“Sakarya’yı ‘mavi ile yeşilin ahengi’ şeklinde özetleyebiliriz”

Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürü Sn. Hüseyin YORULMAZ ile Röportaj

Bu hafta, plaka numarası “54” olan, Marmara Bölgesi'nin Çatalca-Kocaeli Bölümü'nde yer aldığı coğrafi konumu ile en eski dönemlerden bu yana çeşitli uygarlıkların gelip geçtiği göç yolları üzerinde bulunduğundan dolayı çeşitli kavimler tarafından en çok tercih edilen bir yerleşim merkezi olmuş, günümüzde de tarihi ile kültürel birikimiyle beraber sosyal kimliğini inşa etmeyi devam ettiren ve Türkiye’nin kesişim noktasındaki şehir olarak tanımlanan Sakarya ilimizi konu aldık.

Verimli topraklar ve yollar üzerine kurulu olan Sakarya aynı zamanda; renkli kültürleri, ekonomik ve çeşitlilik arz eden sosyal yapısı, şehir merkezinde bulunan Kafeler Sokağı, Çark Caddesi, dünyaca ünlü markaların bir arada bulunduğu Agora AVM gibi modern alışveriş merkezleri, otlakları, şehrin gelişimine bilimsel katkılar sağlayan üniversitesi, kentin doğal kimliğini ortaya çıkaran doğa harikası şelaleleri, deniz kıyıları, “Mavi Bayrak” ödüllü Karasu Sahili, kumsalları, gölleri, ormanları, vadi ile kanyonları, nehirleri, yaylaları, kaplıcaları, benzersiz göl manzarası ve daha birçok güzellikleriyle de dikkat çekiyor.

***

Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürü Sn. Hüseyin YORULMAZ Önce Vatan Gazetesine özel olarak tüm sorularımızı yanıtladı. YORULMAZ, Sakarya'nın kültürel ve sosyal değerleriyle beraber tarih kalıntıları ve eşsiz özellikleri hakkında bilgiler verirken, Sakarya şehrine büyük faydalar sağlayan geçmiş, mevcut ve yeni projelerinin bilgisini de verdi. İşte o röportaj:

Sayın Müdürüm, unvanınız ve başarılı projeleriniz sayesinde sizi basından tanıyoruz. Rica etsem bu kez Önce Vatan Gazetesi okurları için kendinizi tanıtır mısınız?

1961 yılında Kahramanmaraş’ta doğdum. İlk, orta ve lise eğitimini memleketimde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdim. Osmanlı Arşivi’nde uzman yardımcısı olarak altı sene çalıştım. Bu arada yüksek lisans ve doktora çalışmasını da tamamladım. Sakarya Üniversitesi’nde 14 yıl çalıştıktan sonra İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde çalışmaya başladım. 12 yıldan beri aynı görevi sürdürüyorum.

Peki, Sakarya ilimizi de bizlere tanıtın dersek neler söylersiniz?

Biz Sakarya’yı “mavi ile yeşilin ahengi” diye özetliyoruz. Hatta en son bu yılın başlarında hazırladığımız rehbere “Mavi ile Yeşilin Ahengi: SAKARYA” adını koyduk.

Sakarya bir göller bölgesidir. Sapanca gölü, Poyrazlar gölü, Büyük Akgöl, Küçük Akgöl, Acarlar gölü vs. Aynı zamanda Sakarya nehri Eskişehir’den doğarak 824 kilometre yol aldıktan sonra Karasu Yenimahalle’de denize dökülmektedir. Adına şiirler yazılan bu nehir şehrimize ayrı bir güzellik ve bereket katmaktadır. Pamukova ve Geyve ovası, Adapazarı ovası, Söğütlü ve Ferizli ovaları bu nehirle sulanmaktadır. Bütün bunların yanında Kaynarca, Karasu ve Kocaali’nin denizle sınırı vardır ve yaz aylarında sahil turizmi çok canlı geçmektedir.

Sakarya’nın yüzde elliye yakın alanı ormanlarla kaplıdır. 20’nin üzerinde yaylası vardır. İstanbul’a bu kadar yakın mesafede bulunan yaylaların turizme açılmasını istiyoruz. Tabi turizme açılmasını isterken doğal dokusunun da muhafaza edilmesi gerekir. Ekoturizm Sakarya için önemli bir çıkış kapısıdır. Doğal güzelliklerimize zarar vermeden şehrimizde ve bölgemizde turizmi yaygınlaştırıp geliştirmek zorundayız. İstanbul ve Ankara gibi iki büyük metropol arasında bulunan bu güzelliklerin insanımızın hizmetine sunulması gerekir.

Turizm ve tanıtım faaliyetleriniz nelerdir?

Bir kere şehrin kültür ve turizm bakımından tanıtımı için harita, broşür, rehber, CD, DVD, kitap, kitapçık vs. çalışmalarımız oldu ve devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa’dan, Arap dünyasından turizmcileri ve tur operatörlerini getirip şehrimizde ağırladık ve Sakarya’nın güzelliklerini gezip görmelerini sağladık. Ayrıca 2013 yılında 13 İslam ülkesinin büyükelçilerini Sakarya’ya davet ederek şehrimizi tanımalarına ön ayak olduk. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı vasıtasıyla Dubai’de, Moskova’da ve Avrupa ülkelerinde yapılan fuarlarda Sakarya’yı tanıtma imkânı bulduk. (Bu arada şunu da belirtelim: Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın sınırları içerisine Sakarya ile beraber Bolu, Düzce, Kocaeli ve Yalova da girmektedir ve yapılan tanıtım bölgeseldir.) Yurt içi fuarlarda şehrimizi tanıtıyoruz. İstanbul, İzmir, Ankara’da fuarlara katıldık ve imkânlarımız ölçüsünde katılmaya devam ediyoruz. Bu konuda il ve ilçelerimizdeki yerel yönetimlerin büyük katkısı olmuştur. Bilhassa Taraklı, Geyve, Söğütlü, Sapanca, Kaynarca yerel ürünlerini ve el emeği çalışmalarını fuarlarda tanıtıyor ve oldukça rağbet görüyor.

Fikir aşamasındaki yeni projeleriniz nelerdir?

Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilecek olan Kültür ve Kongre Merkezi ile Şehir Kütüphanesi projesi hazır. İnşallah bu iki dev proje Sakarya’ya bir an önce kazandırılır. Projesi hazır tarihi yapılardan biri de Harmantepe Kalesidir. Bu kalenin restorasyonu yapıldığı takdirde Sakarya’nın kuzey destinasyonunda önemli bir ziyeret yeri olacaktır.

Tarihi İpekyolu Projesi çok önemli. Bu projeyi her platformda gündeme getirmeye çalışıyoruz. Bilindiği gibi Sakarya tarihi İpekyolu’nun ilk adımlarını teşkil eder. Önceki bakanlarımız zaman zaman bunu gündeme getirdi. Ankara Ayaş’tan başlayarak Taraklı ve Sapanca’ya kadar geldiler ve konunun önemini ifade ettiler. 2004 ve 2005 yılında Ayaş ve Sapanca’da Tarihi İpekyolu Çalıştayı yapıldı. Ayaş, Güdül, Beypazarı, Nallıhan, Mudurnu, Göynük, Taraklı, Geyve ve Sapanca ilçelerinin yöneticileri bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundular. Yöre halkının konuya ilişkin bilinçleştirilmesi, bölgedeki mevcut kültür ve turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, sektör temsilcilerinin harekete geçirilmesi gibi başlıklar vurgulandı. Bu projenin yeniden gündeme getirilmesi önemli.

Şunu da belirtelim: Bu çalıştaylardan sonra Taraklı daha çok gündeme geldi ve bir takım çalışmalar yapıldı. Tarihi evlerin restorasyonuna girişildi. Bazı han ve hamamlar Sakarya Valiliği ve Ticaret Odası tarafından yaptırıldı.

Tarihi Jüstinyen Köprüsünün restorasyon çalışmaları devam ediyor. Sakarya’yı tanıtacak önemli tarihi destinasyonlardan biridir. 1500 yıllık yapının dokusuna zarar vermemek koşuluyla köprü turizme açılmalıdır.

Taraklı’ya ayrı bir başlık açmak gerekiyor galiba, ne dersiniz?

Haklısınız, Taraklı kültür turizmi bakımından çok önemli beldelerimizden biridir. Sakin Şehir unvanını almıştır. Kuzuluk’un yanında önemli bir Termal Turizm merkezidir artık. Taraklı’da yüzün üzerinde tescilli yapılar vardır. Bunların bir kısmı restore edilmiştir. Bu tarihi evlerin tamamı restore edildiği takdirde, Termal Turizm merkezi ve Karagöl Yaylası ile birlikte değerlendirilirse burası çok önemli bir turizm ve kültür destinasyonu olacaktır.

Sakarya’nın turistik, kültürel ve doğal varlıklarını koruma veya onarmaya yönelik daha ne gibi çalışmalarınız oldu veya olacak?

Yukarıda bir sorunuza cevap verirken de açıkladık: Sakarya’da yerel yönetimlerin, Bakanlığımızın ve Valiliğimizin katkılarıyla kültürel ve doğal varlıkların onarımı imkanlar ölçüsünde devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde Pamukova ilçemizde bulunan Karacaahmet Sultan Türbesi onarılarak açılışı yapılacaktır. Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığına adına veren o tarihi karakter bugün Pamukova’da yatmaktadır ve onun yattığı yerdeki cami ve türbenin restorasyon çalışmalarına önümüzdeki günlerde başlanacaktır. Geçtiğimiz yıllarda Kaynarca’da 700 yıllık Şeyh Muslihiddin Caminin restorasyon çalışmaları tamamlandı ve şu anda ibadete açıktır. Akyazı’da bulunan yine tarihi bir yapı olan Orhan Camiinin restorasyonu da yapılmalıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile bu konudaki görüşmeler devam ediyor.

Efendim Sakarya ilimizin özellikleri hakkında da bir kaç bilgi isteyeceğiz sizden. Sakarya ismi nereden gelme ve isminin anlamı nedir?

Sakarya şehri adını, kendi sınırlarından geçen 110 kilometre uzunluğundaki aynı ismi taşıyan nehirden almaktadır. Eskişehir’in 70 kilometre güneydoğusundaki Sakaryabaşı denen yerden doğan Sakarya, önce kuzeydoğu Günyüzü ilçesine, sonra Nasrettin Hoca beldesi ve Ankara Polatlı ilçesi ile Eskişehir Sivrihisar ilçeleri arasındaki ovayı suladıktan sonra Mihalıççık, Mihalgazi, Söğüt, Bilecek, Osmaneli’den sonra ilimiz sınırlarına dahil olmaktadır. 824 kilometre uzunluğundaki bu nehrin adını, Bitinyalıların tanrıçası Sangarius’tan aldığı kabul edilmektedir. Sangari, Frig tanrılarından biridir. Helenistik dönemde bu ismin Sangarius şekline dönüştüğünü görüyoruz. Ayrıca eski Yunanlıların Sakarya nehrine “saldırgan” manasına gelen Zakharion dediklerini de tarih kitaplarından öğreniyoruz.

Sakarya denilince akla ilk gelen nedir?

Sakarya deyince akla Sapanca gölü gelir, Sakarya deyince Taraklı akla gelir, Sakarya deyince Acarlar Longozu, Eskişehir’den beri aheste aheste akıp gelen nehrin Karasu Yenimahalle’de Karadenize dökülüşü akla gelir, Ormanlar akla gelir, Yaylalar akla gelir. Göller akla gelir. Sakarya deyince Islama köfte ve kabak tatlısı akla gelir. El sanatları kaşıkçılık, tarakçılık akla gelir. Termal, sıcak su akla gelir vesaire.

Ankara'dan İstanbul’a, İstanbul’dan Ankara’ya sadece otobandan geçenler bu güzellikleri fark etmez. Hızlı trenle seyahat edenler de bu güzelliklerin tamamını görmez. Bu güzellikleri görmek için bir vesile ile Sakarya’ya yolumuzu düşürmek, otobandan veya E-5’ten giderken “yoldan çıkmak” gerekir.

Sakarya'yı diğer illerimizden farklı kılan özelliği veya özellikleri nelerdir?

Sakarya’yı diğer illerimizden farklı kılan şey, insanların rağbet ettiği güzelliklerin hepsinin birden bulunmasıdır. Allah, doğal güzelliklerin hepsini birden buraya bahşetmiştir. Biraz önce de bahsettik, mavi ile yeşilin tüm tonları Sakarya’da bol miktarda vardır. Bazı illerde mavi var yeşil yok; bazı illerde yeşil var mazi yok. Oysa Sakarya’da hepsi var. Ulaşımı çok kolay, iki büyük metropol arasında stratejik bir konumda yer alıyor. Demiryolu hakeza.

Sakarya'nın kültürel faaliyetleri nelerdir?

Sakarya kültürel faaliyetler bakımından önde gelen şehirlerden biridir. Şehrimizde iki üniversite bulunmaktadır ve yüz bin öğrencisi var. Dolu dolu konferanslar, paneller, sempozyumlar yapılıyor. Yerel yönetimlerin, üniversitenin ve valiliğin kültürel faaliyetleri göz doldurmaktadır. Mesela uluslararası çapta bizim de içinde yer aldığımız bunlardan ikisinden bahsedeyim. Biri Sapanca Şiir Akşamları diğeri de Uluslararası Halk Oyunları Festivali.

Sapanca Şiir Akşamları yirmi yıldan beri kutlanmakta ve dünyanın her tarafından şairler ve sanatçılar burada ağırlanmaktadır. Depremin hemen arkasından başlatılan bu uluslar arası etkinlik artık Sakarya için geleneksel hale gelmiştir. Halk Oyunları Festivali de öyle. O da 15 yıldan beri kutlanmakta ve dünyanın her yanından halk oyuncusu şehrimize davet edilerek Sakarya’yı tanımaktalar. Her yıl yaklaşık 350-400 kişi bu çerçevede Sakarya’yı ziyaret ediyor.

Sakarya'nın turistik yerlerini tanıtır mısınız?

Sakarya’da turizm bir buket halindedir. Biraz önce mavi ile yeşilin tonlarından bahsetmiştik. Termal turizm, doğa turizmi, deniz turizmi, yayla turizmi vs. sayılabilir. Taraklı’yı merkeze alarak kültür turizminin önemi üzerinde durduk. Köprüler ve kalelerden bahsettik.

Efendim, Longoz’a ayrı bir başlık açmamız gerek gibi…

Evet Sakarya için Acarlar Longozu çok önemli. Turistlerin Sakarya’ya geldiği zaman mutlaka görmesi gereken yerlerden biri Acarlar Longozu’dur. İğneada’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük longozu olan Acarlar, son yıllarda sadece Sakarya’nın değil, bütün bir bölgenin gezip görülmesi gereken turistik noktalarından biri haline gelmiştir.

Kaynarca-Karasu sınırlarının kesiştiği noktada bulunan Acarlar Longozu, nilüfer ve göl laleleriyle, endemik bitki örtüsüyle, başta dişbudak olmak üzere diğer ağaç türleriyle, kuş ve balık çeşitleriyle hepsinden önemlisi cennetten bir köşe görünümüyle ziyaretçilerine enfes bir ziyafet çekiyor.

Kendine özgü bitki örtüsü ve flora yapısı ve 250’ye yakın kuş türü ile bölgemizin ve ülkemizin görülmesi gereken önemli bir turizm noktasıdır. Su menekşesi ülkemizde sadece Acarlar Longozunda bulunmaktadır. Ayrıca göl lalesi ve birkaç nadir tür de bu sahada yer alır. Dişbudak, kayın, karaağaç, kızılağaç en çok bulunan ağaç türleridir. Yayın, kızılkanat, sazan balıkları; çevrede tavşan, tilki, gelincik, doğan ve sincap türü hayvanlar da yaşamaktadır.

Longoz Nedir?

Longoz, kendisi de bir Sakaryalı olan Prof. Dr. Mustafa İsen’in başlattığı “marka kent” çalışmalarının sonucu olarak Sakaryalıların literatürüne son on yıldan beri girmiş bir kavramdır. İçi ormanla kaplı göl demek olan “longoz”, adı üstünde “su basar ormanı” anlamına gelmektedir. Daha geniş ifade ile, “yılın belli dönemlerinde veya yıl boyunca taban suyunun yükselmesine bağlı olarak bataklık ve göllerde oluşan orman” demektir. Kumullar nedeniyle denize ulaşamayan derelerin, bataklık alanda son bulması sonucu doğarlar.

Kaynarca ve Karasu sınırlarının kesiştiği noktada yer alır. Karadeniz sahiline paralel olarak konumlanmış olup, kuzey tarafında bulunan denize iki kilometre mesafede, 12 kilometre uzunluğunda ve bir-birbuçuk kilometre arasında değişen genişliğe sahip sulak bir alandır.

Sakarya'nın yöresel yemekleri ve özellikleri nelerdir?

Sakarya’nın kültür ve turizminden bahsederken yemek kültürü üzerinde durmazsak eksik kalır. Yemek kültürü bakımından Sakarya ülkemizin önde gelen gastronomi merkezlerinden biridir. Sakarya Kafkaslardan, Balkanlardan ve Anadolu’nun değişik bölgelerinden gelen insanlardan müteşekkil olduğu için bu insanlar kendi yöresinin yeme içme kültürünü de beraberinde getirdiğini söylemeye bile gerek yok. Geliştirilen yeni tatlar, yöre mutfak kültürünün bugüne gelmesini sağlamıştır. Genel olarak tahıl, çeşitli sebze ve bir miktar etle sulu olarak hazırlanan yemek türleri, çorbalar, zeytinyağlılar ve hamur işleri ve kendiliğinden yetişen otlarla hazırlanan yemeklerden oluşan Sakarya mutfağı kendine özgü sağlıklı yiyecek türlerini de ortaya çıkarmıştır. Sakarya mutfağı, çeşit zenginliği ve damak tadına uygunluk bakımından olduğu kadar birçok yemek ve yiyecek türü ile sağlıklı ve dengeli beslenmeye kaynaklık edebilecek örnekleri de barındırmaktadır.

Son zamanlarda ıslama köfte ile kabak tatlısı Sakarya ile özdeş hale gelmiştir. Sadece bu değil tabi, Manavları dartılı ve tereyağlı keşkeği, uhut tatlısı, köpük helvası, Karadenizlilerin hamsi buğulaması, karalahana çorbası, Arnavutların ciğeri, Boşnakların böreği vs. sayılabilir.

Sayın Müdürüm, ıslama köfte ve kabak tatlıları üzerinde bilhassa durmak gerekir sanki…

Evet, yukarıda da belirttik kabak tatlısı ile ıslama köftenin Sakarya ile özdeş olduğunu. Sakarya’nın ulusal düzeyde tanınmış en önemli yemeği ıslama köftedir. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında Balkanlardan yöremize göçlerle geldiği sanılan ıslama köftenin, diğer yöre köftelerinden en belirgin farklılığı, bu bölgede yetişen hayvanların etlerinden yapılan köftesi kadar, kemik unu ve toz biberli sosa batırılıp kızartılmış olan enfes ekmeğidir. Kabak tatlısı da önemlidir. Hatta son yıllarda kabaktan yapılmış birçok mamul vardır. Kabaklava dediğimiz kabaklı baklava bunlardan sadece biridir.

Sayın Müdürüm, değerli zamanınızı ayırıp, bizlerle paylaşmış olduğunuz bilgilerden dolayı size sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz? Efendim son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Son olarak şunu tekrar edeyim: Sakarya’da turizm bir buket halindedir. Doğa, deniz, göl, yayla, termal, kültür, gastronomi vs. Hangisini ele alsak bu şehir o alanda marka olabilir ve adını duyurabilir.

****

54 Sakarya

Karadeniz ile Marmara bölgelerinin,

göller, nehirler ve ormanların arasında

güzel atmosferiyle yer alıyor Sakarya.

işlek bir göç yolun üstünde bulunmasıyla

geçmiş tarihin eski çağlarından bu yana

insanların ilgisini çekiyor Sakarya,

Günümüzde de zengin coğrafi konumuyla,

tarihi, güzel tabiatı itibarıyla,

Çok parlak bir istikbale sahiptir Sakarya.

Sakarya Nehri, ve benzeri itibarıyla,

Görkemli Beşköprü'sü, Samanlı dağlarıyla,

Demografik yapısıyla bilinir Sakarya.

Kurtuluş savaşlarının süresi boyunca

Büyük fedakarlıklarda bulunan halkıyla,

ve yetiştirdiği seçkin sanatçılarıyla;

Sapancı gölü, şifalı kaplıcalarıyla,

Deprem Kültür Müzesiyle, el sanatlarıyla,

Kısaca bir kültür mozaiğidir Sakarya.

Hande Hamdiye AĞIRMAN