Geçtiğimiz yıllar da ‘Vur Dizine’ ve ‘Duvardaki Gülüşler’ şarkısı ile büyük beğeni toplayan Ayşegül Coşkun, yepyeni teklisi ‘Liman’ ile karşımıza çıktı.

Güzel bir yaz şarkısı olan ‘Liman’ı bizlerle buluşturan Ayşegül Coşkun, şarkının bu kadar beğenilmesinden oldukça mutlu.

Bizlerde kendisiyle bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba Ayşegül nasılsın?

İyiyim teşekkür ederim Elif’ciğim. Sen nasılsın?

Teşekkürler. ‘Liman’ adında yeni bir şarkı ile karşımıza çıktın. Şarkı bize gelene kadar ne gibi yollardan geçti?

Uzun bir süreç yaşadı. Çok büyük bir emek var bu şarkının arkasında diyebilirim. Üç yıl önce yazdığım bir şarkı fakat bu yıl profesyonel olarak üzerinde çalışıldı. Hatta aranje olarak üç aranjeden sonra beğendik şarkıyı. İnsanların beğenmesi açısından daha soft soundlar kullanıldı.

Liman nereden geldi aklına?

Misafirliğe gittiğim bir evin bahçesinde bana o kadar ilham veren şeyler vardı ki kuşların ötüşü havanın güzelliği, içimden tam yaz geldi ve hayal kurmaya başladım. “Tekne ile gezsem ülke ülke ne güzel olur” diye düşünürken oradan aklıma geldi. ''Bu güne varmış yarına yokmuş sana rast gelsin limanın çokmuş'' bir ilişkide olsam karşı tarafta biraz çapkın olsa derken şarkı bu şekilde başladı.

Güzel bir klip olmuş. Klip ile ilgili neler söyleyeceksin?

Yorucu bir çalışma oldu bizim için. Müzik camiasındaki çoğu klibi çeken Hasan Kuyucu çekti klibimizi. Müthiş bir ekiple sabah altıdan gece üçe kadar Ümraniye platolarında klibimi çektiler.

“Seven Sevdiğine Liman Olsun”

Peki, hayatımızda kimler bizim limanımızdır?

Mümkünse kimselere liman olmayalım. Bizim değerimizi bilecek insana liman olalım. Limandan kastım gerçekten değer verilecek bir kadın gerçekten ailesi olarak kabul edeceği erkeğe liman olsun mümkünse.

En son ‘Duvardaki Gülüşler’ adlı şarkıyı bizlerle buluşturmuştun. Onun süreci nasıl ilerledi?

‘Duvardaki Gülüşler’ şarkısında bir gün mutfakta otururken duvarda ki eski arkadaşlarımın fotoğraflarına ve eski hediyelere bakarak geçmişi hatırladım. Duvarda ki gülüşler derken orda yaptığımız gülüşleri anlattım.

O zaman çoğu şeyden ilham alıyorsun. Her an bir şey çıkabilir senden diyebilir miyiz?

Elbette Elif. Mesela restoranda otururken kahvemin yanında kurabiye var bir kuş geldi ve kurabiyemden küçük küçük yemeye başladı. Ben kahvemi içerken o kuş başka kuşları da getirdi ve kurabiye tüm masaya dağıldı ve ben kahvemi içerken onları seyrettim. O arada başka bir şarkı çıktı onu da bir daha ki projede işlemeyi düşünüyoruz.

Harika... Peki, İrem Derici'nin bir ara peşinde olduğu duymuştuk. Görüşüyor musunuz?

Kendisi ile görüşmedim. Onun projeleri benim projelerim derken bir türlü fırsat bulamadık. Fakat menajerler aracılığı ile bir iletişim sağlandı. ‘Duvardaki Gülüşler’ ilgisini çekmiş Twitter'dan yazmış ''Hatun bu nasıl şarkı acilen tanışalım'' diye. Cevap yazdım fakat üç gün sonra yazabildim gittiğim tatil dolayısı ile telefonum çekmiyordu. Sonra Uçan Kuş'a bir açıklamam oldu; “İrem Hanım mesaj atmış çok sağ olsun çok seviyorum kendisini” şeklinde. Umarım tekrardan bir araya geliriz.

Bu şarkıların öncesinde çıkan ‘Vur Dizini’ ve Bahadır Tatlıöz’le yaptığınız ‘Cuk’ şarkısı vardı. Genel olarak şarkıların ile ilgili neler söylemek istersin?

Şuan bir sürü şarkısı acemilik kliplerini izlemek istemezler bile çünkü hiç bir şeyin farkında değilsiniz. Ama git gide kendinizi öğreniyorsunuz. Bu aslında büyük bir başarı. Kendini iyi aktarabilmek. Bunu yapabildiğim için artık bir klipte referans görüntülerinden stylinge kadar her şeyi ile kendim ilgileniyorum.  ‘Gerçeğim Seninle’ ile başladık olaya şarkıyı aranje ettirdim bir aranjöre. İlk şarkım olduğu için bir acemilik var tabi. Klipsiz kaldı o zamanların imkânları ile. ‘Gerçeğim Seninle’den bir iki sene sonra Bahadır Tatlıöz ile tanıştık ve ‘Cuk’u yaptık, sağ olsun çok yardım etti. Şarkımın hem aranjesini yaptı hem de klibini çekti. Seda Sayan'ın dediği gibi “ben bu günlere kolay gelmedim, tırnaklarımla” geldim. Kadın gerçekten çok haklı büyük bir emek gerektiriyor. ‘Cuk’ şarkımı çok kişi bilmiyor ama benim büyük emeğim ile yaptığım bir şarkı. Bu bana çok şey öğretti beni çok geliştirdi diyebilirim. Liman klibinde kendimi çok iyi anlattığımı düşünüyorum. Dediğim gibi stylingden ışıklandırmaya kadar her şey kendi kararım ile yapıldı. Referans görüntülerini yönetmene ve müzik şirketine gönderdim “böyle bir şey istiyorum” dedim. Kıyafetlerine kadar bütün detaylarda kendimi iyi anlattım. 

Biraz seni tanıyalım istiyorum. Müzisyen bir ailen var ona rağmen albüm çıkartmana sıcak bakmamışlar. Nasıldı o günler?

Ben aslen Erzincanlıyım biliyorsunuz bizde Anadolu kültürü var. Ama ben İstanbul'da doğdum büyüdüm, buranın kültürü de var ailenin kültürü de var.  Erzincanlı olmaktan çok mutluyum oranın bana kattığı gırtlaklar var özellikler var samimiyet var. Çocukken hep şarkı söyleyen bir kızdım şarkı söyler dans ederdim.  Rahat doğal samimi biriyim. Müziği geliştirmek için elimden geleni yaptım. İlkokulda bir gün şarkı söyletmeye başladılar derken okulun son yıllarına kadar hep müzik kolu başkanlığı yaptım. Tertip ve düzeni de severdim.

Ailenden kim müzisyen?

Babam müzisyen, üflemeli enstrümanlar çalıyor. Mey, ney gibi.

Sende çalabiliyor musun?

Piyano çalışıyorum. Sesimi çalıştırmak için akor basarak çalışıyorum.  Şarkılarımda ve bestelerimde kullanabilmek için akorlar ile çalışıyorum.

Şimdilerde ailenin tepkisi ne durumda?

Bu işlerde kadın olmanın dezavantajları olduğu için endişeleri vardı. Klasik “sana güveniyorum fakat çevre kötü” deyimi mevcuttu. Bir ebeveyn olarak sorumluluklarını yerine getiriyorlar tabi ki. İşi bilmedikleri için insan görmediği karanlıktan korkar onlarda bilmedikleri için istemiyorlardı. Onların zamanında Emel Sayın'da vardı ben bu işin Emel Sayın'ı olmak istiyorum. “Bana güvenin bu işin en güzel tarafında olmak için emek veriyorum” dedim.

Çocukların müziği seçmelerini istemeyen ailelere ne söylemek istersin?

Birincisi çok kızıyorum. Sebebi de, çocukların hangi yöne eğilimi olduğunu keşfetmeleri için öncelikle onları incelemeleri lazım.  Kendini bilen çocukların lütfen önünde durmayın demek ki o konuya bir ilgisi var. Sizin yaptığınız en kötü şey o çocuğa zaman kaybettirmek çünkü çocuk eninde sonunda istediği yöne yönelecek. Küçük bir çocuğun yeteneklerine doğru destek verirsen o çocuğa en büyük yardımı etmiş olursun.

“Patronuma Kızıp Kendisine Şarkı Yaptım”

Müzikte eğitimin yerini her zaman önemli görüyorsun sence neden bu kadar önemli?

Çünkü ben müzik eğitimini üniversitede okuyamadım. Ailem beni garantiye alabilmek için konservatuara göndermedi. Biraz benim çekingenliğimden oldu sanırım. Ticaret lisesine yazdırdılar bankacılık okudum. Üniversitede İşletme Fakültesi bitirdim bankada bir yıl çalıştım bana göre olmadığını fark ettim. O ara beste yapmaya başladım.  Patronuma sinirlenip şarkı yaptım bakalım ileride ki günlerde çıkartmak nasip olur belki. 

Kaç dilde şarkı söyleyebiliyorsun?

Farsça söylüyorum. Yunanca söyleyebiliyorum. İspanyolcayı da ekleyebilirim. Fakat daha çok şarkıları biliyorum dillerden ziyade. 

Konser ve sahneler nasıl gidiyor?

Sahnelerim iyi gidiyor. Toplantılarda, yemeklerde, özel günlerde sahneler alıyorum. ‘Liman’dan sonra konser teklifleri gelmeye başladı. Kıbrıs ve Antalya sahneleri için görüşmeler halindeyiz.

Konserlerinde olmazsa olmaz şarkın var mı?

Aşkın Nur Yengi'den ‘Ay İnanmıyorum’. Bayılıyorum bu şarkıya. Ayla Çelik'ten Bağdat'ı çok severim harika bir şarkı. Haluk Levent'ten söylemeyi severim. Med Cezir’i de çok severim. Gerisi artık repertuar.

Günümüzdeki müzik sektörünü nasıl değerlendiriyorsun?

Değişim sürecinde. Çok iyi bir değişim sürecinde.  Her şeye daha çabuk ulaştığımız için kanımıza daha çabuk giriyor. İnsanlar artık yeni şeylere daha açık hale geldi. Arz talep meselesi diyebiliriz.

Sosyal medyanın hayatımızın bu kadar içerisinde olması doğru mu sence? Sende çok aktif kullanıyor musun sosyal medyayı?

Hiç bir şeye bu doğru veya bu yanlış diyemem. Artık her şey çabuk çabuk değişebiliyor. Çağ oraya doğru gidiyor gençler elinde telefon ile geziyor. Oralara girebilmelisin ki dinlenebilesin. Eskiden plaklar vardı sonra kasetler sonra yerini CD’lere bıraktı. Artık işler dijital ortamda gelişmeye başladı. Yakın zamanda CD’lerin dahi nostaljik kalacağına inanıyorum.

Tekrar dünyaya gelsen kim olmak isterdin?

Ayşegül Çoşkun.Yani tekrar kendim olmak isterdim.

Şu an yapamadığın ve yapmak istediğin bir şeyler var mı?

Bir şey kaybetmedim çünkü yapmak üzereyim.

Seni şaşırtan gündem başlıkları desem neler söylersin?

Doların yükselişi. Yurtdışına gittiğin zaman o kadar para harcıyorsun ki her şeyin çok pahalı olduğunu düşünüyorsun aslında değil onlara göre.

Oyunculuk teklifi gelse kabul eder misin?

İyi bir proje olursa evet.  Kamera yeteneğimin iyi olduğunu düşünüyorum. Kamerayı görünce değişiyorum kameraya aşığım diyebilirim.

İleride bir ülkede yaşama imkânın olsa nereyi tercih edersin?

Türkiye. Aşığım ülkeme.

“İşime Aşık Bir Kadınım”

Aşk kadını mısın?

Aşk kadını mıyım??? İş kadınıyım. Aşkı müziğe odakladım. Aşktan çok değer veririm. Aşk benim için her hangi bir şeye hissettiğim süper bir his. Küçük bir çocuk göreyim onun zarifliğine doğallığına âşık olabilirim.

Radikal bir karar ile evlenebilir misin?

Ne zaman ne yaptığımı ben bile tam kestiremiyorum. İkizler burcunun bir özelliği her günüm farklı hiç belli olmaz evlenebilirim de. Hiç evlenmeme kararı alabilirimde bilemiyorum.

Yakın gelecekte ne gibi projeler ile karşımıza çıkacaksın?

Yakın gelecekte bir düet olabilir, yabancı bir sanatçı ile bir düet olabilir, filmlere şarkı yapıyorum onlar çıkacak. İki ülke arası ortak yapımlar ile iki pazara birden girmeyi düşünüyorum. Şarkıların edisyon haklarını Universal'a veriyorum. Dünyadan şarkılarımı isteyen olursa ki sürprizler olabilir.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Şarkılarımı yapabilmek için çok uğraştım. Müzik eğitimi almayı çok isterdim. Şan diksiyon piyano gibi konularda eğitimi dışarıdan almaya devam ediyorum. Konservatuar açığını kapatmak adına çok uğraştım. Yeni nesile ve arkadaşlarıma lütfen bu işle uğraşacaksanız eğitimini alın. Bu şarkıları sizler için yapıyorum.  İnsanların psikolojilerini iyileştirmek için şarkı yaptığımı ve bunun için dünyaya geldiğime inanıyorum. Ailelerin çocuklarının önünü açmaları gerektiğini ve bunları anlatacak bir sanatçı olmak benim hedefim. 

Doğum Tarihi: 17 Haziran 1985

Burcu: İkizler

En sevdiği huyu: Yeniliklere açık olmak

En sevmediği huyu: Çok sabırlı olmak

Uğurlu sayısı: Yok

En sevdiği renk: Siyah hariç her renk

En sevdiği çizgi film: Ayı Yogi

En sevdiğin söz: Elbet bir gün elmasın üstündeki toz kalkacaktır.

Söyleşi: Elif Günay

Fotoğraf: Umut Anıl Süslü