GİZEM YILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...

Müzik hayatına çok küçük yaşlarda girmiş ve senin bütün hayatını ele geçirmiş. Müzikle ilk tanışman nasıl oldu?

 İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Çoksesli Çocuk Korosu’na başlamamla oldu. O zamanlar 6 yaşındaydım. Yaklaşık 800 başvuru içerisinden 30 kişilik bir ekip seçilmişti ve o seçmeleri kazanarak koro hayatıma başlamış oldum.

 Şuan koro eğitmenliğine devam ediyorsun. Kaç kişilik grupların başındasın?

Şuan sorumluluğunu aldığım beş koro var. Bunlardan bir tanesi A Capella Gramofon, bir diğeri Gramofon Popüler Müzik Korosu; 2007 yılında Türkiye’nin ilk Popüler Müzik Korosu adı altında kurulmuştur. Pantenti de bana aittir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Çoksesli Çocuk Korosu; bu koronun da şefliğini yapıyorum. Yine İzmir Büyükşehir Belediye’si bünyesindeki, İzmir Büyükşehir Belediyesi Çoksesli Koro’su; bu koro yetişkinlerden oluşan bir karma koro. Bu koroyla çalışmaya bu sene başladım. Yaklaşık 6 aydır çalışıyoruz. Son olarak da Pop Akustik adı altında bir koro da çalışıyorum. Yeni bir oluşum. Popüler müziklerin çoksesli olarak seslendirileceği bir koro olacak. A Capella Gramofon bünyesinde kuruldu.

Koro şefliği yapmanın zor yanları neler?

Birçok zor yanı var. Hangisinden başlayacağımı bilemedim (gülerek). Materyaliniz insan ve her insanın ruh halleri birbirinden farklı, sesleri birbirinden farklı, hayata bakış açıları birbirinden farklı ve bu farklılıklar içerisinde ortaya bir tını çıkartmak çok zor. Tabi ki bu insanların mevcut müzikal sorumluluğunu almak da zor, çünkü çok farklı türden insanlar. Onlarla ortak bir paydada buluşmak çok yorucu, ama aynı zamanda çok da keyifli bir iş.

Müzik kulağının olması bir yetenek mi yoksa çalışarak da iyi bir müzik kariyeri yapılabilir mi?

Benim hayatımda çok büyük bir önemi olan, sevgili kompozisyon hocam Prof İstemihan Taviloğlu’nun bir sözüdür “Müzikte başarılı olmak için dört şey gereklidir; zeka, karakter, disiplinli çalışma ve yetenektir. Bir müzisyende bu dört faktöründe bulunması gerek, ama bu dört öğeden yetenek, dördüncü sıradadır. İlk sırada zeka yer alıyor; çünkü müzik tüm algoritmasıyla birlikte zeka gerektiren bir sanat dalı. Karakterinizde olumsuzluklar varsa yaptığınız müziğe de yansıyor ve ortaya kötü bir müzik çıkıyor. İstediğiniz kadar karakterli olun, akıllı olun, yetenekli olun eğer disiplinli çalışmıyorsanız büyük bir sorun yaşarsınız.

Whatsapp Image 2024 07 27 At 00.30.24 (1)

Türkiye’nin farklı şehirlerinde konserler vermiş biri olarak, sanatçılar hak ettiği yerde diyebilir misiniz?

Türkiye’de sanatınızı icra edebilmek için maddi manevi bir güvencenizin olması gerekiyor. Özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu konjektörde bir sanat eseri ortaya koyabilmek için hayatınızdaki konforun oturması gerekiyor ki, siz gönül rahatlığıyla sanatınızı icra edin. Maalesef, maddi kaygı ön planda. Bir müzik enstrümanı çalmak istiyorsanız, başta bu enstrümana sahip olmanız gerekiyor. Dünya standartlarında bir Avrupalının bir müzik enstrümanına ulaşması kazandığı ücretle doğru orantıda baktığınızda Türkiye’ye oranla çok daha kolay. Manevi olarak ailelerimiz devreye giriyor. Bizim kültürümüzde uzun yıllardır süregelen bir durum var. “Çocuğum iyi bir mesleğe sahip olsun. Müziği hobi olarak da yapabilir" algısı gelenekçi yetişen ailelerin çoğunda var. Ailelerin bu konuda daha ok bilinçlenmesi lazım. Çocukların müziğe olan yeteneğini ilk keşfedecek kişiler ailelerdir.

A Capella Gramofon ne zaman ve nasıl çalışmalarına başladı?

Farklı meslek gruplarından çoksesli müziğe gönül vermiş  koristlerin katılımıyla 2012 yılında İzmir'de kuruldu. Benim aklımda en baştan beri koro fikri vardı. Müzik eğitimine 6 yaşındayken İzmir Devlet Senfoni Orkestrası bünyesinde çocuk korosuyla başladım. Güzel Sanatlar Lisesi'ne girmeden önce de okurken de kafamda koro şefliği yapmak vardı hep...  Üniversitedeyken 9 Eylül Üniversitesi Kompozsiyon(bestecilik) ve Orkestra Şefliği bölümünü okudum. 2007’de bir sanat merkezi açtım. 2012’de de ‘Haydi başlayalım’ dedim.

Koristler daha öncesinde çoksesli müzikle ilgileniyorlar mıydı?

Başlangıçta çoksesli müzikle ilgili hiçbir fikri olmayan insanlardı korodakiler... Bir gruba ezgiyi, melodiyi öğretiyorsun. Diğer gruba başka bir şey öğretiyorsun. Toplu olarak ilk kez söylediklerinde koristlerin hepsi şaşkındı. “Biz başka bir şey söylüyoruz. Onlar başka şey söylüyor. Ama birlikte ortaya uyumlu bir şey çıkıyorlar” dediler. Sonra git gide büyüdü. Bugüne geldiğimizde ulusal ve uluslararası yarışmalardan ödüllerimiz ve vermiş olduğumuz 100'ün üzerinde konser var.

Whatsapp Image 2024 07 27 At 00.30.24

11 sene ayakta kalmayı nasıl başardınız?

Bence önemli olan bir ekol oluşturabilmek. Kurulduğumuz günden bu yana hayat şartları doğrultusunda kadromuz sürekli değişebiliyor. Bırakmak zorunda kalanlar ve yeni dahil olanlar. Ama bir süreklilik oluşturmak en önemlisi. "Kişiler geçici ama kurumlar kalıcı". Bir örnek verecek olursak Berlin Filarmoni Orkestrası şu an dünyanın en iyi orkestralarından ama bundan 60 yıl önce de en iyisiydi. 60 yıldır aynı kişiler çalmıyor ve aynı şefler yönetmiyor. Kurumun bir ekolü var ve gelen bunu devam ettiriyor. Yarın ben gitsem başka bir şef gelse yine koro kültürünü sürdürmelidir. Öncelikli hedefimiz buydu, sonrası zaten kendiliğinden geliyor.  

A Capella Gramofon bugüne kadar hangi ödülleri kazandı?

 Türkiye'de katılmış olduğumuz 17 festivalde 24 ödül kazandık. Son 3 yıldır da Türkiye dışındaki uluslararası yarışmalara katılım sağlamaya gayret ediyoruz. 2022'de Makedonya'nın Ohrid kentinde düzenlenen yarışmada 2.lik ödülü, en iyi çağdaş yapıt seslendiren koro ödülü ve jüri özel ödülü kazandık.

Son olarak da bu sene 4-9 Temmuz tarihleri arasında,dünyanın en uzun soluklu ve saygın festivallerinden biri olan, Yunanistan’ın Preveze kentinde düzenlenen “42. International Choral Festival of Preveza”nın yarışma etabında 2 kategoride 2 bronz madalya kazandık.

-”Free Programme of Original Choral Music” kategorisinde; Bronz Madalya

-”Spiritual, Gospel, Jazz, Pop Choirs, Pop Ensembles, Folklore, Byzantine Chant” kategorisinde; Bronz Madalya

Whatsapp Image 2024 07 27 At 00.30.26

Uluslararası yarışmalara katılım sağlamaya "gayret ediyoruz" dediniz?

Evet, tam anlamıyla gayret ediyoruz çünkü hiçbir sponsorumuz yok. Kendi imkanlarımızla seyahat ediyoruz, konaklıyoruz ya da diğer masraflarımızı karşılıyoruz. Başka zorluklarla da karşılaşıyoruz, örneğin Yunanistan'daki yarışmaya tam kadro gidemedik çünkü bazı arkadaşlarımız vize alamadı, reddedildiler konsolosluk tarafından... Önümüzdeki yıl da hedefimiz belirli oranda sponsor bulabilmemiz halinde  2-6 Temmuz 2025 tarihleri arasında Almanya'nın Wernigerode kentinde düzenlenecek olan "Johannes Brahms Choir Festival"ın yarışma etabında ülkemizi temsil etmek.

Nerelerde ve tür konserler gerçekleştiriyorsunuz?

Çoğunlukla İzmir'de olmak üzere bugüne kadar "klasik" olarak nitelendirebileceğimiz salon konserleri dışında gerek sosyal sorumluluk projeleri gerek farklı tarzda etkinliklerde de yer alıyoruz. Örneğin geçtiğimiz yıl ünlü rapçi Gazapizm ile Bayraklı Arena'da senfonik rap konseri, bu yıl da Candan Erçetin ile birlikte Efes Antik Tiyatro'da senfonik konserler gerçekleştirdik. 29 Ağustos 2024'te de Tarihi Havagazı Fabrikası'nda Çim Konserleri kapsamında "A Capella Gramofon feat Cavernas Band" konserimiz var

Koronuza dahil olmak için ne yapmak gerekiyor?

Her yıl Eylül ayında "ihtiyacımız olan sayıda" korist alımı yapabiliyoruz ve sosyal medya hesaplarımızda da bunları duyuruyoruz. A Capella Gramofon'u özellikle instagram ve facebook'tan takip etmeniz halinde tüm gelişmelerden haberdar olabilirsiniz