Sayın Cumhurbaşkanım;

‘Yaşamak istediğim, huzur bulduğum şehir’ dediğiniz Konya’nıza, Konya’mıza hoş geldiniz. Hayatlar söndüren, ocaklar yıkan pandemi şartları gereği, vuslat bu defa hasreti, özlemi tam anlamıyla gideremeyecek. Ancak ziyaretinizin, ülkemizde en fazla Peygamber’in (a.s) yerleşik hayat sürdüğü evliyalar diyarı, belde-i muhayyerenin bazı ihtiyaçlarının tespit edilip giderilmesi yönünde bereketli olacağı ümidini taşıyoruz.

**

SSK kuyruklarında muayene ve ilaç çilesi çekmiş biri olarak ifade etmeliyim ki AK Parti Hükümetlerinin en büyük hizmeti savunma sanayii ile birlikte sağlık alanında olmuştur. Konya’nın Beyhekim, Numune Hastanesi ve nihayetinde Şehir Hastanesi gibi devasa tesislere kavuşturulmasından dolayı da müteşekkiriz. Sağlık alanında yapılan isabetli işlerin neticesinde, pandemi sürecini en doğru yöneten ülke olarak dünyanın önüne geçtik, hamdolsun. Fakat sağlık alanında elde edilen başarıya, bünyedeki bazı arızalar nedeniyle gölge düşürüldüğünü de göz ardı edemeyiz.

Pandemi sürecinde bilhassa bazı sorunların öne çıktığını söylememiz mümkün. Mesela görevlendirildiği ilçede ikamet etmediği için idari kontrolü sağlayamayan başhekime dair şikâyetler ve bunun sonunda oluşan başıboşluk bunlardan biridir.

Her bir sağlık personelinin olağanüstü fedakârlık ve gayretle çalıştığını biliyor ve takdir ediyoruz. Ancak filyasyon ekiplerinde, yani Covid 19’lu hastalarla diyalog kuracak ekiplerde ileri düzeyde kronik rahatsızlığı olan, kalp hastalıkları, hipertansiyonu bulunan, KOAH hastası ve asli görevi de sağlık hizmetleri olmayan memurların görevlendirilmesiyle risk ve sıkıntılar oluştuğu şikâyetleri de sıkça gündeme geliyor.

Esasen sağlık alanında, ‘sadece Konya’ya özgü olmayan’ genel sıkıların, kripto isimlerin halen görevlerinde tutuluyor olmasından ileri geldiğine dair ciddi iddiaların araştırılması gerekmektedir.

**

Eğitimde de yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu görülüyor. Bilhassa her eğitim yılının başında ders kitaplarında, çocuk hikâyelerinde milletin sinesini yaralayan, tarihimize, dinimize, örfümüze mugayir tasvir ve metinler gönülleri yormakta, başarıları gölgede bırakmaktadır.

Keza, öğretmen ihtiyacının karşılanması açılan kadroların okullardaki gerçek ihtiyacı gidermediği ve yoğunluklu olarak ‘aynı branşta’ atamaların yapıldığına dair kamuoyunda eleştiriye de dönüşen yaygın bir inanış oluşmuştur.

**

Konya’nın pancar ve tahıl üretimi yapan Çumra, Ereğli, Ilgın, Kadınhanı, Altınekin, Cihanbeyli Yunak, Çeltik gibi ova ilçelerinin yanında Bozkır, Seydişehir, Derbent, Derebucak, Hüyük, Doğanhisar, Güneysınır, Hadim, Taşkent, Ahırlı  gibi pek çok ‘sınırlı tarım arazisine sahip’ dağ ilçesi vardır. Buralarda ‘Karadeniz tipi’ ağaç tarımının geliştirilmesine yönelik uygulamalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ceviz, badem ve tıbbi sahada kullanılan vasıflı ağaçların ekimi teşvik edilerek hem atıl vaziyetteki milli emlak arazilerinin tarıma kazandırılması hem de halkın gelir seviyesinin yükseltilmesi sağlanabilir.

**

Sayın Cumhurbaşkanım;

Yıkılan eski Konya stadını Türkiye’deki diğer statlardan ayıran en büyük özelliği ‘bütün spor dallarını bünyesinde barındıran ülkemizin tek spor sitesi’ olmasıydı. Bütün branşların bir arada antrenman yaptığı salonlar tatlı bir rekabeti de beraberinde getirdiği için Konya tekvando, halter, güreş gibi pek çok alanda şampiyon milli sporcu yetiştirmişti.

42 bin seyirci kapasiteli Modern Konya Stadyumu profesyonel futbol maçları için şehrimize Uluslararası bir prestij kazandırmış olsa da gençliğin amatör branşlarda antrenman için istifade edebileceği bir konumda değildir. Bu sebeple Meram ve Karatay’da, hatta Selçuklu’da ikamet eden çocuklar ‘ulaşım ve güven sorunları nedeniyle’ spor yapma imkânından mahrum kalmışlardır. Konya’da halen 40’ın üzerinde spor branşında faaliyet vardır ve bazıları Konya stadının tribün altında, birçoğu da birbirinden bağımsız uzakta, hatta kuytu salonlarda antenman yapmaktadır. Bu durum aileleri tedirgin ettiği için; önceki dönemde Konya’da 14 bine yakın lisanslı genç spor yaparken, spor sitesinin yıkılıp antrenman salonlarının muhtelif bölgelere dağılmasından sonra şehirdeki aktif sporcu sayısı 2 bin 500’e kadar gerilemiştir. Ve buna paralel olarak maalesef şehirde uyuşturucu hap kullanım yaşının ‘tekli rakamlara’ indiği ifade edilmektedir.

Karatay, Meram ve Selçuklu ilçelerinin ‘şehir merkezine ortak varış bölgesine’ bünyesinde bütün antrenman salonları yer alan bir ‘spor külliyesi’ kurulması zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Böyle bir spor tesisi ailelerin güvenini kazanacağı gibi, gençliğin spor yapma arzusunu da artıracak, uyuşturucu, alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan korunmalarına imkân tanıyacaktır.

Şunu da İfade etmekte yarar var; Konya müsabaka salonları bakımından zengindir ve bu hususta sıkıntı görülmemektedir. Zemininde yüzme havuzu, ara katlarında antrenman salonları, dinlenme mekanları, üst katlarında da atletizm ve bisiklet pistleri bulunan prestij bir tesise Konya gençliğinin çok ihtiyacı var. 

**

9 bin yıl öncesini günümüze yansıtan Çatalhöyük Yeraltı Şehri ile Sille arasında Bisiklet ve Atletizm Maratonu tertip edilerek gelenekselleştirildiği takdirde Konya’nın Uluslararası sportif marka değerine ciddi katkı sağlayacaktır. Bu hususta Zatı Devletlerinin himayesine ihtiyaç olduğu ifade edilmektedir.

**

Konya ovasında yeraltı sularının çekilmesiyle oluşan korkunç dehlizler hayati tehlike arz etmektedir. Karapınar bölgesindeki yüzlerce obruğa son bir yıl içerisinde yenileri eklenmiştir. Konya-Aksaray-Niğde üçgeninde bulunan ve tarihte Çatalhöyük’ü de yerle yeksan ettiği bilinen Hasandağı’nda dağcılık faaliyetinde bulunan sporcu heyet iki yıl önce topraktan fışkıran gaz ve yeraltı hareketliliği tespit etmişti. Son bir ay içerisinde de bu şehirlerde onlarca deprem sarsıntısı yaşanması, topraktan gaz fışkırması yaklaşan büyük bir felaketin habercisi gibi algılanmaktadır. Ayrıca uzmanlar tuz gölünün altından Konya ovasına doğru bir tuz akıntısının başlayabileceği tehlikesine işaret etmektedir. Bu konularda derin araştırma yapılıp önlemler alınması gerekmektedir. Bu bağlamda Konya ve civar illerin yeraltı suyunu besleyecek yoğun kaynaklara acil ihtiyacı vardır. Ülkemizin güneyinde ve kuzeyinde hoyratça denizlere akıtılan doğal su kaynaklarından bazıları, doğallığı bozulmadan, bir bölümü yeraltı su dehlizlerini de besleyecek şekilde Konya ovasına aktarılmalıdır.

**

FETÖ’ye yönelik operasyonların Silahlı Kuvvetlerle sınırlandırıldığı ve sivil yapıya dokunulmadığı kanaatleri tehlikeli boyuta varmaktadır. Darbe girişimi FETÖ’cü askerler tarafından yapılmış olsa da, emir komutanın sözde öğretim görevlisi bir firaride olması, sivil FETÖ’cülerin ne denli tehlikeli olabileceğinin bir göstergesi olarak algılanmaktadır. Darbeden sonraki günlerde kamudaki görevlerinden uzaklaştırılan pek çok FETÖ’cünün zaman içerisinde görevlerine döndürülmesi kamuoyunda rahatsızlık oluşturmaktadır. Umumiyetle masumane duruş gösteren FETÖ gönüllülerinin, fırsat oluştukça hizmetleri sabote eğilimi gösterdikleri yönünde de bilgiler geliyor.

**

Akdeniz’de Yunan postuna bürünmüş Haçlı güruhuyla cedelleşirken, Karabağ’da şımartılmış Ermenilerin Azerbaycanlı kardeşlerimizi katletmesine karşı mücadeleye başlamışken Konya’yı da ihmal etmeyip teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyoruz.