise nene,anne…  Ama nerede… Yeşilçam filmleri gerçekten büyük bir emek ile çekilirdi. O filmlerle şimdi ki filmler arasında dağlar kadar fark var.

CÜNEYT ARKIN’IN VAZGEÇİLMEZLERİYDİK

 YANİ SİNEMADAN PARA KAZANMADINIZ?

Hayır kazanmadım. O önem yapımcılar senet verirdi. Film bittikten sonra seneti verip paramızı alırdık. Tabii alamadıklarımız da oluyordu. Durum böyleydi ancak oyunculara da değer veriliyordu.

CÜNEYT ARKIN FİLMLERİNDE SİZİN DIŞINIZDA BAŞKA KİMLERİ OYNATIRDI?

Cüneyt abi çok sevdiğim bir insandır.Ben rahmetli Cevdet Balıkçı,Çetin Başaran gibi daha bir çok arkadaş onun vazgeçilmez ekibiydik.Onun bizlere büyük emeği geçti.Gerçekten çok kaliteli bir jöndü. 

OYUNCULUĞA DEVAM EDİYOR MUSUNUZ?

Ben sinema hastası bir insanım. Sinema benim hayatımın bir parçasıdır. Ancak biraz önce de belirttiğim gibi artık işlere çağrılmıyoruz. Yani büyük projelerde yokuz.Parasız kalmamak için çocuk tiyatrolarında oynuyordum. Pandeminin başlamasıyla maalesef bunu da yapamıyorum artık. 

OYUNCU ARKADAŞLARINIZLA KGÖRÜŞÜYOR MUSUNUZ?

Bazı arkadaşlarımla görüşüyorum tabi ki… Birçok arkadaşımız yaşamını yitirdi. Bazıları da İstanbul’u terk etti. Çünkü kirasını ödeyemez durumda arkadaşlarımız vardı. İstanbul’da geçinmesi zordu. Mecburen İstanbul’u terk etti.

CÜNEYT ARKIN BENİ MORG’TAN ÇIKARDI

BAŞINIZDAN GEÇEN VE HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSNİZ?

Size gerçekten unutamadığım bir anımı paylaşacağım… Yani siz dinlediğinizde şok olacaksınız valla… İstanbul’da ‘Doktorlar’dizisi çekiliyordu. Ben bir bayanın yerine dublörlük yapacaktım.Birinci katın camını kırarak aşağıda bulunan brandanın üzerine düşecektim. Brandacılar beni izlemekten brandayı açmayı unutmuşlar… Neyse aşağı atladım ve beton zemine çakıldım. Doktorlar geliyor,bana bakıyor. Yapılacak bir şey yok, Allah rahmet eylesin diyorlar. Beni ambulansa bindirip Numune Hastanesi’nin morguna kaldırıyorlar..

YANİ SİZİ ÖLDÜ SANIP MORGA MI KALDIRIYORLAR?

Aynen öyle oluyor…Bu duruma üzülen Cüneyt Arkın, set ekibine ‘Kadir oyununu oynadı mı diye soruyor. Onlar da ‘Kadir Öldü’ diye yanıt veriyorlar.Arkın,’15 yıllık adamımla birçok tehlikeli sahneler yaptığımız halde bir şey olmadı Nasıl ölür, şuan neredeyse beni ona götürün diyor ve hastanenin morguna geliyor. Morgta üzerimdeki çarşafı kaldırarak elimi tutuyor. O arada bende onun elini tutmuşum. Durum böyle olunca hemen doktoru çağırıyor. Benim ölmediğimi söyleyerek acil servise kaldırıyor. Hiç zaman kaybedilmeden hemen ameliyata alınıyorum. Ve birkaç gün sonra kendime geliyorum. Cüneyt abi 6 ay boyunca kendi evinde bana baktı.

Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyorum..

Yeşilçam’a yıllarını vermiş emekçileriyle sıkça röportajlar yapıyor ve onları unutmuyorsunuz. Yeşilçam oyuncularını unutmadığınız ve röportajlarınızda yer verdiğiniz için ben size teşekkür ederim Habib bey…

BAZI ÖNEMLİ FİLMLERİ; Hem Döğüş Hem Seviş (Fedai)1971,Dadaloğluu (Kara Halilin Adamı)1971,Altın Mı Aşk Mı (Fedai)1971,Ölüm Ferman 1970,Yiğitlerin Dönüşü 1970, Kurt Kanı 1970,Kan Ve Kurşun 1970,Cemo 1970,Canlı Hedef 1970,Bir Çuval Para 1970,Mihracenin Gözdesi 1969, Mahallenin Namusu 1969, Garibin Mezarını Taştan Oyun 1969 Yedi Köyün Zeynebi 1968, Kara Güneş 1968,Bağdat Yolu 1968,Azize  1968, İslamoğlu 1966