RÖPORTAJ: ASLAN SAYIM

Değerli okurlarımıza merhaba...

Birbirinden ünlü konuklarımla sizlerle olmaya devam ediyorum. Podyumlarda fırtına estiren bir isim o Ünlü manken, şarkıcı Ece Gürsel ile röportajım sizlerle. Okurlarıma özel samimi, içten söyleşilerim devam ediyor. Ece Gürsel bilinmeyenlerini bana sizler için anlattı. İşte o röportaj sizlerle...

Ece hanım nasılsınız? Korana sürecinde günlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ece Gürsel: Son derece sıkıcı günler... Hayatımda hiç bu kadar çalışamadığım bir zaman dilimi olmamıştı...  

Bu durum beni çok gergin ve mutsuz yapıyor ama bu geçici bir süreç. Sabırla eski günlerin gelmesini bekliyoruz. 

Allah’tan bu süreçte ablam doğum yaptı da, ikinci yeğenimin bakımıyla 7/24 ilgilendim. 

Röportajıma ilk olarak ilk mesleğiniz mankenlik ile başlamak istiyorum. Sizin jenerasyondan sonra mankenlik devri bitti. Artık manken olarak ünlenen tanınan popüler olan kimse kalmadı. Sizce neden?

Ece Gürsel: Çünkü bu durum, herkesin artık oyunculuk sektörüne yönelmesinden kaynaklanıyor. Tüm model arkadaşlar ders alıp, dizilere girmek istiyorlar. Haklılar. Çünkü maalesef içinde bulunduğumuz siyasi koşullar,  defile vs. etkinliklerine artık pek müsaade etmiyor. Neden bilmiyorum. 

Ece Gürsel denilince akıllara ilk gelen Hılcal Uluç uzun yıllar dostluğunuz hep konuşuldu. Hala görüşüyor musunuz?

Ece Gürsel: Tabi ki görüşüyoruz. İnsan dostuyla görüşmez mi? O zamanlar herkes konuyu farklı algılasa da, bu bizim dostluğumuza engel olmadı. 17 yıl geçmiş aradan. Her zaman benim kıymetli bir dostum ve akıl danıştığım büyüğümdür. 

Mankenlikten müzisyenliğe geçiş sürecinizi anlatır mısınız? Sizin için zor oldu mu? 

Ece Gürsel: Heyecanlı ve yorucu oldu. Sonuçta bilmediğim ama eğitimine devam ettiğim bir daldı. Süreç heyecan vericiydi. Yeni şarkılar yazmak, onların oluşumuna şahit olmak çok başka bir duygu. Hele ki söz ve müzik size aitse. Bebeklerinizin doğumunu görüyorsunuz. Çok keyifliydi. 

Podyum mu? Sahne mi? Sizin en sevdiğiniz hangisi? 

Ece Gürsel:  Kesinlikle üç numara. Tiyatro. Neticede altı yıldır iki oyunun başrollerini paylaştım ve ilk oyunumuz “HANGİSİ KARISI”nın da hala daha başrolünü paylaşmaya devam ediyorum. İlk sırada asla vazgeçmeyeceğim tiyatro yer alıyor. Akabinde sunuculuk ve şarkıcılık mesleğim. Sonrasında ise, modellik geliyor. O da artık, çok azaldığı için. 

Mankenlikten Şarkıcılığa geçen ve başarılı olan bir çok isim var. Genelde yadırgarlar önce sizi bu konuda eleştirenler oldu mu?

Ece Gürsel: Tabi ki oldu. Modellikten şarkıcılığa ya da başka bir mesleğe geçen her kadın ya da erkek eleştiriliyor. Çünkü güzel olan her şey eleştirilir. Kıskanılır. Hele ki yetenekli ve bunun yanısıra zeki ve üretkense bu iki katına çıkar. Sadece modeller için geçerli de değil. Güzel olan bir mimar, doktor, çiçek ya da hayvan bile kıskanılır. Doğanın kanunu bu. Nefes alan her güzel şeye, güzel olmayan diğer şey, hasetlenir. 

Sesinizi dinledim birçok şarkıcıdan güzel! Doğru şarkı seçimi yapamadığınızı düşünüyor musunuz? Hala herkes size manken diyor?

Ece Gürsel: Teşekkür ederim. Evet piyasaya uygun ya da halkın sevebileceği şarkılar yerine, kendi şarkılarımı, kendime ait duyguları hayata geçirmek istedim. Akabinde yaptığım albümler ve tekli çalışmalar da bu yöndeydi. Ama ilerde belki piyasaya uygun bir şarkı yapabilirim. Belli olmaz. Ayrıca bana hala manken diyebilirler. Çünkü hala modellik yapıyorum. 

Ünlü olan bir kişi Şarkıcılık, Oyunculuk, Sunuculuk, Yazarlık gibi yani kısacası sanatın her alanında olmalı mı? 

Ece Gürsel: Yeteneği varsa bunlar üzerine eğitim alıp, o var olan yeteneği daha mükemmel hale getirip, gayet tabi yapabilir. Bu işler kimsenin tekelinde değil. Ama sadece para kazanmak ise amaç, zaten belli bir yerden sonra tercih edilmiyorlar. Çünkü kimse başarısız olanlarla çalışmak istemez. 

Biraz güzellik konuşalım. Sizi yakından makyajsız gördüm cildiniz çok güzel ve pürüzsüz özel bakımlar var mı? 

Ece Gürsel: Bu mesleğe girdiğimden beri, yani 14-15 yaşından beri cildime iyi bakıyorum. Sporumu aksatmıyorum. Yediklerime, içtiklerime dikkat ediyorum. Sigara hiç kullanmadım. Saçımı hayatımda sadece 3-4 kere boyattım. Şu an tamamen doğal saç rengim. Onun dışında yüzüm için ise, doktor gözetiminde kremler ve ürünler kullanıyorum. Tamamiyle dermo kozmetik ürünler tercih ediyorum. Cilt bakımı hiç yaptırmadım. Çünkü çok alerjik bir cildim var. Diğer uygulamalar da maalesef yapılamıyor. Hiç ellenmediği için bence, cildim iyi kalıyor. Çok yapılan müdahaleler cildi erken yaşlandırıyor bence. Bol su içiyorum ve asla cildimi temizlemeden uyumuyorum. 

Mutfakla aranız nasıl? Yemek yapmayı mı? Yemeyi mi seversiniz? En sevdiğiniz yemek ne desem?

Ece Gürsel: Mutfakla aram harika! Özellikle pandemi dönemi hepimiz mükemmel aşçılar haline dönüştük. Yemek yapmayı çok seviyorum. Yemeyi de tabi. Şu yemek, en sevdiğim diyemem. Çünkü yemek ayırmam. Ama uzak doğu ve italyan mutfağını yemeyi çok seviyorum. Türk mutfağını da yapmayı seviyorum. 

Kendi jenerasyonuzda en beğendiğiniz manken kim desem?

Ece Gürsel: Kendim. :)

Ünlü olmanın güzel ve kötü yanları ne desem?

Ece Gürsel: Ben hep güzel yanlarına bakıyorum. Herkes tarafından sevilmek, örnek alınmak, takip edilmek güzel... Benim gibi olmak isteyen, yeni yetişen modellerle tanışmak da çok güzel ve gurur verici. 

Kötü yanı ise, sosyal medyada bazı densizlerin zaman zaman hakarete varan çirkin yazılarına maruz kalmak. Ama onlarda Allah’tan binde bir oluyor. Onun dışında, bir daha dünyaya gelsem yine Ece Gürsel olmak isterim. 

Pop müziğinde kimleri beğeniyor ve dinliyorsunuz?

Ece Gürsel: Pek pop müzik dinlemem. Beni bilen bilir. Rock müzik dinlemeyi tercih ederim. Vazgeçilmezim her daim, Şebnem Ferah’tır. Onun dışında, Gripin, MFÖ, Sertab Erener ve müziği hoşuma giden bir çok isim daha var. Gerçi pop müzikte de, zaman zaman kafa dağıtmak için, Erdem Kınay-Merve Özbey şarkılarını, Demet Akalın’ı dinliyorum. Neticede emek verilmiş her işe saygım var daima. 

Alternatif Rock’tan popa dönüş yaptınız. Neden bu geri dönüş?

Ece Gürsel: Rock ya da alternatif rock çalışmaların günümüzde tutması maalesef çok zor. Hele bir de model kimliğinizle bu işe kalkıştıysanız daha da zor oldu. Yaptığım işler başarılı bulundu, beğeni topladı ama açık söylemek gerekirse tutmadı. Tutması için popüler kültüre hitap etmek zorundasınız. Başka türlü olması da zaman alacaktı. O zamanı da veremedim açıkçası. Ayakta kalmak için ticari düşünmek lazım.

Müzikteki hedefleriniz nelerdir?

Ece Gürsel: Pop dünyasında sağlam bir yer edinmek tabii ki... Şarkılarımın hep bir ağızdan söylenmesi, güzel ve büyük kitlelere hitap edebilmek, eminim ki her sanatçının hayalidir. Benim de hayalim budur.

Pandemi sürecinde olanlar yine müzisyenlere oldu. Neden önce eğlence sektörüne yasak geliyor?

Ece Gürsel: Bilmem ki, bunu bizi yöneten büyüklerimize sormak lazım. Bence doğru cevabı onlar biliyor. 

Türkiye’de en karizmatik bulduğunuz ünlü erkekler kim desem?

Ece Gürsel: Ben bu soruları açıkçası pek sevmiyorum. Cevaplamayı da tercih etmiyorum. 

Yani, kadın ismi de erkek ismi de, güzellik ve karizmatiklik konularında, vermek taraftarı değilim. Bana düşmez değerlendirmek. Çok da kimsenin dış görünümüyle ilgilenmem. 

Son olarak röportaj için çok teşekkür ederim. Yeni projeleriniz var mı? Sevenlerinizi neler bekliyor?

Ece Gürsel:  Ben teşekkür ederim. 

Pandemi sürecini en az yarayla atlattığımız takdirde, yeni bir single hazırlayacağım. 

Tiyatrolar açılır açılmaz oyunlar başlayacak. Bu sezonda da “HANGİSİ KARISI” oyunu sahnede olacak. 

Modellik ve sunuculuk da devam edecek. 

Bunun yanısıra yoğun bir şekilde dizi görüşmelerim devam ediyor. Bir dizide de beni bu sezonda görmeniz kuvvetle muhtemeldir

‘’Hangisi Karısı’’ Tiyatro oyununuzdan bahsedelim mi? Seyirciyi nasıl bir Ece bekliyor?

Ece Gürsel: 6 yıldır kapalı gişe oynayan, iki yıl üst üste “yılın en iyi komedi oyunu” seçilen, bence Türkiye’de yapılmış en iyi tiyatro oyunlarından biri “HANGİSİ KARISI”. 

Seyirci 6 yıldır beni “Barbara” olarak izliyor. Oyuna gelen seyirciler, muhakkak 2., 3. Kez hatta 12., 13. Kez bile geliyor. Bu da bizi inanılmaz mutlu ediyor. Usta tiyatro yazarı “Ray Cooney”nin bir eseri. Sahne açılır açılmaz yine seyirci ile buluşmayı ümit ediyoruz. 

Şebnem Ferah Aşığı olduğunuzu her sahnenizde Sil Baştan isimli şarkıyı seslendiriyorsunuz. Böyle bir rock proje düşünür müsünüz?

Ece Gürsel: Evet ilerleyen zamanlarda mutlaka bir rock single ya da albüm planlıyorum. Ama daha zamanı var. Çünkü önceliğim şu anda pop müzik. 

Sadece Kendimi beğeniyorum dediniz. Megolaman mısınız?

Ece Gürsel:  Bu bir megalomanlık değil. Kendimi tabi ki seviyorum. Kendime iyi bakıyorum. Çalışıyorum. Cildime ve bedenime zaman ayırıyorum çokça. Ayrıca sektörden isim vermeyi sevmediğim için de, “kendim” demeyi tercih ettim. Çünkü ben 22 yıllık meslek hayatımda başkalarını onore etmenin bana hiçbir fayda sağlamadığını gördüm. O yüzden evet en iyi dost da kendin ve en iyi de sensin. 

Tabiki hediyenin büyüğü küçüğü olmaz ama hiç Pahalı hediye aldınız mı? Aldıysanız en pahalı hediyeniz ne oldu?

Ece Gürsel: Aldım tabi. Ama paha neye göre ve kime göre. Bana çok pahalı gelen bir hediye bir başkasına çok ucuz gelebilir. Ya da ucuz gelen, kimine pahalı gelebilir. O yüzden son derece göreceli kavramlar bunlar. Hediye de saat oldu ayrıca. 

Evliliğe sıcak bakıyor musunuz?

Ece Gürsel: Çocuk sahibi olmak istediğim zaman evliliğe sıcak bakabilirim. 

Onun dışında; bağlılık, bağımlılık, birinin resmi olarak himayesi altına girmek, baskılamak, baskılanmak ve bunun gibi hissettirecek diğer duygu durumları pek bana göre değil. Olsaydı zaten şimdiye kadar çoktan evlenir ve evlilikten kaçmazdım.