TÜRK FOTOĞRAF TARİHİNE İZ BIRAKANLAR

İLKLERİN FOTOĞRAF USTASI

AHMET ESMER

RÖPORTAJ: NEDRET HOTUN

Türk Fotoğraf tarihinde ilklerin fotoğrafçısı Ahmet Esmer bu haftaki konuğumuz. İlk köy sergileri, ilk sanatçı portreleri, ilk karikatür sergileri tarafından açılmış. 87 yaşın güzelliği ile bizi kırmayıp kendisini tanıma fırsatı veren bu değerli ustayı fotoğraf dünyasına ne güzellikler katmış, neleri başarmış, ne izler bırakmış  gelin hep birlikte tanıyalım.

-Ahmet hocam merhaba, 60 yılı aşkın süredir çektiğiniz fotoğraflarla ‘Türk Fotoğrafına İz Bırakan’ bir ustasınız. Ahmet Esmer kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz, bize biraz çocukluğunuzdan bahseder misiniz?

1934 yılında Bulgaristan’ın KIRCAALİ kasabasında doğmuşum. Devletler anlaşması ile Başvekil Adnan Menderes zamanında anavatan Türkiye’ye Balıkesir’e ailemle göç etmişiz.

Muhaceret yaşamayan bilmez, varsa konağınızı, evinizi, tarla bahçelerinizi, eşinizi dostunuzu, arkadaşlarınızı, çocukluk hatıralarınızı ’ARDA’ boylarını bırakıp, çevreniz olmayan yeni bir yaşama başlıyorsunuz. Sıkıntılar çekiyorsunuz. Ben de birçok işte çalıştıktan sonra bir akrabam tavsiyesi ile genelde hükümet konakları etrafında bulunan siyah kollu üç bacaklı alaminüt  makine ile fotoğraf çekmeye başladım. Bu makinalar yıllarca ülkemizin nüfus, tapu ve evlenme işlemleri için hizmet etmişlerdir.

Çocukluğumu soruyorsunuz? Türk Mektebi Rüştiyenin bahçesinde top oynamalarımızı , Kırcaali şehrimizden geçen ‘ARDA’ nehrindeki arkadaşlarımızla yüzmelerimizi, katana denilen iri atların çektiği tanklarla Alman askerlerinin KIRCAALİ’yi işgal etmelerini unutamam, çocukluk gözlerimin hatıralarındandır. (Sonradan öğrendim Hitler’in askeriymiş onlar..)

-Fotoğrafın belgesel ve sanat alanıyla ne zaman ilgilenmeye başladınız Ahmet hocam?

Foto İmek, Foto Özen fotoğrafhanelerinde kırmızı lambalı karanlık odayı, ilaç kokusunu, cam filmleri, kapak açarak ışıklarla fotoğraf çekmeyi öğrendim. Pazar günleri beni ustam 6x9 KODAK körüklü 8 pozluk makine ile Atatürk Parkı’na insanların fotoğrafını çekmeye gönderirdi.

Balıkesir Atatürk Parkı’nda kültür sanat gösterileri olurdu o zamanlar. Böyle bir etkinlikte Edremitli hemşehrimiz fotoğraf sanatçısı OZAN SAĞDIÇ’ın sergisi beni çok etkiledi. Çevremi daha başka gözle izlemeye başladım. Bulabildiğimce yabancı fotoğraf dergilerine baktım. Fotoğraf sergileri izlemeye gayret ettim.

-Fotoğrafı değişik bir şekilde yorumlayarak karikatürle birleştirip KOLAJ türünde çalışmalar yapıyorsunuz. Bu fikir nereden aklınıza geldi ? Karikatür Ödülleri sürecini anlatır mısınız?

Ben aynı zamanda İstanbul Karikatürcüler Derneği ile Bursa’da kurulan Anadolu Karikatürcüler Derneği’nin eski üyesiyim. Zaman zaman mizah içerikli ağaçlar, bazı şekiller beni etkilemiş olacak ki fotoğrafla karikatürü birleştirerek ‘KOLAJ’ türünde çalıştım. Halen de çalışıyor, ulusal ve uluslararası yarışmalara katılıyorum. Çalışmalarım sergilenip albümlere giriyor ve ödüllerim var. 2002-2003 yıllarında 38 ülkenin katıldığı Bulgaristan ve Belçika ‘Mizah Fotoğrafı Yarışmaları’nda ülkemi tek başıma temsil ettim ve kataloglara girdim.

Burdur Müze Müdürlüğü tarafından ödüllendirildim. Akşehir Nasreddin Hoca Özel Ödülü,  Uluslararası Jüri Özel Ödülü ve  22.Usta çizer ‘Nehar Tüblek Ailesi Ödülü’nü aldım.  Çok mutlu oldum. Bursa Anadolu Karikatürcüler Derneği şahsıma çok güzel bir törenle Karikatüre Hizmet Ödülü’nü verdi. Güney Kore’den (Sicico) onur mansiyonu aldım.

-40 yıl önce çektiğiniz o zamanların sinema ve tiyatro sanatçılarının portre fotoğrafları nerelerde sergileniyor hocam?

40-50 yıl önceleri çektiğim sinema-tiyatro sanatçılarını hem tanımak hem fotoğraflamak bana kısmet oldu.  Bir kısmını Balıkesir turnelerine geldiklerinde, bir kısmını da tiyatro sanatçısı Ulvi Uraz’ın çağrısı ile İstanbulda 9x12 makine ve film şaselerimi götürerek tiyatroda çektim. Elimdeki 30x40 arşivimi İstanbul Üsküdar KAPİTOL AVM’de , Bursa’da KORUPARK AVM’de, İzmir Karşıyaka Fotoğraf Günlerinde , Bursa Tayyare Kültür Merkezi Fotoğraf Günlerinde, Alanya Sinema Günlerinde, Balıkesir Fotoğraf Müzesinde, Akçay, Ören, Ayvalık, İzmir, Özdere festivallerinde halkımızla buluşturup heyecanla sergilerimi açtım. Ayrıca İstanbul TÜYAP Fotoğraf Fuarında sanatçı portre fotoğraflarını sergiledim. Çok güzel ilgi ve takdir gördüm.


-Hep ilkleri gerçekleştirmişsiniz. Türkiye’de köyde açtığınız ilk sergi nasıl karşılanmıştı? O günlerden bahseder misiniz ?

Türkiye’mizin ilk köy fotoğraf sergisini (ÜÇPINAR) düğün nedeniyle açtım. Sergi açılışı için köy imamının cami hoparlöründen ‘Fotoğraf sergisi açılmıştır’ anonsu hatıramdadır. Bir evin duvarına astığım fotoğraflarımı kadın erkek, çoluk çocuk bakarlarken çok keyif aldım. Bu tür köy sergilerimizi daha sonra (BASAF)  üyeleri olarak devam ettirdik. Sergimde o köyün enteresan kişilerinin fotoğraflarını da çekip kullandım. İlgi büyüktü.

İlklerim;

Balıkesir’imizde ilk fotoğraf sergimi açtım. Balıkesir Kültür Derneği-(Eski Hal Binası Üstü-1957)

Balıkesir’imizde ilk Karikatür Sergimi açtım. Çocuk Kütüphanesi- 1957

Balıkesir’imizin ilk mizah fotoğrafları Sergisini açtım. (Eski Belediye Bahçesi)

Balıkesir’imizin ilk Ağaç  ve Mizah (Ağaçların Dilinden) sergimi İstanbul Sinematek Derneği dostum Gültekin Çizgen desteği ile açtım.

Ülkemizin ilk köy fotoğraf sergisini Üçpınar köyünde açtım.

İstanbul Fotoğraf Müzesi içinde ‘Daimi Kalıcı Koleksiyon’ bölümüne 1 fotoğrafımla biyografime yer verildi, onur duydum..

-Sizce kendi çevremizde mi fotoğraf çekmeliyiz, başka ülkelerde mi hocam?

Bizim dönemimizde 6x9 roll filmi ile layka çeşit film ve kartlar dıştan geldiği için bulamaz çok sıkıntı çekerdik (karaborsadan tedarik ediyorduk)

Bugün ise teknolojinin nimetleri çok, hafıza kartı denen şeye 500 adet fotoğraf çekip koyuyor, silip bir 500 daha çekebiliyorsunuz. Gençler önce kendi sokağımızı mahallemizi , arabacı amcayı, ihtiyar nine dedemizi , çocukları, topluma mal olmuş sanat insanlarımızı , sporcularımızı çekmeli, sonra belgesel nitelikli çevremizi ileriki zamanlara taşımak için nostaljik fotoğraflamalı.. İmkanı olanlar yurtdışına da gidiyor. Önce ülkemizin güzelliklerini çekmeliler daha çekecekleri çok şey var. Bugün fotoğraflarda oynamalar yapılıyor. Ben realiteden yanayım ama teknolojiye de karşı değilim.

-En sevdiğiniz projeniz hangisi idi ?

Köy sergimle Ankara Fotoğraf Sanat Kurumu tarafından ustalara verdiği ‘50 yıl Sanat’ heykelciliği ile ödüllendirildim. TCDD  Siyah Beyaz 1.lik ödülüm ile Antalya Film Festivali’nde verilen Altın Portakal Ödülüm benim için heyecan ve gurur verici anlarımdı..

-Aklınızda kalan birkaç güzel anıyı paylaşır mısınız hocam?

Türkiye’ye anavatana gelirken Kırcaali şehrimizin tren garında liseden arkadaşım esmer tenli, yeşil gözlü Bulgar kızının tren kayboluncaya kadar istasyonun en uç köşesinden tek başına el sallamasını unutamıyorum.

Sanatçı portreleri çekimlerimde usta ve tiyatro sanatçısı Avni Dilligil anlatırdı. Kendisi Yeşilçam filmlerinde genelde Belgin Doruk hanımın zengin fabrikatör babası rolünde oynadığı için Anadolu’dan kendisine mektuplar geliyormuş.

‘-Abi çok paraya ihtiyacım var gönderirsen çok mutlu olacağım’ diye yazanlar oluyormuş, gülüşmüştük.

-Bir de ‘Tepişmeyin çekiyorum’ hikayesi vardı. Bizimle paylaşır mısınız Ahmet Bey?

Bir gün ustam ‘-Al makinaları fotoğraf çekmeye gideceksin’ dedi. 10x15 körük kapaklı makinemle, tahta ayaklı sehpayı, mitrafot sarı ışıklı lambaları , film ve şaseleri yüklenip tarif edilen eve gittim. 17-18 yaşlarındayım yani yeni muhacirim. Ev bana göre sosyetik  bir aileye aitti. Sünnet çocuğu yatakta ev halkını etrafına dizdirdim. Lambalarımı yaktım, kadrajımı ayarladım. Hazırlıklarım tamam  makinamın öndeki kapağını açmak isterken herkes kahkahalarla gülüyordu. Bu birkaç kez devam etti. Ben bir türlü neden güldüklerini bilemedim. Kahkahalar devam edince evin babası kır saçlı amca bana ‘–Evladım sen  bize kıpırdamayın de’ dedi. Ben ise ‘-Tepişmeyin çekiyorum’ diyormuşum.. Evin kızı ‘-Ayol biz hayvan mıyız , bize tepişmeyin diyor’ deyince niçin güldüklerini anladım ve çok mahcup olmuştum..

-Yıllarınızı fotoğrafa adamış biri olarak gerçekten fotoğrafla ilgilenmek isteyen gençlere ne tavsiye edersiniz?

Bugünkü gençler teknolojik imkanlardan şanslılar. Her türlü ekipman ellerinde. Photoshop ile istedikleri gibi oynuyorlar. Bol bol fotoğraf çekip internetten paylaşıyorlar. Ellerinde telefonlar herkes fotoğrafçı. Hepsine sağlık ve Türk fotoğrafını yükseltecek çekimlerle başarılar diliyorum.

Fotoğraf yarışmalarına bilhassa mizahi açıdan da bakmalarını (bizler Nasreddin Hoca’nın torunlarıyız) çalışmalarıyla yarışmalara katılmalarını tavsiye ediyorum.

-Ahmet Bey daha nice yıllar söyleşmek dileğimle size mutlu yaşlar dilerim..Beni kırmadığınız ve değerli katkılarınız için çok teşekkür ederim.

Sevgim ve saygı ile.. 

Ahmet Esmer kimdir?

1934 Bulgaristan Kırcaali doğumlu. Birçok işten sonra profesyonel fotoğrafçı olarak çalışmaya başladı. Mesleğinin sanatsal yönü ile ilgilendi sergiler açtı. Mizahi fotoğraflar çekti (Gülen Objektif) fotoğraf ile karikatürü birleştirerek KOLAJ türünde çalışmalar yaparak sergiler düzenledi. 1985 yılı mizah fotoğrafları başarı ödülü Akşehir. 1997 yılı Devlet Demir Yolları Siyah Beyaz Fotoğraf yarışmasında birincilik ödülü. 2000 yılında İstanbul Karikatürcüler Derneği ve Karikatür müzesinde bir ilk olan Mizahi Fotoğraflar Sergisi açtı. 2006 yılında İstanbul Türk Olimpiyat Komitesi Karikatür yarışmasında Mansiyon ödülü kazandı.

Burdur 23. Karikatür Müzesi Mansiyon ödülü. Yine 28. Karikatür Burdur Belediyesi Özel ödülü. 29. Karikatür Burdur Mimarlar Odası Temsilciliği Özel ödülünü kazandı. 2017 yılı İstanbul Beşiktaş Belediyesinin Usta Karikatürcü Nehar Tüblek Ailesi Özel ödülüne layık görüldü. 2018 Bursa Yıldırım Belediyesi Uluslararası İNSAN OLMAK konulu karikatür yarışmasında jüri Özel ödülüne layık görüldü. Fotoğrafta Ankara Sanat Kurumu tarafından 50. Yıl Sanat Heykelciği kendine verildi. Bursa’da kurulu Anadolu Karikatürcüler Derneği Karikatüre Hizmet Onur Ödülüne layık görüldü. İstanbul Fotoğraf Müzesine çalışmaları seçildi. Balıkesir Sanat Fotoğrafçıları Derneği BASAF Onur üyesidir. 40 yıl önceleri çekmiş olduğu o zamanların sinema ve tiyatro sanatçıları portre fotoğraflar arşivi çeşitli şehirlerimizde sergilenmektedir, büyük ilgi görmektedir. İstanbul’da basılan Çizgi Ustaları kitabı ile Ankara’da basılan Fotoğraf Ustaları kitaplarında sanatçımıza yer verildi.

İstanbul Karikatürcüler Derneği ile Bursa’da kurulu Anadolu Karikatürcüler Derneği üyesidir.