Ankara barosuna kayıtlı, boşanma davaları üzerine çalışan Av. Bilgehan UTKU ile bir araya geldik ve boşanma davaları süreçlerinden, nafakaların belirlenmesinden, kadınların boşanma sonrası haklarına kadar tüm merak ettiklerimizi kendisine sorduk…

Hoş geldiniz, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Hoş bulduk. Av. Bilgehan UTKU ben. Ankara barosuna kayıtlı serbest avukat olarak çalışmaktayım. Yoğunluklu olarak boşanma davası üzerine faaliyet gösteren bir hukuk bürosunun kurucu avukatlarındanım. Ankara barosuna kayıtlı olmakla birlikte Türkiye’nin her yerinde boşanma davalarına ilişkin avukat talebinde bulunan kişilere vekillik etmekteyim. İnsanların özellikle evlilik birlikteliklerini sonlandırmak için yola çıktıkları bu süreçte onların hayatlarına dokunabilmek taleplerinin karşılığını alabilmek en büyük hazlardan birisi benim için.

Boşanma davalarında avukat zorunlu mudur?

Boşanma davalarında avukat zorunluluğu bulunmamaktadır. Kanunda buna ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamakta. Ancak her işte olduğu gibi hukuki işlerde de davaların takibinin profesyonel ve alanında uzman bir avukata teslim edilmesi talep edilen sonuçlara ulaşmakta fayda sağlamakta. Nasıl ki bir yeriniz ağrıdığında hekime başvuru yapmak mecburiyeti içinde hissediyorsak kendimizi, hukuki ihtilafların çözü mü için de avukattan yardım almak kişinin yararına olacaktır. Uygulamada gördüğüm en büyük yanlışlık dava takiplerinin kişilerin kendileri tarafından yönetiliyor olması. Zira kaş yapayım derken göz çıkarabiliyor insanlar. Hukuk öyle bir düzen ki çeşitli kuralları barındırmakta ve bunlardan birinin yanlış yapılması zincirleme sonuçlar doğurabilmekte. Boşanma davası bakımından da avukatın önemi çok fazla. Nitekim insanlar hayatları boyunca belki de bir kez boşanacaklar ve bunun izlerini bir ömür boyu taşımak zorunda kalabilecekler. Bence avukat zorunluluk olmasa da bir gereklilik. Düşünsenize; haksız bir boşanma davasıyla karşı karşıya kalıp da tazminat yükümlüsü olduğunuzu ya da çocuklarınızdan uzaklaşmak zorunda kaldığınızı. Ne kadar da kötü değil mi? İşin ciddiyetinde olmak gerek. Bu işin şakası yok. Bir bakmışsınız ne eviniz ne arabanız ne paranız ne de çocuklarınız var. Tüyler ürpertici.

Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma nedir?

Anlaşmalı boşanma Medeni kanunumuzun 166’ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre eşler evlilik birlikteliğini sonlandırmaya karar vermişler ve bu işi anlaşarak gerçekleştirmek istemişlerse boşanma avukatı vasıtasıyla hazırlanmasını tavsiye etmekle birlikte hazırlayacakları anlaşmalı boşanma protokolünün hakim tarafından kabul görmesi ile boşanmış olacaklardır. Anlaşmalı boşanma tabi ki de çekişmeli boşanmaya nazaran daha hızlı sonuç doğuran bir boşanma türü. Eşler nafaka, çocuk ve mallar konusunda anlaşmışlar ise hazırlanan protokolü dava dilekçesi ile birlikte Aile mahkemesine sunmaları gerekir. Eşlerden birisi ya da her ikisi tarafından yapılacak başvuru sonrasında hakim bir duruşma günü verecek ve bu duruşma gününde tarafları dinleyecek. Tarafların düzenledikleri protokolün kanuna ve ahlaka uygun olduğuna kanaat getirir ve medeni kanunda yer alan hususları da barındırdığına kanaat ederse boşanmaya karar verecektir. Çekişmeli boşanma tarafların boşanmanın sonuçları hususunda anlaşamamaları durumunda ortaya çıkan bir dava türüdür. Taraflar boşanmaya sebebiyet verene tarafın karşı taraf olduğunu ve kusurlu olduğunu düşüyor iseler ve de anlaşma hususunda ortak paydada buluşamıyorlarsa bu durumda çekişmeli boşanma sürecine girilmiş olacaktır. Burada önemli olan husus davayı açan tarafın iddia ve savunmalarını hukuka uygun olarak dilekçelerinde belirtmeleridir. Boşanmaya konu olan olaylar açık bir şekilde belirtilmeli boşanma avukatının uygun gördüğü tanıklar iddiaların ispatı bakımından tanık listesinde sunulmalıdır. Çekişmeli boşanma adı üzerinde tarafların çekiştikleri birbirlerine husumet yönelttikleri bir dava türüdür. Anlaşmalı boşanma davasına göre daha uzun sürmekle birlikte anlaşılamayan hususların elde edilebilmesi maksadıyla mücadelenin verildiği bir davadır.

Peki, anlaşmalı boşanma süreci ile çekişmeli dava süreci ne kadardır? Ne kadar sürede dava sonuçlanır?

Anlaşmalı boşanma davasında taraflar protokolü mahkemeye sunduktan sonra verilen duruşma gününde hazır bulunup hakim tarafından huzurda dinlenir. Hakim protokolü uygun görürse aynı gün boşanmaya karar verir. Tek celsede boşanma olarak da halk arasında nitelenen anlaşmalı boşanma davasında ilk duruşmanın verildiği gün boşanmaya karar verileceğinden ortalama olarak 1 ay içinde boşanma gerçekleşmiş olacaktır. Ancak çekişmeli boşanma davası için aynı şeyi söylemek tabi ki de mümkün değildir. Zira ön inceleme duruşması, tanıkların dinlendiği duruşma, karar duruşması ve sair ara duruşmalar ile birlikte süreç uzayacaktır. Anlaşmalı boşanma davası her halükarda süre bakımından oldukça karlıdır.

Boşanma davası açmak için belli bir evlilik süresi olmak zorunda mı?

Kanunumuza göre boşanma davasının açılabilmesi için evlilik süresinin belirlendiği tek dava türü anlaşmalı boşanma davasıdır. Kanuna göre çiftlerin anlaşmalı boşanma davası açabilmesinin koşulu en az 1 yıl evli olmalarına bağlanmıştır. Taraflar 1 yılın altında evli iseler ve boşanmak istiyorlarsa ancak çekişmeli boşanma davası açabilirler. Aksi durumda hakim anlaşmalı boşanma davası olarak açılan boşanma davasını, çekişmeli boşanma davası olarak devamına karar verecektir. Unutulmamalıdır ki çekişmeli boşanma davasında ilk derece mahkemesinden karar çıkmış olmakla taraflar boşanmış sayılmayacaktır. Zira her iki taraf da ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu yapmayacaklarsa gerekçeli kararın tebliğinden itibaren istinaf kanun yolundan feragat edip kararı kesinleştirebilirler. Aynı husus anlaşmalı boşanma davasında da geçerlidir.

Günümüzde boşanma oranları sizce neden arttı?

Ne yazık ki en büyük sıkıntı tahammülsüzlükten kaynaklı diye düşünüyorum. Ancak tabi ki şiddeti de yadsımamalı. Şiddet eğilimli kişilerin evliliklerinin bir bölümünde şiddet içeren davranışlar sergiledikleriyle çokça karşılaşıyorum. Ancak buradaki şiddet sadece fiziksel şiddet de değil. Her türlü şiddet içeren davranış evlilik birlikteliğini sonlandıran hususlardan. Ekonomik şiddet mağduru müvekkillerimiz olduğu gibi duygusal veya sosyal şiddete maruz kalmış müvekkillerimiz de oldukça fazla. İletişim ve saygının bittiği noktada tahammülsüzlüğün artması ile birlikte istenmeyen davranışların dışa vurumu başlıyor ve istenmeyen sonuçlar beliriyor. Aslında evlilik kadar boşanmak da doğal karşılanmalı. Bitmiş, zarar verici birlikteliklerin eşlere zararı olduğu gibi müşterek çocuk bulunmakta ise onlara da zararı dokunmakta.

Nafaka ücretleri neye göre belirlenir?

Nafaka eşler için olan yoksulluk nafakası ve çocuklar için ise iştirak nafakası olmak üzere boşanma davasında iki çeşittir. İştirak nafakasının hesaplanmasında dikkate alınması gereken hususları sıralayıp başlık halinde inceleyelim;

a. Eğitim Giderleri;

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş kanun gereği müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına gücü oranında katılmak zorundadır. Bunun için müşterek çocuğun eğitim ve öğretim giderlerinin iştirak nafakasının hesaplanmasında dikkate alınması gerekir. Hatta imkan dahilinde gerekirse çocuğun okuduğu okuldan bilgi alınıp masraf kalemlerinin çıkarılması gerekmektedir.

b. Giyecek Giderleri;

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş kanun gereği müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına gücü oranında katılmak zorundadır. Bu sebeple iştirak nafakasının hesaplanmasında giyecek giderlerinin de dikkate alınması gerekmekte olup ayrıntılı bir dilekçe yazılarak bu hususların da belirtilmesi önemlidir.

c. Sağlık Giderleri;

Velayet hakkı bulunmayan eşin kanun gereği çocuğun eğitim ve bakım giderlerine katılması gerektiğini ancak kanunda tahdidi olarak hangi giderlerin yer alacağının belirtilmediğini yukarıdaki açıklamalarımızda yer verdik. Tahdidi bir gider kalemi hesaplama yöntemi yapılamayacağından velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, çocuğun sağlık giderlerine de gücü oranında katılması gerekmektedir. Nitekim bu sağlık giderlerinin hesaplanması nafaka hesaplanmasında dikkate alınması gereken bir kriter olmakla birlikte, çocuk ömür boyu bu giderlere maruz kalacak nitelikte olabilir. Örneğin çocuğun özürlü olması ya da hastalığı gereği sürekli bakıma ihtiyaç duyması ve bunun için yüklü miktarda harcama yapılması gibi. Velayet hakkı kendisine bırakılan eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini tek başına omuzlamasının hakkaniyet gereği mümkün olmayacağını belirten kanunumuz bu sebepten ötürü bu giderlere diğer eşin de gücü oranında katılması gerektiğine hükmetmiştir.

d. Yiyecek Giderleri;

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş kanun gereği müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına gücü oranında katılmak zorundadır. İştirak nafakasının hesaplanıp belirlenmesinde çocuğun yiyecek giderlerinin de dikkate alınması ve buna göre makul bir nafaka ortaya konulması kanun gereğidir.

e. Ulaşım Giderleri;

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş kanun gereği müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına gücü oranında katılmak zorundadır. Günümüzde ulaşım giderleri ailelerin üzerinde büyük bir kambur yaratmakta özellikle servis ücretlerinin miktarı düşünüldüğünde ekonomik bakımdan büyük bir öneme sahip olmaktadır. İş bu sebeple çocuğun bakım ve eğitimine gücü oranında katlanmak zorunda kalacak olan velayet hakkına sahip olmayan tarafın ödeyeceği nafaka miktarının hesaplanmasında ulaşım giderlerinin de dikkate alınması gerekir.

Boşanma davalarında temyiz süresi ne kadardır?

Boşanma davalarında temyiz süresi kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır. İki hafta içinde temyiz dilekçesi vermek gerekir. İki haftalık süre içinde temyiz dilekçesi verilmezse karar kesinleşmiş olacaktır.

Boşanma davasına baktığımız ama son anda barışan çiftlere şahit oldunuz mu hiç?

Tabi ki de denk geldiklerimiz olmakta. Boşanma davasının devamı süreci içinde boşanma davasına gerekçe olarak gösterilen hususların eşler tarafından affedilmesi durumu gerçekleşebilmektedir. Bu durumda davadan feragat edilmekte ve Yargıtay kararlarına göre eş affedilmiş sayılmakta.

Şöyle bir gerçek var; kadınlar ekonomik, toplum baskısı, aile korkusu gibi nedenlerden dolayı boşanamıyor bazen. Bununla ilgili olarak neler yapılabilir?

Öncelikli olarak kadınlarımızın kendilerine güvenmeleri gerekmekte. Ne yazık ki günümüz koşullarında bu durum biraz zor olmakla birlikte Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun bu durumda olan kadınlarımıza tanıdığı haklar bulunmakta. 6284 sayılı bu kanunda kadınlarımıza faydalı olabilecek maddeler yer almakta olduğundan çekinmeden boşanma avukatından konu hakkında yardım talebinde bulunabilirler. 6284 sayılı kanunda yer alan koruma tedbirlerinin uygulanmasını bireysel olarak da talep edebilirler.

Eğer avukat olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?

Avukat olmasaydım sanırım hekim olmak isterdim. İnsanlara yardımcı olabilmek dertlerine derman olabilmek ve sıkıntılarını gidermelerini sağlayabilmek paha biçilemez bir duygu. Hiçbir maddi değeri yok benim için. İnsanların hayatlarına dokunabilmek kadar güzel bir şey yok. Nasıl ki hekimler uyguladıkları tedavi ile hastalıkları iyileştiriyorlarsa bir boşanma avukatı olarak ben de boşanma davasında davayı kazanarak müvekkillerimin hayatlarını iyileştirdiğimi düşünmekteyim. Boşanma avukatı olmaktan son derece memnun olmakla birlikte avukat olmasaydım vereceğim cevap kesinlikle hekim olmak.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Öncelikle size teşekkür ederim. Bunun haricinde boşanma davalarında kişiler lütfen boşanma avukatı ile davalarının takibini yapsınlar. Bu tavsiyem kulaklarına küpe olsun. İnanın davalarda avukat tarafından takip edilmeyen dosyalara denk geldiğimde hak kayıplarının büyüklüğü bakımından ne kadar sıkıntılı bir sürecin içinde olduklarına üzülüyorum. Davalarını basite indirgemesinler. Kaybedeceğim diye davaya başlamasınlar. Boşanma avukatı ile davalarını yürütme kararı aldıklarında ise avukatlarını iyi bir şekilde yönlendirsinler ki anlattıkları hususlar boşanma avukatı bakımından yol haritasını oluşturacaktır. Tekrar teşekkür eder, mutlu birliktelikler uzun süreli ilişkiler temenni ederim.

Röportaj: Yağmur Tanyıldız