RÖPORTAJ: AZİZ KARATAŞ

Hepimiz onu ‘Koçum Benim’ şarkısıyla Ankaralı Ayşe olarak tanıdık. Samimi tavırları, gülen gözleri ve güzel sesiyle hepimizin yüreğine taht kuran Ayşe Dinçer ile önceki gün Önce Vatan Gazetesi olarak bir araya geldik. Sözleri duayen Şair Ahmet Selçuk İlkan’a ait olan ve daha önce Ferdi Tayfur’un da yorumladığı ‘Her şeyi bitirdik’ şarkısını yeniden yorumlayan ünlü sanatçı, müziğe olan tutkusunu ‘Ben müziği seçmedim aslında, doğuştan itibaren müzik beni seçti. İyikide beni seçmiş. Çünkü müzik benim nefesim, aşım, ekmeğim…’ Sözleriyle aktarıyor. 

Ayşe Dinçer, nam ı diğer Ankaralı Ayşe hepimizin tanıdığı, sevdiği takdire şayan sanat kimliği olan bir sanatçı. Peki, Ayşe Dinçer kimliğinin oluşum sürecini bizlere anlatır mısınız?

2008 yılında yapmış olduğum Koçum Benim isimli şarkımla o dönemki şirketimle birlikte vermiş olduğumuz bir karardı Ankaralı ayşe ünvanı.2008 dedim ama 26 senelik bir müzik geçmişim var benim.

Her şeyin en başına dönecek olursak müzik hayatınızın başlangıcı olarak nitelendirdiğiniz ve sonrasında gelişen süreci bize anlatır mısınız? 

Klasik bir cevap olacak ama müzik benim hayatımda çocukluğumda başladı.Başlangıç noktam mahalledeki çocukluk arkadaşlarımı toplayıp onlara konser vererek başladı. (Gülüyor)

Sizi müziğe özendiren şeyler nedir?

Bunun açılamasını şöyle yapayım. Ben müziği seçmedim aslında, doğuştan itibaren müzik beni seçti. İyikide beni seçmiş. Çünkü müzik benim nefesim, aşım, ekmeğim.

Sözleri duayen Şair Ahmet Selçuk İlkan’a ait olan ve daha önce Ferdi Tayfur’un da yorumladığı ‘Her şeyi bitirdik’ şarkısını yorumladınız. Neler söylemek istersiniz?

Açıkçası büyük risktir. Böylesine klasikleşmiş halk tarafından sevilmiş eserleri yeniden okumak ve yeniden sevdirmek. Benim için de büyük bir riskti. Ama iyiki de bu riski göze almışım. Sevenlerimiz tarafından çok beğenildi ve takdir topladı. Demek ki hep birlikte doğru yerde doğru karar vermişiz. Benim için bir sınavdı. Bu sınavı da başarı ile tamamladığımıza inanıyorum.

Bu şarkının hayatınızda önemli bir yeri var mı?

Evet.. Hayatımda çok önemli bir yeri var. Bu şarkıyı seçerken ve okurken çok büyük sorumluklarımın olduğunu farkettim. Rahmetli kayın babam Turgut Ergen'in çok sevdiği bir şarkıydı. Onun anısına okumak arabesk adına okumak çok büyük sorumluluktu benim için.

Müzik dünyasındaki soluğunuzu neye borçlusunuz? Bu olmasaydı sanatçı olamam dediğiniz bir şahıs ya da olay var mı hayatınızda?

Şahıs yok. Yüce rabbimin yazdığı bir yazı. Ol demeseydi hiç birşey olmazdı.

Sizce sanatçıların toplumda ki görevleri nelerdir?

Bunu saymakla bitmez. O kadar çok var ki..Bir iki tanesini söyleyeyim...Bir sanatçının Kılığı,kıyafeti,konuşmaları,davranışları ve yaşam tarzı her zaman herkese iyi bir şekilde örnek teşkil etmeli.

Şarkı yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin hangi ortamda, hangi materyallerle, nasıl bir coğrafyada yazmayı tercih ediyorsunuz?

Duygu öyle birşeydir ki; Ne zaman ne yaşayacağınızı bilemezsiniz..Şarkı yazma ilhamınında ne zaman nerede geleceğini bilemem..Ben şarkılarımı, ruhuma mesajlar geldiği anda yazarım.

Bir sanatçı olarak dinlediğiniz ve beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir?

Belkıs Akkale…Ve kulağıma hoş gelen bütün müzik türleri ve sanatçıları ayırt etmeden dinlerim.

Hedefinizi nasıl daha açık, net ve ölçülebilir hale getirebilirsiniz?

Benim hedeflerim her zaman spontene gelişmiştir. Doğru bulduğum, başaracağıma inandığım her şey benim o anda hedefimdir.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Mutluluk…Ve bir sonraki hedefe daha inanarak ulaşmak.

Eğer sanatçı olmasaydınız hangi işle meşgul olmak isterdiniz?

Çocuk esirgeme kurumunda çalışmak isterdim. Çünkü her anımı oradaki çocuklar ile geçirmek isterdim.

Sahne ve konser çalışmalarınız var mı?

Her zaman. Tabii ki var. Genellikle halk oylaması ile halk konserlerine çıkıyorum.

Gelecek ile ilgili projelerinizden söz eder misiniz? Önümüzdeki dönemde bizi nasıl bir süreç bekliyor?

Yeni projelerimiz var tabiki. Vakti ve zamanı geldiği zaman projelerimizi paylaşıyoruz ve paylaşmaya devam edeceğiz.

Bu piyasaya girmeden önce sanatçılık dünyası size karşıdan nasıl görünüyordu?

Müziğe başlamadan önce çocuk olduğum için.(Gülüyor) Bilemiyorum ama müzik ve müzik dünyası benim her zaman hedefimde, duygularımda, ruhumda olanımdı. Bu piyasa ile alakalı korkutucu şeyler anlatırlardı ama geldim gördüm ki kişiliğinizi bozmadan bütün dürüstlüğünüz ile ve doğrularınızla haraket ederseniz müzik dünyası muhteşem bir şey benim için. Demek ki korktuğumuz şeyleri ve tüm çirkinlikleri, aklını ve duygularını yanlış kullandığında insanoğlunun kendisi yaratıyormuş.

Kendinizle ilgili en çok neler şaşırtıyor sizi şu sıralar?

Bu hiç benlik bir soru değil.(Gülüyor) Ben kendimi her zaman şaşırtabilen bir insanım zaten.

Başarılarınız ve tarzınız ile fark yaratan bir sanatçısınız. Sizi diğer sanatçılardan farklı kılan başarınızın nedenini öğrenebilir miyiz? 

Bu soruya diğer sanatçılardan demeyelim de. Başarılı ve işini düzgün yapan bir çok sanatçı var bu piyasada. Benim için hepsinin temelinde işimi severek yapmak vardır.Ben işimi çok severek yapıyorum. Fark dersenizde doğal oluşum. Kamera arkasında neysem kamera önünde aynı şekilde yaşayan biri olmam.

Sizce önemli olan çok şeye sahip olmak mı, az şeye ihtiyaç duymak mı? En fazla nelere sahip olmak istersiniz?

Her şeyin az oluşu ve öz oluşu güzeldir. Bence herşeyin azı ve özü yeterlidir benim için. Mesela 50 kişilik bir ekiple çalışırsınız. Hiç bir şey üretilmez. Bazende  5 kişilik bir ekip ile çalışırsınız, 50 kişinin yapamadığı iş çıkar ortaya. Sonuç az konuşma çok iş. Bizim oralarda kısaca bu soruyu şöyle anlatırlar size. ''Çenen değil, elin çalışsın.''

En fazla sahip olmak istediğim şeyi yaşıyorum zaten. 'Huzur'.

Bu sektörde kadın müzisyen olarak edindiğiniz en büyük tecrübe nedir?

Bu sektörün içinde kendi kendine sahip çıkabilme. Evlenene kadar evimin hem erkeği hem kadını oldum.

Sanat adına başka ne tür çalışmalarınız var?

Sanat olarak değerlendirirseniz çok güzel el örgüsü yaparım. (Gülüyor)

Son olarak, dinleyicilerinize, sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Yıllarca beni gönüllerinde taşımış olmaları sevmeleri karşısında onlara teşekkür etmekten ve sonsuz saygı duymaktan başka ne diyebilirim ki.? Bu birlik ve beraberliğimiz ömür boyu devam etsin inşallah.

Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…