Yayımlanacağı tarih: 27/10/2020

“Tarihin Başlangıç Noktasıdır Şanlıurfa”

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeynel Abidin BEYAZGÜL ve 

Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Aydın ASLAN ile Röportaj

Bu hafta; plaka numarası “63” olan ve Milli Mücadele döneminde, işgal kuvvetlerine karşı gösterdiği kahramanca direnişten dolayı ismine “Şanlı” unvanını kazandıran Şanlıurfa ilimizi konu aldık.

Şanlıurfa'yı: “İnanç ve kültürlerin toprağında doğduğu, medeniyetlerin kavşağında buluştuğu, ilk buğdayın ovasında ekildiği, mimarinin ve ilahi dinlerin ilk defa tapınaklarda şekillendiği tarihin başlangıç noktasıdır Şanlıurfa. Tarihi Harran şehri, bağrında taşıdığı kültür varlıklarının yanı sıra tarihte taşıdığı misyonu ile din, kültür, sanat edebiyat, felsefe astroloji gibi alanlarda Dünyanın ilk üniversitesine ilim ve irfan yurdu olmuştur. Kısacası, bütün ilkler Şanlıurfa’da başlar.” Bu güzel sözler ile anlatan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü ile ayrı iki röportaj gerçekleştirdik.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı

- Sayın Başkanım, Şanlıurfa ilimizi bizlere kısaca tanıtın dersek neler söylersiniz?

Sözlerimin başında, ülkemizin ve ilimizin tanıtılmasına öncülük etmenizden dolayı sizlere teşekkür ediyor ve Önce Vatan Gazetesi okurlarına sevgilerimi sunuyorum...

- Efendim, bizlere değerli zamanınızı ayırdığınız için bizler size sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Şanlıurfa hem eşsiz bir tarih laboratuarı ve açık hava müzesi hem üç semavi dinin mensupları için ruhani ve manevi bir merkez, hem GAP ile birlikte daha da yükselen önemli bir tarım üretim havzası vasıflarına; madde ile manayı en iyi şekilde mezcetme kapasitesine sahip önemli bir merkez konumundadır.

Modernle klasiğin, eski ile yeninin, sanayi ile tarımın, tarihle kültürün, sanatla turizmin harmanlandığı, 12 bin yıllık efsane şehirdir Şanlıurfa...

- Efendim Şanlıurfa ‘’Şanlı’’ unvanının yanında istiklal madalyasını da almış bir şehirdir bu konuda neler söylemek istersiniz?

 “Urfa’nın Şanlı Kurtuluş Mücadelesi”, işgal altındaki topraklarda esaretin sona ermesi için kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla, canını ve kanını siper eden “İbrahimî bir Milletin” şahlanışı, zaferle taçlandırılmış destanıdır.

11 Nisan 1920’de çok kısıtlı imkânlarla işgalcileri vatan topraklarından püskürterek şanlı bir tarih yazan Urfa halkı, Kurtuluş savaşında gösterdiği kahramanlıklar neticesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından önce 1984’te“Şanlı” unvanı, sonra 2016’da “İstiklal Madalyası” ile onurlandırılmıştır. TBMM tarafından Urfa’nın evlatlarına verilen bu kadirşinaslık tarih boyunca bir taç olarak şerefle taşınacaktır.

- Koronavirüs ile mücadele kapsamındaki çalışmalarınızı bizlerle paylaşır mısınız?

Bugün bütün dünyayı kasıp kavuran küresel bir salgınla mücadele ediyoruz, İnsanlık tarihinin gördüğü en yaygın, sonuçları en geniş alanlarda kendisini gösteren, hayatın neredeyse her alanını durdurma noktasına getiren bir virüs söz konusu.

Bu tür hastalıklar, pek çok insanın farkında olmadan virüse maruz kalması ve yine farkında olmadan virüsü başkalarına bulaştırmasıyla yayılıyor. Kendimiz zarar görmesek de, taşıdığımız virüsü sevdiklerimize bulaştırarak, hastalanmalarına, hatta ölümlerine yol açabiliriz. Bu nedenle Sosyal mesafeyi ne kadar korur ve sosyal hareketliliği ne kadar azaltırsak, virüsün yayılma hızını, dolayısıyla yol açtığı tehdidi o derece düşürürüz dedik ve “Panik Yok, Tedbir Var’’ sloganıyla yola çıktık.

Ülkemizde ve Şanlıurfa genelinde görülmeye başlanan 'Covid 19' salgınıyla mücadele kapsamında 11 Mart'tan bu yana adeta seferberlik ilan ederek, paydaş kurum kuruluşlar ile birlikte İl Hıfzıssıhha Kurulunun aldığı karar neticesinde bir yandan kent genelinin tamamında dezenfekte çalışmaları, ücretsiz maske dağıtımı gerçekletirdik. 65 yaş üstü vatandaşların temel ihtiyaçları gibi birçok noktada çalışmalar yürüttük.

Alo 153, Beyaz Masa ve Watshap hattı ile diğer sosyal medyada vatandaşların çağrılarına yanıt vererek Büyükşehir Belediyesi olarak sağlık komisyonunda alınan kararların uygulanmasında önemli rol üstlendik. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler, Çevre Koruma ve Kontrol, Zabıta Dairesi Başkanlığı ve Belediye İştirak Şirketleri BELSAN ve BELTUR bünyesinde yürütülen çalışmalarda korona virüs ile etkin mücadele ettik.

Ayrıca Şanlıurfa’da vatandaşların maske ihtiyacını karşılamak için Büyükşehir Belediyesi, bünyesinde bulunan 10 Kadın Destek Merkezinde 219 kişilik Personel ile 7 gün 24 saat esaslı bir şekilde, Uluslararası Sağlık Hizmetleri tarafından onaylanan malzemeler ile antibakteriyel özelliği olan toplam 2 milyonu aşkın maske üreterek vatandaşlara ücretsiz bir şekilde dağıttık.

- Sayın Başkanım, göreve başladığınızdan bu yana Şanlıurfa'da yaptığınız sağlık, eğitim, sosyal ve benzeri faaliyet ile yatırımlarınızdan bahseder misiniz?

Özellikle Pandemi sürecinde ortak kullanım alanlarında dezenfekte çalışmalarını titizlikle yürüten Belediyemiz eğitim ve öğretimde yüz yüze sistemine geçilmesinin ardından hazırladığı içerisinde kırtasiye malzemelerinin olduğu eğitim ve hijyen setlerini okullarda öğrencilere ulaştırmıştır. Okullarımızın çevre düzenlemelerine destek verilmiş olup, boya, bakım-onarım gibi hizmetlerde yapılmıştır.

- Sayın Başkanım, Şanlıurfa ilinin ekonomisinin temel belirleyicisi olan tarım, aynı zamanda Türkiye ekonomisinde de önemli bir rol almaktadır bu konuda neler söylemek istersiniz? Projeleriniz var mı?

Şanlıurfa’mız Bereketli Hilal coğrafyasının ve GAP Bölgesi’nin önemli bir şehridir.

Suyu, bereketli toprakları, güneşi, tarihi ve genç nüfusuyla avantajlı özelliklere sahiptir.

Yapılan Arkeolojik kazılar sonucuna baktığımızda İlk defa tarımın bu topraklarda yapıldığını ve Dünyaya ilk buğday tohumunun Şanlıurfa'dan yayıldığını görüyoruz.

“Bereketli Hilal” bölgesinde yer alan, Mezopotamya’ya can suyu olan Fırat Nehri, serin sularıyla Şanlıurfa’nın bereketli ovalarını suluyor. Bu ovalar, kendine özgü iklimi ve verimli topraklarıyla tarım alanında Ülkemizin ihtiyacını önemli bir ölçüde karşılıyor.

Şanlıurfa, aynı zamanda çalışarak, üreterek, dünyanın en verimli topraklarını işleyerek, her geçen gün değişen her geçen gün büyüyen, bir şehirdir.

Şanlıurfa, “GAP Eylem Planı” ve “Jeotermal kaynakların” kullanılmasıyla her geçen gün meyvecilik, sebzecilik ve seracılık konusunda yeni projeler ortaya koyarak Türkiye'nin tarıma dayalı sanayi merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Tarım Şehri olan Şanlıurfa’mızda bu zengin potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmek, etkin ve yerinde çözümler üretmek için Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak; Tarım Daire Başkanlığını kuruyoruz. Kuracağımız Tarım Daire Başkanlığıyla; Şehrin kanayan sorunu olan Mevsimlik İşçilerin sorunlarını da çözeceğiz. Verimli topraklarımızı ve zengin insan kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Çiftçilerimize danışmanlık yaparak daha bilinçli ve verimli üretim yapılması konusunda eğiteceğiz. Bunun için genç ve dinamik ekibimizle kararlı bir şekilde çalışıyoruz.

- Sayın Başkanım, Şanlıurfa’nın turistik, kültürel ve doğal varlıklarını koruma veya onarmaya yönelik çalışmalarınız oldu mu veya olacak mı?

Büyüklerimiz derdi ki, “Urfa’nın altı da üstü kadar zengindir.”Urfa tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zenginliğini farklı kültürlerden beslenerek kazanmış, mozaik bir şehirdir. Urfa, öyle bir şehir ki neresine el atarsan oradan mazi fışkırıyor, tarih akıyor. Bu zengin mirasımızın günümüze ulaşan maddi ve manevi değerlerini korumayı en büyük vazifemiz olarak görüyoruz.

Âdeta bir ‘‘Müze Şehir’’ görünümüne sahip olan Şanlıurfa’nın bu potansiyel ve zenginliğinin en iyi şekilde planlanıp değerlendirilmesi ve dizayn edilmesi için yeni vizyonlar oluşturmaktayız. Tarihî kent alanları ve yapılar, kentlerin kimliğini oluşturmaları açısından önemlidir diyor, teknik ve uzman ekiplerimizle üzerinde hassasiyetle durarak yaptığımız çalışmalar neticesinde planlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda en modern, en ileri tekniklerden, yöntemlerden de yararlanarak kentin pek çok noktasında eserler restore ediyor, işlevlendiriyor ve gerçek bir müze kent oluşturuyoruz.

Şehir içerisinde işlevini yitirmiş, görüntü kirliliği ve trafik yoğunluğuna sebebiyet veren bölgelerin yeniden revizyonunu gerçekleştirerek şehre yeni meydanlar kazandırarak nefes aldırmayı sağladık.Tarihi alanlarda bulunan yüzlerce evi istimlâk ederek tarihi gün yüzüne çıkardık.Birçok tarihi eseri restore ettik, tarihi değeri olan yapıları kültür merkezi olarak şehrimize kazandırdık. Şanlıurfa genelinde, tarihi hanlarda, camilerde, eski Urfa evlerinde, sokaklarında yapıların tarihi dokusuna zarar vermeden hassasiyetle gerçekleştirdiğimiz birçok çalışmayı tamamladık.

- Sayın Başkanım, engelli ve yardıma muhtaç olan vatandaşlar için ne gibi hizmetlerde bulunuyorsunuz?

Toplamda 14.000 m² alan üzerinde kurulu olan; Türkiye’nin en modern ve donanımlı Engelliler Koordinasyon Merkezimizde, tüm engel gruplarını kapsayan faaliyetlerimiz bulunmaktadır. Bu kapsamda merkezimizde 30 adet derslik ve oda, engelli yüzme havuzu, 300 kişilik konferans salonu, kapalı spor salonu ve hobi bahçelerimiz mevcuttur.

Her engel grubuna hizmet verebilecek şekilde tasarlanmış merkezimizde; engel gruplarına göre mesleki atölyeler, sportif faaliyetler, sanatsal aktiviteler ve kültürel kurslar verilmektedir.

Mesleki, sportif, sanatsal ve kişisel gelişim alanlarında 28 ayrı dalda açtığımız kurslardan Toplam: 700 kursiyerimiz faydalanmaktadır.

Yine merkezimizde 5 yıldızlı konfor ve özelliklere sahip havuzumuzda yetişen gençlerle Türkiye şampiyonalarında başarılar elde etmişlerdir.

Bunun gibi halter, bilek güreşi, masa tenisi vb. birçok dalda ülkemizi temsil edecek birçok genç yetişmektedir. Merkezimizdeki mesleki atölyelerimizde yetişen gençlerimiz ise meslek sahibi olup ürettiği ürünlerin satışıyla artık tüketici bireyler konumundan üretici bireyler haline gelmişlerdir. Kültürel kurslarımızla engelli bireylerin kendilerine olan öz güvenleri artmakta ve artık sanata göz kırpan birer yıldız adayı olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Yapmış oldukları tiyatro ve müzik gösterileriyle il genelinde büyük bir beğeni oluşturmuşlardır. Yine merkezimizde bulunan hobi bahçesi sayesinde engelli bireyler toprakla terapi olabilmekte ve ürettikleri sebze ve meyveleri keyifle tüketmektedirler.

Genel amacımız: Şanlıurfa’da yaşayan yaklaşık 43 bin engelli bireyi evlerinden dört duvar arasından kurtarıp sosyal hayatta daha aktif rol almalarını sağlamaktır.

- Efendim, sokak hayvanlarına ne gibi yardımlarınız oluyor, sahipsiz ve bakıma muhtaç sokak hayvanlarının faydalanabilmeleri amaçlı desteklediğiniz veya kurduğunuz bir yer var mı ya da olacak mı?

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 10 dönüm üzerine kurulan ve 200 hayvan kapasitesi bulunan Kedi ve Köpek Rehabilitasyon Merkezimiz var. Sokak hayvanlarımıza yönelik en iyi hizmeti sunmanın gayreti içerisindeyiz. Barınağımızda her türlü hijyenik koşullar oluşturulmuştur.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak Koronavirüs mücadele çalışmaları kapsamında sokak hayvanlarını da unutmadık. Türkiye genelinde Evde kal çağrısı ile yaşanan kısıtlamalardan dolayı sokak hayvanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak üzere Büyükşehir Belediyesi veterinerleri tarafından kentin farklı noktalarında Kedi ve Köpekler için mama bırakılırdı.

İl genelinde ihtiyacı karşılayacak büyük ölçekli yeni Hayvan Barınağı ve Hastanesi projemiz var bir de… Orman Bölge Müdürlüğü ile yapılan görüşme ve çalışmalar neticesinde, Karaköprü ilçesi Göbekli Tepe yolundaki ormanlık bölge içerisinde, 30 bin metrekarelik alan içerisinde yapmayı planladık, Proje dosyası tamamlanmış olup ihaleye çıkılması beklenmektedir.

- Gençler, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere vatandaşlar için neler yaptınız veya yapacaksınız?

Yerel yönetimlerde, merkezinde insanın olmadığı bir hizmet anlayışının başarıya ulaşması mümkün değildir. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak, tüm hizmetlerimizi, tüm faaliyetlerimizi tasarlarken bunu daima akılda tutuyor, planlarımızı bu şekilde yapıyoruz.

Yarınlarımızın güvencesi olan çocuklarımıza yönelik çocuk kütüphaneleriyle, çocuk trafik eğitim parkıyla onları eğitimli ve donanımlı bir şekilde yarınlara hazırlıyoruz.

Türkiye’de en genç nüfus oranına sahip olan Şanlıurfa’da Emanetimiz olan bu şehirde çocuklarımızın ve gençlerimizin; ülkesini seven, şehrine sahip çıkan, ailesine, çevresine, okulda öğretmenlerine, sokakta büyüklerine saygılı, milli ve manevi değerlerimize yürekten bağlı nesiller olarak yetişmesi en büyük hayalimiz. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak bu idealimizi gerçekleştirmek adına birçok faaliyet yürütüyoruz. Gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, sporu tabana yaymak, hem ruhen hem bedenen sağlıklı nesiller yetiştirmek için, Şanlıurfa’mızın genelinde 13 ilçemizi de kapsayacak şekilde Semt Spor Sahaları, Spor Kompleksleri ve Gençlik Merkezleri inşa ediyoruz. Yapım aşaması devam edenlerle beraber büyük çoğunluğunun açılışını yaptık ve siz değerli gençlerimizin hizmetine sunduk.

Kadınlarımız, aileyi ve toplumu ayakta tutan en önemli değerlerimizdir. Bu nedenle kadınlarımızın kendilerini eğitebileceği, mesleki beceri kazanabilecekleri 16 kadın aile destek merkezlerimizle hizmet veriyoruz. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi de önemsiyor, onların topluma faydalı bireyler olmaları, aidiyet duyguları kazanabilmeleri için gerekli olan tüm destekleri sağlıyoruz.

YADES (YAŞLI DESTEK) Projesi İle Yaşlılarımızı Yalnız Bırakmıyoruz. Yaşlılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüz ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Büyükşehir Belediyesi olarak; YADES projesi ile yeşeren çınarlarımızın kıymetli gönlüne dokunabilmeyi, kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecekleri güvenli bir ortamı hazırlamayı, hem sosyal belediyecilik anlayışımızın gereği; hem de insanî bir görev olarak addediyoruz.

Özetle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak 7’den 70’e herkese, her kesime eşit mesafede hizmet etmeyi ilke edinen bir belediyeyiz.

***


Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü

- Sayın Müdürüm,”Önce Vatan Gazetesi” okurları için kendinizi tanıtır mısınız?

Adım AYDIN ASLAN 2013 yılından beri Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak görev yapmaktayım.

- Efendim, Şanlıurfa İlimizi de bizlere kısaca tanıtın dersek neler söylersiniz?

İnanç merkezi olduğunu gösterircesine üç semavi dinin ibadethaneleri, ticaret merkezi olduğunu gösterircesine çarşılar ve pazarları, eğitim merkezi olduğunu gösterircesine medreseleri... Mutfağına hayran kalacağınız, kahvelerin en lezzetlilerini yudumlarken manevi huzuru bulacağınız bir kent. Şimdi, tarihin sıfır noktası Göbeklitepe, nesli tükenme tehdidi altındaki kelaynakların diyarı Birecik, tarımın başladığı Harran Ovası, Hz İbrahim’in ateşe atılmasıyla oluştuğuna inanılan Balıklıgöl’ün bulunduğu topraklardasınız.

Şanlıurfa, son yıllarda yapılan arkeolojik kazıların da gösterdiği üzere dünyanın en eski kentlerinden biri, âdeta insanlığın ana yurdu. Süryani tarihçi Ebu’l Ferec, Şanlıurfa’nın Nuh tufanından sonra yeryüzünde kurulan yedi yerleşim yerinin ilki olduğunu söyler. Göbeklitepe’de yapılan kazılarla ise insanlık tarihi baştan yazılıyor, bilinenler değişiyor.

Birçok ilkin de vatanı Şanlıurfa’dır. İnsan boyutlarındaki en eski heykel olan Balıklıgöl Heykeli 11.500 yaşında; Piramitlerden, Stonehenge’den çok daha yaşlı olan “Urfa Adamı” obsidyenden yapılma gözleriyle tarihin tanığı. Yüzyılın en önemli arkeolojik keşfi olan Göbeklitepe ise dinlerin, resim ve mimarinin, tarımın, hayvanları evcilleştirmenin tarihini baştan yazdırıyor.

- Turizm sektörünün son durumu hakkında neler söylemek istersiniz?

Esasen Şanlıurfa son yılların kültür turizmi alanında en gözde destinasyonu özellikle Göbeklitepe’nin 2018 yılından Unesco dünya mirası listesine girmesi akabinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın önerisi Sayın cumhurbaşkanımızın takdirleri ile 2019 yılının Göbeklitepe yılı ilan edilmesi ile Şanlıurfa yurt içi ve yurtdışından ziyaretçilerin odak noktası haline gelmiş bu dönemde de özellikle Bakanlığımızn ilimizde artan restorasyon, tanıtım çalışmaları turizm altyapısının iyileştirilmesi çalışmaları kapsamında 2019 yılında bir milyonu geçen geceleme ile rekor kırmıştır. Pandemi süreci ile malumunuz tüm dünyada turizm hareketleri sekteye uğrasada Kültür ve Turizm Bakanlığımızın pandemi sürecinde altyapının iyileştirilmesi , gezi ve ziyaret alanlarının hijyen standartlarının pandemiye karşı güvenli hale getirilmesi talimatı ile tüm ziyaret alanlarımız güvenli hale getirilmiş ayrıca , ayrıca konaklama sektörümüzdeki işletmelerimizin güvenli turizm sertifikası alması sağlanarak süreci ve süreçten sonrasını planlamış bulunmaktayız.

İlimiz arkeolojik alanlar bakımından ülkemizin en zengin alanlarından , bu zenginliğe yaraşır bir şekilde Bakanlığımız destekleri ile Göbeklitepe, Harran, Urfa Kalesi, Karahantepe, Şuayp ve Soğmatar bölgelerinde planlı arkeolojik kazılarımız devam etmekte , bunun dışında da yıl bazında bir çok kurtarma kazısı yapmaktayız. Yine Bakanlığımız destekleri ile Harran Ulu Cami, Han’el Barur Kervansarayı , Çarmelik Kervansarayı, Urfa Kalesi , Harran Kalesi 1.etap, Harran Şehir Surları 1.Etap restorasyonları tamamlanmış , turizm altyapımızın iyileştirilmesi ile birlikte yüzlerce yurt içi ve yurtdışından seyahat acentaları, basın mensupları , sosyal medya fenomenleri, ilimize davet edilerek fame tripler düzenlenmiştir. Ayrıca ilimizdeki turizm ürün çeşitliliği arttırmak adına balon turizmi çalışmaları Göbeklitepe Merkezli olarak planlanmış gerekli izinler alınmış olup , ticari uçuşlara başlanmıştır.

Tabiki özellikle bütün bu çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığımızın koordinasyonu ve desteği ile yerelde Valiliğimizin , Büyükşehir Belediyemizin, ilçe belediyelerimiz ve çeşitli STk larımın katılımı ve işbirliği ile yapılmaktadır.

- Sayın Müdürüm Şanlıurfa ismi nereden gelme ve isminin anlamı nedir?

Efendin, Halkının Millî Mücadele’deki kahramanlıklarından ötürü TBMM tarafından “Şanlı” unvanı verilmeden önce kentin adı olan Urfa’nın Süryanice “sulak yer” anlamına gelen Urhai’den geldiği düşünülmekte. Daha sonra "Ur" adını alan kente Büyük İskender'in gelişinden sonra Yunanistan’daki bir nehirden ilham alınarak verilen “Edessa” ismi de, yine bu kadim kent için kullanılan Yunanca “akarsuları güzel" anlamına gelen "Kallirhoe” adı da, Arapların “Kallirhoe”den galat olarak kullandıkları "Ruha” da kentin adının su ile olan yakın ilişkisine vurgu yapmaktadır.

- Şanlıurfa denilince akla ilk gelen nedir?

Efendim, inanç ve kültürlerin toprağında doğduğu, medeniyetlerin kavşağında buluştuğu, ilk buğdayın ovasında ekildiği, mimarinin ve ilahi dinlerin ilk defa tapınaklarda şekillendiği tarihin başlangıç noktasıdır Şanlıurfa.

- Şanlıurfa'yı diğer illerimizden farklı kılan özelliği veya özellikleri nelerdir?

Şanlıurfa geçmişi şanlı tarihi çok eski dönemlere kadar uzanan Peygamberler şehridir. İlimiz demografik yapısıyla Ülkemizin en genç nüfusuna sahiptir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde Hz. İbrahim Peygamberin ateşe atıldığı Balıklogölü, Harran Ovası, Camileri ve binlerce yıllık tarihiyle gelenleri kendine hayran bırakan bir şehirdir. Şanlıurfa lezzetli yemekleri ile Gastronomi şehridir. İnanç merkezidir. Siverek İlçemizde bulunan Karacadağı ve Takoran Vadisi ile Şanlıurfa bir spor şehridir. Halfetisiyle sakin ve gizemli bir şehirdir. Şanlıurfa Bakırıyla, ahşap oyması ve geleneksel giyim-kuşamıyla el sanatlarının merkezidir. Kısacası yaradan Şanlıurfa’ya çok cömert davranmıştır.

- Şanlıurfa 'nın kültürel faaliyetleri nelerdir?

Efendim Şanlıurfa 12 Bin yıllık tarihiyle İnsanlık tarihini değiştiren bir şehirdir. O günden bugüne birçok medeniyetin kültürel mirası, değeri halen Şanlıurfa’da yaşamaktadır. Şanlıurfa yaşayan bir şehirdir. Gecesi farklı gündüzü farklıdır. Müzesiyle, Türkiye’de başka örneği olmayan Köprü Kütüphanesi ile Gençlik ve Çocuk Kütüphanesi ile Urfa bir sanat şehridir. Gençlik ve Çocuk Kütüphanesinde yapılan sportif/sanatsal faaliyetlerle gelecek Şanlıurfa’da hayat bulmaktadır. Şanlıurfa aynı zamanda bir müzik şehridir. Bakanlığımız Devlet Türk Halk Müziği Korusunda Urfa ezgileri gecenin sessizliğini bozar. Şanlıurfa geleneksel el sanatlarımızın yaşatıldığı bir kenttir. Şanlıurfa İli Kültür, Eğitim ve Sanat Vakfında açılan kurslar yeni ustaların yetişmesine olanak sağlar. Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ve İlçe Belediyelerimizin düzenledikleri faaliyetlerle Şanlıurfa 24 saat yaşayan bir kenttir.

- Şanlıurfa 'nin turistik yerlerini tanıtır mısınız?

Göbekli Tepe

Göbekli tepe, Şanlıurfa il merkezinin kuş uçuşu olarak yaklaşık 15 km. kuzeydoğusunda bulunan ve tarihöncesi dönemden, yani yazının henüz keşfedilmediği bir zamandan kalma bir ören yeridir. Konum olarak Şanlıurfa’nın en yüksek noktalarından biri üstünde kurulmuştur. Göbekli Tepe’de 1995 yılında başlayan arkeolojik kazılar, Neolitik dönemde yaşandığı bilinen ve insanlık tarihinin dönüm noktaları olan bazı değişim ve dönüşümlerin yeniden ele alınmasını gerektirmiştir. Yerleşik yaşamın yaygınlaştığı ve tarım ve hayvancılığın başladığı Neolitik dönem, Göbekli Tepe’nin keşfinden önce insanların özellikle geçimleri, beslenme biçimleri ve alet teknolojilerindeki değişikliklerle tanımlanmaktaydı. Göbekli Tepe’de ortaya çıkarılan anıtsal yapılar ve gelişkin sembolizm, Neolitik dönemde sadece beslenme ve teknoloji bakımından değil, aynı zamanda “manevi” bakımdan da önemli gelişmeler olduğunu ortaya koymuştur.

12 bin yıl öncesinden günümüze gelen, insanlık tarihinin sıfır noktası Göbekli Tepe 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmiş, 2019 ise Türkiye’de “Göbekli Tepe Yılı” ilan edilmiştir.

Şanlıurfa Müzesi

“Türkiye’nin en büyük müzesi” unvanını taşıyan Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi, Neolitik Dönem açısından uluslararası öneme sahip ve yüzyılın en önemli arkeolojik keşfi olan Göbekli Tepe’den çıkarılan eserlerin sergilendiği yerdir. Müze, 14 adet ana sergi salonu ve 33 adet canlandırma bölümüyle hizmet vermektedir.

Sergi salonlarında kronolojik olarak önce Paleolitik Dönem’e ait yüzey buluntuları ve canlandırmalar, Neolitik Dönem’e tarihlenen insan boyutlarında yapılmış uygarlık tarihinin bilinen en eski heykeli olan "Balıklıgöl Adamı”, Göbekli Tepe kazı buluntuları ve canlandırmaları, Nevali Çori Tapınağı, Kalkolitik, Tunç, Demir, Helenistik, Roma, Bizans ve İslami Dönemlere ait eserler de Müze’de sergilenmektedir.

Şanlıurfa Haleplibahçe Mozaik Müzesi

Haleplibahçe kazı alanında, taban mozaiklerin bulunduğu yerde inşa edilen Şanlıurfa Mozaik Müzesi, mozaik türleri açısından ilklere ev sahipliği yapmaktadır.

Müzede sergilenen mozaikler arasında mitolojide ismi geçen kadın savaşçılar Amazonların av sahnelerinin tasvir edildiği, savaşçı Amazon kraliçelerinin anlatıldığı mozaikler ayrı bir yere sahiptir.

Müzede Truva Savaşı kahramanlarından Aşil’in (Akileus) hayat hikâyesini konu alan Aşil Mozaiği ve MS 194 yılına tarihlendirilen Orpheus Mozaiği ilgi odağı. Haleplibahçe’de yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan ve Roma Dönemi’ne ait yerden ısıtmalı hamam da alanın ne kadar önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.

Sakin Şehir Halfeti

Halfeti, 28 ülkenin yer aldığı Cittaslow (Sakin Şehir) programına kabul edilmiş, böylece Türkiye’deki 9 Cittaslow (Sakin Şehir) şehrinden biri olmuştur. İlçenin bir kısmı Birecik Barajı'nın göl suları altında kalmıştır. Yeni yerleşim yeri olarak ilçe merkezine 7 km mesafedeki Karaotlak mevkii seçilmiş ve yerleşime açılmıştır. Kentin simgesi hâline gelen “Karagül” yerli yabancı tüm konukların ilgisini çekmekte, önemli bir ticaret potansiyeli içermektedir. Bir saat süren tekne yolculuğu ile Rumkale’ye ve sular altındaki tarihî Savaşan Köyü’ne geziler yapılabilmektedir.

Yolların Kavuştuğu Şehir “Harran”

Harran kelimesi, eski medeniyetlerde “yolların kavuştuğu yer”, “kavşak” anlamına gelirken sosyolojik ve tarihsel açıdan bakıldığında ise bu kelimenin “medeniyetlerin doğduğu ve buluştuğu kent” anlamına geldiği söylenebilir. Dünyanın bilinen en eski üniversitesi kalıntılarının yer aldığı, kendine özgü kümbet evleri, tarımın ilk yapıldığı, Soğmatar antik şehriyle, kenti çevreleyen surları, kapılarıyla birçok medeniyeti barındırmış olan Harran açık hava müzesi şeklindedir.

Halil ür-Rahman Gölü (Balıklıgöl)

Şanlıurfa’daki birçok mekân İbrahim Peygamber ile ilişkilendirilir. İbrahim Peygamber’in Mevlid-i Halil Camii’nin avlusunun güneyinde bulunan mağarada doğduğuna inanılır. Tek tanrı fikrini savunan Hz. İbrahim, devrin hükümdarı Nemrut tarafından inancından dolayı ateşe atılır, ateş bir anda göle odunlar ise balığa dönüşür. Söz konusu olay Kuran’da şu şekilde ifade edilmektedir: “Ey ateş İbrahim üzerine serin ve selamet ol” (Kuran 21/69). Halk tarafından Halil ür-Rahman Gölü’nün bu mucize üzerine meydana geldiğine inanılmakta ve göldeki balıklar kutsal kabul edilerek yöre halkı tarafından korunmaktadır.

Tarihi Çarşılar ve Hanlar

Tarihi İpek Yolu’nun geçiş güzergâhında bulunan Şanlıurfa, geçmişten günümüze önemli bir ticaret merkezi konumundadır. Gümrük Hanı, Mencek Hanı, Barutçu Hanı, Millet Hanı, Samsat Kapısı Hanı; Hüseyniye Çarşıları (Bakırcılar Çarşısı), Kazzaz Pazarı (Bedesten), Sipahi Pazarı gibi Şanlıurfa’nın kültürel, tarihi, turistik, mimari gibi birçok özelliğini barındıran hanlarında ve çarşılarında hem alışveriş yapabilir hem de tarih kokan bu yerlerde menengiç kahvenizi keyifle yudumlayabilirsiniz.

- Şanlıurfa 'nin yöresel yemekleri ve özellikleri nelerdir?

Gastronomi kavramı, turizm pazarlamasında önemini gün geçtikçe artırmış ve avantaj olarak şehirlere değer katmaya başlamıştır. Yüzyıllardır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu’nun kadim topraklarında mutfak kültürü de çeşitliliği ile yabancı turizm kadar, yerli turizmin de gelişmesine katkı sağlamaktadır. Bugün Türk mutfağı dünyanın önemli mutfakları arasında sayılmaktadır. Bunda kuşkusuz Doğu ve Güneydoğu ve Şanlıurfa mutfağının önemi yadsınamaz.

Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Süryani, Ermeni, Ezidi, Türk, Arap, Kürt vb. her milletten ve her kültürden izlere rastlayabileceğiniz Şanlıurfa mutfağı kendine has özellikleri ile benzerlerinden ayrılıyor. “Tırıt”, “Çıkıfte”, “Keşkek”, “Yahudı Kıftesı”, “Şıllık”, “Kübü Lebenı”, “Boranı” gibi yemekler, farklı kültürlerin harmanlandığı Şanlıurfa mutfağının güzel örneklerinden. Acı isot, bulgur, frenk suyu (domates salçası) ise Şanlıurfa mutfağının vazgeçilmezlerinden. Urfa mutfağında et ağırlıklı yemekler ile köfte ve kebap çeşitlerinin yeri ise ayrı. Çiğ köfte, lahmacun ve Urfa kebabı şehir mutfağının en önemli ögeleridir.

Şanlıurfa denince isota ayrı bir parantez açmadan olmaz. Şanlıurfa ile isot ayrı düşünülemez. Önemli gelir kaynaklarından biri olan isot Şanlıurfa'nın simgeleri arasındadır. Tescilli ürün isot, yıl boyunca hem Şanlıurfalılar tarafından yoğun olarak tüketilmekte hem de şehre gelen turistlerden büyük ilgi görmektedir.

Yemek yapma becerisinin yanında yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşma geleneği de Anadolu insanına özgü bir alışkanlıktır. Ancak Şanlıurfalıların misafir sevme alışkanlığının, hiçbir öğün misafirsiz yemeğe oturmayan Hz. İbrahim’den geldiğine inanılmaktadır. “Halil İbrahim Sofrası” sözünün de bu gelenekten çıktığı düşünülmektedir. Şanlıurfalılar bugün de misafir ağırlamak ve onlara çeşitli yemekler ikram etmekten büyük zevk duymaktadır. Toplu yemek yemenin çok önemli sayıldığı Şanlıurfa’da, yapılan her türlü toplantı başta “çiğ köfte” olmak üzere zengin yemek çeşitleriyle süslenmektedir.

***

63 Şanlıurfa

İlk şanla başlayan ismini sordum etraftan,

“Düşmanı vatanımızdan atmayı başaran,

Şanlıurfa’yı onurlandıran, O kahraman,

Halkıyla adına kazandırılmış bu unvan”!

Peygamberler şehri diye hürmetle anılan,

Hz.Eyyüp`ün sabrının ölçüldüğü yer olan,

Hz. İbrahim ve daha nicesiyle duyulan,

Şanlıurfa’yı evliyalardır kutsal yapan.

Nesilleri tükenmekte olan kelaynaklar,

Şu an sadece Birecik’te yaşamaktalar,

Yeşil ilçeye hayran kalıyor yabancılar,

Özenle korunuyor o ender kuşlar.

Dünyanın en büyük çiftliğine sahip olan,

Pek çok medeniyete ev sahipliği yapan,

Balıklıgölü ile de namını kanıtlayan,

Şanlıurfa, onurla anılacak her zaman.

Hande Hamdiye AĞIRMAN