YAĞMUR TANYILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...
“İçim İçine İçince Küs Kalıyor” kitabının yazarı EMRE YILMAZ ile şiir yazmaya nasıl başladığını, kitabını, ilham kaynaklarını ve bundan sonra neler yapacağını konuştuk… Keyifli okumalar…
Hoş geldiniz Emre Bey. Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kimdir Emre Yılmaz?
Hoş bulduk. Herkese merhabalar. Ben Ordu’da doğmuş büyümüş ardından Samsun’a yerleşen hayatını şu an Karadeniz bölgesinde sürdüren 24 yaşında bir bireyim. Ziraat Mühendisiyim şu an yüksek lisans yapıyorum. Kendi işyerim bulunmakta ve ayrıca bitkisel ürün sigorta ekspertizi olarak çalışıyorum. Kendimi hayatın her noktasına ait şarkılarda ve sözlerde can bulan bir insan olarak görmekteyim.
Şiir kitabınız “İçim İçine İçince Küs Kalıyor” ilk kitabınız ve bu sene raflarda yerini aldı. Nasıl başladı bu yolculuk? Kitap nasıl çıktı ortaya?
İçinde hep var olduğum, kendimi bu yola girmiş ve ilerlerken görürdüm genelde. Bunlar okul zamanları, amatör dönemler gibi. Aslına bakarsak 2018 yılında üniversiteye başladığım zaman tren rayına oturdu, ilerledim ve yazarlık düzene girdi gibi hissettim. Geçmişte yazdıklarıma nazaran altı yıl önce girdiğim bu yolda müzik sözleri beni çok derinden etkiledi. Ben ilk yazılarımı lisede birçok yere gönderdim. Sonra bir süre zaman geçti. Ardı arkası gelmeyince motivasyon eksikliği oldu sanırım. Üniversiteye gittiğim ilk aylar birden yazılarımın notlar kısmında biriktiğini fark ettim. Ardından ajanda tutmaya başladım. Korku vardı bu sürede içimde. Birileri görür okur diye. Sonra birkaç kere arkadaşlarıma gösterdim hep güzel dönüşler aldım. Yavaş yavaş herkese göstermeye başladım. Bu dönüşler ve bakışlar olmasa tamamen gerisin geri gidip bitebilirdi her şey gibi geliyor, sağ olsunlar. Sanki kabuğuna sığmamak denene gelmiş gibiydim. Baştan kimseye gösteremezken sonra insanları darlamaya başladım. Ardından @siirruha Instagram sayfasını açıp oradan çalışmalara devam ettim. Tabi bu süreçte devamında istek ve arzular artıyor kitaplaşması gerektiği netleşip daha çok ulaşması gerektiği ve tanıştığım hayatımdan gelip geçen insanlara kendimi anlatmaktansa böyle bir hediye sunma isteği bu sürece soktu beni.
Peki, ilk şiir yazmaya nasıl başlamıştınız? Yazdığınız ilk şiiri hatırlıyor musunuz?
Yani geçmişi çok uzun ama kendimi tanımlayıp yazdım dediğim şiirleri, söz yazıları okuyarak bunları dikkatle dinlerken yazmaya başladım. Hep yaptığım şeylerden biri hangi sanatçı olursa olsun ilk albümden son albüme kadar tek tek dinlerim. Bu benim için bir iş gibi ama çok zevk aldığım bir alan. Bu yüzden zaten müzik dinliyorum neden hâkim olmayayım sözlere diye düşünmem bu kadar ilerletti beni. Amacım hedefimde yazarlığımı söz yazarlığına çıkarıp devam etmek. İlk şiirim hep aşk ve sevgi üzerineydi ve şu an okurken utanıyorum nasıl başladım nasıl yazdım diyerek. Bütün yazılarım flaşlarımda ajanda ve ekran görüntüsü alıp fotokopi halinde çıkarttığım şekliyle duruyor. İlk şiir değil de ilklerden birini hatırlıyorum;
“Sana kesin söz veremem
Ne olur o gün bilemem
Aşkın gözü kör
Belki seni bile sevmem
Hayat böyle aldırma
Yürü kalbim durdurma
Kimi sever öperse
Onundur yürek hoppa”
Kitap kaç şiirden oluşuyor?
Şiirleri genellikle ilk yıllarımdan koydum bunu 10. şiir kitabım çıktığında ilerlememi görün diye yaptım. İçime sindi fakat kendimi tam anlamı ile gösterdiğim bir yer diyemem. O yüzden 146 şiir koyarak kitabı tamamladım.
Peki, yeri bende ayrı dediğiniz bir şiiriniz var mı kitapta?
Tabi ki ilk yazım yıllarım çok canımın yandığı bir dönemdi. İnsanlara verdiğim değerlerin aslında çok kale alınmadığı, yeterini yapsan da senden bir beklenti hala devam etmesi ya da hiçe koyulmak bu duruma getirir insanı. Bu şiirin birkaç dizesini sizinle paylaşayım;
“Öyle güzeldir ki insanlar canımda
Kirletmek istemem onları bir çırpıda
İnsanız derim hatalarımızla
Ve bol bol ağlarım sizde ağlayın
İçinize attıklarınızı kirpiklerinize vura vura”
Şiir yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Hayatta bir meslek hakkım ve yeterli yeteneğim olsa Türk sanat müziği söyleyip hayatımı kazanmak isterdim. Hayatımı ve yaşamımı besleyen budur. Bir şeylerden soğusam içimi rahatlatmak veya huzura ermek istesem, duşa girip Türk sanat müziği eşliğinde konser veririm. Sözler öyle etkiler ki beni yazmaya başlarım sonra. İlk yazım aşamasında beni etkileyen Müzeyyen Senar; Sevmekten Kim Usanır şarkısıydı, ardından Sen Kimseyi Sevemezsin ve Sen Beni Bir Buseye Feda Ettin gelmekte. Bu şarkıların her satırı öyle değerli ki düşüncesi bile neler yazdırır insana. Lise zamanlarımda bunlar ile tanışmam benim keşif yolunda ilk merdivenleri yürümeme öncülük etti.
Aslında Ziraat Mühendisisiniz ama şimdi bir de şair sıfatı eklendi hayatınıza. Hangisi sizi daha mutlu eden taraf?
Ben aslında biyoloji alanına bayılıyorum. Bu alanda üretim yapmak atomun inceliği gibi biyolojinin derinliği beni çok etkiliyor. Yüksek lisansım bitmek üzere ve doktoraya hemen devam edeceğim. Yazı yazıyorsun ya edebiyat diyorlar hep. Ama edebiyat, dil anlatım konusunda hiç iyi değilim. Şiir dinlemeye okumaya bayılırım. Roman ve denemeleri zevkle bitiririm. Ama edebiyat ve dil anlatım denince ben hiç iyi hissetmiyorum. Eğitim veya öğretmenlerim etkisi olabilir. Ne kadar keşfedildim. Veya ne ölçüde dikkate alındım. Bunu sorgularım bundan sebep belki de. Yazmaya devam edeceğim ömür boyu ve birçok alanda fakat akademide olacak bir yanım.
Hangi şairleri okuyorsunuz? Örnek aldığınız isimler var mı?
Okumadığım şair kalmamıştır sanırım, her gün birkaç yazı okumadan geçmem. İki üç neyse bu şekilde süreklilik her yere dokunduruyor insanı zaten. Ama en çok sevdiklerim ve okuduğum tabi ki Nazım Hikmet Ran ardından Can yücel, Turgut Uyar, Edip Can Sever, Atilla İlhan bunlar en çok derinime dokunan şairler. Beni geliştiren, değiştiren ve özgürleştiren kişilerdir. William Shakespeare ve Charles Baudelaire bu kişileri haftalık dinlerim. Lanetlenmiş kadınlar ve Yarayla alay eder yaralanmamış olan önerim sizlere. Herkes aslında bana çok şey katar inanıyorum ki ve kimi okusam, dinlesem, görsem hepsini gözetir içselleştiririm. Hislerim ne yöndeyse ona göre ilerlerim böylece kimliğimde oluşuyor gibi geliyor. Kimden neyi seveceğimiz ve neyi alacağımız belli olmaz.
Yeni kitaplar gelmeye devam edecek mi? Bir gün bir sürpriz gelir mi, mesela bir roman okur muyuz sizden?
Bu çok heyecan verici ve sürükleyici bir süreç. Benden her alanda her türden eser bekleyin. Hazırlıklarım var. Vakit olduğu sürece ortaya koyacağım. Ağustos ayında Satranç oynamak ve öğrenmek adına bir kitabım çıkacak. 6-12 yaş öğrenci ve eğitmenler için. Daha önce satranç dersi verdim anaokulunda buradan kaynaklı bir eser. İçeriği; Etkinlikler, boyama, şekil ve materyal hazırlama ve hikâye gibi birçok eser dolu. Eylül ayında 2. Şiir kitabım çıkıyor bu da yine benim ikinci şiir basamağım olacak ve büyük organizasyon planı ile gelmekte bu durum. Şiir posterleri, görsel satranç eserleri dolu olacak. Romana gelirsek bir romana başladım ve eserimde fantastik tarzda bir eser, düğümlenmiş etkisiz kalmış cadılar. Bir kasaba hayatı gizli görevde öğretmenler. Hayatın içinde olan ve göz göze gelmediğimiz için çok şey kaçırdığımız. Bakıp görmediğimiz birçok noktada neler döndüğü üzerine olacak. Çok inanıyorum kitabın bir film haline geleceğine.
Sohbetiniz için teşekkür ederim. Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bana bu imkânı sunduğunuz ve burada yer verdiğiniz için sonsuz teşekkürler. Hedefim alanımda ve yazarlıkta adımı duyurmak. Bunu isteme sebebim herkese dokunacak eserler verdiğime olan inancım. Şunu söylemek isterim ki şu an elimde bulunan eserlerim beni on yıl hiç durmadan üretim yaptıracak seviyede. Bunları paylaşmadan, piyasaya insanlara göstermeden durmayacağım. Hedefime çok inanıyorum, şarkılarda beni dinleyeceğinize emin olun. Sözler her şeyi çözer çünkü her şey kafada biter. Bu yüzden bu kadar saygın bir iş yapmak birilerine dokunmak bu değeri görmek beni şevklendiriyor. Umarım sahipleri eserlerime kavuşur ve gözetir. Gülten Dayıoğlunun dediği gibi yazarsan yazarsın yazmazsan sadece yazmayansın. Bu sebeple içinize dikkat verin. Hislerinize var oluş amacınıza dokunun. Bu kolay değil biliyorum. Ben bunları derken bile korkuyorum. Ama benden ne götürüyor hiç. Eğer getirisi olursa o zaman işte en iyisini yaptım, istedim ve kendime inandım derim. Kim olursa olsun kim! Kendiniz ve mutlu olduklarınız önemli. Bu yüzden sevgi ile olun. Kimseden hiçbir şey esirgemeyin. Bunlar benim hislerim fakat herkes kendi yolunda ve düşüncesi ile çizgisinde giderse bu en güzeli, sevgiyle…