Kendilerine Ulusalcı diyen bir kısım zevat aslında, Çin ve Rus milliyetçiliğinin Türkiye’deki uzantılarıdır. Dün bu guruplar Vietnam’a, Angola’ya, Küba’ya ağıt yakarken Rus ve Çin emperyalizminin baskısı altında Çeşitli katliamlara maruz kalan Doğu Türkistan Türklerine Rus Esiri Türk yurtlarının bağımsızlık mücadelesine hep sesiz kalmışlar; Rus’un ve Çinin Türk yurtlarındaki Kanlı sömürge politikalarını gönülden desteklemişlerdi. Eskiden bu destekleri Sosyalizm adınaydı. Bugün Sosyalizm Rusya’da yıkılıp, Rusya Rus milliyetçiliğine yönelince, Rus milliyetçisi kesildiler, Çin’de ise artık Maoculuk yerine Kapitalizm ve Çin Han milliyetçiliğinin karışımı bir yönetim var, Dünün Maocuları bugün Çin milliyetçisidirler. Halbuki bu ahmakların anlamadığı tek şey Rusya Sovyet döneminde de Rus milliyetçisiydi şimdi de aynı şey Çin içinde geçerli, Çin Mao döneminde de Çin Han milliyetçisiydi kapitalizme kaydığı bugünde….
Bu sözde ulusalcılar için tek emperyalist ülke ABD’dır. Doğu Türkistan’ı işgal eden Çin ve Bugün Kırıma saldıran tarihte Kırım Tatarlarını anayurtlarından süren ve soykırım uygulan Rusya emperyalist değildir; bunların emperyalizme bakışı ideolojiktir. Onların için doğru olan Rus ve Çin emperyalizminin ABD karşıtı olduğu için iyi emperyalist ülkeler olduğu düşüncesidir.
Rabia Kadir sırf ABD yaşıyor diye onu CİA ajanı ilan eden bu çevrelerin uluslararası bağlantılarına dikkat edin, Uluslarası Pekin radyosunda bunlardan kaç kişi çalışmaktadır, bunların Çin istihbaratıyla bağlantıları nedir? Rus Avrasyacısı ve Rus milliyetçisi Alexander Duginle bağlantılarını sorgularsanız; hangi ülkelerin istihbarat örgütleriyle bağlantılı oldukları ortaya çıkar.
Rabia Kadir hayatını Doğu Türkistan bağımsızlık mücadelesine adayan yürekli bir Türk kadınıdır. 1947 yılında Doğu Türkistan’da doğan ve Fakir bir çocukluk dönemi geçiren Uygurların anası. Çamaşırcı olarak girdiği iş hayatına, süpermarket kurarak devam etti. Artan iş imkânları üzerine, işçi ihtiyacını, Uygur Türklerini işe alarak karşıladı. İşçilerine eğitim verdi. Urumçi’de, Müslüman kadınları iş hayatına kazandırmak için, ‘Bin Ana Projesi’ni yürüttü. Çin yönetimi, azınlıklar arasından çıkan, ‘en başarılı kadın’ diye onu örnek gösterdi. 1995–1997 yıllarında Çin yönetimine danışmanlık yaptı. BM’nin 4. Dünya Kadınlar Konferansında görev aldı. Uygur kadınlarının kendi işlerini kurmasını destekleyen bir yardım kampanyasını yönetti. Forbes dergisi, 1994’te ülkenin en zengin 10 kişisi arasında onu da saydı, İşte Rabia Kadir bütün bu zenginlik ve servetini Doğu Türkistan’ın Bağımsızlık hareketine harcadı, Eşi Sıddık Ruzi, 1996’da ABD’ye sığındı ve Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için çalışmaya başladı. Bu sırada Rabia Kader, siyasete atılmak istedi. Kocasının ABD’de yaptığı açıklamalar yüzünden engellendi. Eşine gazete göndermesini, ‘ulusal güvenliği tehlikeye atma suçu’ saydı. ABD delegeleriyle görüştüğü için, ulusal ayrımcı hareketle bağlantısı olduğu gerekçesiyle Ağustos 1999’da gözaltına alındı. Mart 2000’de sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklanmadan önce, Uygur kadınlarının, kendi işlerini kurmasını destekleyen bir yardım kampanyasında çalışıyordu. Aynı zamanda ülkenin en zengin kadını olarak biliniyordu. 6 yıl hapis yattı. Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere, birçok insan hakları kuruluşu tarafından desteklendi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Pekin ziyareti öncesinde, serbest bırakıldı. Rabia Kadir, hapisten çıktıktan sonra Washington’a gitti. Burada sürgün hayatı yaşamaya başladı. İşgalci Çin devleti onu, bir numaralı devlet düşmanı ilan etti. Rabia Kadir, ABD yerine Türkiye gelip Doğu Türkistan mücadelesini buradan yönetmek istiyordu; ne yazık ki iktidarda bulunan AKP hükümeti Çin’le ticari ilişkileri bozulur diye Türkiye’de Oturma vizesi vermedi, bu yüzden ABD’de kalarak Doğu Türkistan bağımsızlık hareketini buradan idare etti, Doğu Türkistan Bağımsızlık hareketini tanıtmak İçin Avrupa’dan, Avustralya, Kanada, Japonya’ya kadar giderek çeşitli toplantı ve konferanslara katılarak, Doğu Türkistan davasını anlatarak büyük bir kamuoyu yarattı.
Rabia Kadirin, Doğu Türkistan bağımsızlık hareketindeki yerini anlatan’’ Ejderha Savaşçısı’’ adlı kitap onun davayı nasıl omuzladığının çok güzel anlatır. Kitapta “Ben bir Uygur’um, Ben bir barış kadınıyım’’ sözleri; onun Doğu Türkistan mücadelesindeki barışçı yüzünü yansıttır. Kitaptan bazı bölümler: Eskiden beri Uygurlar işkenceye maruz kaldılar ve yabancıların boyunduruğu altında yaşamaya mahkûm edildiler. Her zaman zulüm ve ölümle yüz yüzeydik. Ben, bugün benim savaştığımdan çok daha uzun süre, özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşan bir bölgeden geldim. Ama bugüne kadar dünya Uygurlar hakkında çok az şey biliyordu. Ben, ekonomik, kültürel ve dini özerklikten mahrum bırakılmış, dünyadaki 20 milyon Uygur adına konuşuyorum ve onlar için savaşıyorum. Ben tüm Uygurların anası olmak istiyorum, onların dertlerine deva, gözyaşlarını silen bir mendil ve onları yağmurdan koruyan bir sığınak olmak istiyorum. Benim adım Rabia Kadir.
Bugün ona saldıranlar Rus ve Çin sempatizanlarının Rabia Kadir’e laf etmeleri ne kadar komik; Bugüne kadar Aydınlık Gazetesi’nde Uygur Türklerini terörist göstermekten ve Doğu Türkistan’ın “Sincan” adı ile Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu belirmekten başka bir halt yemeyen bu kişilerin Uygur Türklerini Birleşmiş Milletler nezdinde savunan, hiçbir şekilde silahlı örgüt olmayan “Dünya Uygur Kurultayı”nı da, 40 bin kişinin katili silahlı Kürt terörist örgütü PKK ile bir tutmaları bu kişilerin zavallı ve hain olduklarının göstergesidir.
Rabia Kadirin ‘’erdemli, akıllı, güçlü, cesur ve korkusuz. Bir lider olması etkileyici hayatı onu Uygur Türklerinin bir efsanesi yapmıştır.’’
Banu Avar vb. sözde ulusalcılar ona saldırıları Çin emperyalizmin güdümündeki saldırılardır, Bu sözde ulusalcıların Türklükle alakaları yoktur, Efendileri Çinin, Rusya’nın katliamlarına destekleriyle ortak olanlar, Türklükten söz edebilir mi? Bir Türk liderine saldıracaksın sonra ulusalcı olacaksın, sevsinler sizin ulusalcılığınızı, biraz cesur olup Rus ve Çin Milliyetçisi olduğunuzu açıklayın. Malum Çinci ve Rusçu zevat Doğu Türkistan ve Tibet bağımsızlık mücadelesini ABD’nin desteklediğini söyler, ABD kendi çıkarları için destekliyor diye Doğu Türkistan’da Bir insan hakları sorunu ve bağımsızlık mücadelesi olduğu gerçeğini kullandıkları bu argüman örtebilir mi? doğu Türkistan bağımsızlık hareketi ABD’den öncede vardı; şimdide var, bu çevreler Doğu Türkistan’a yerleştirilen han Çinlisi göçmenlerden ve çinin asimilasyon politikalarından haberdarlar mı? Haberdarlar; ama kulaklarını tıkamışlar bunlar Doğu Türkistan’daki bağımsızlık ayaklanmalarına baksınlar, Doğu Türkistan’da Uygurlar bu kadar mutluda niye bu kadar ayaklanma çıkmış sorgulasınlar.
Doğu Türkistan’ın efsanevi liderlerinden olan Rabia Kadir bunca mesnetsiz iddialara uğramasına rağmen, O Doğu Türkistan davasının Uygur Dalai Laması, Uygur Arenası’dır, onun yaktığı Doğu Türkistan bağımsızlık ateşi, Doğu Türkistan bağımsız oluncaya kadar sönmeyecektir.
