PUTİN’İN LİDERLİĞİ

Abone Ol

Nord Ost tiyatro baskınında, rehineleri kurtarmak için Rus askeri güçleri zehirli gaz kullandılar ve rehinelerin ölümüne neden oldular, süreci iyi yönetemediler. 1 Eylül 2004’te, Kuzey Osetya’daki Beslan kasabasında bir okul, teröristlerce ele geçirildi. Inguşetya Başkanı dışında tüm yöneticiler Putin’den korktular ve okula giremediler. Sonuç olarak, harekât başladı. Yüzlerce rehine öldürüldü. Putin, “savaş, savaştır” diyerek, otoriter politikalarını savundu.
Rusya Federasyonu, Arap devrimlerinin, domino etkisinden çekindi. Libya ve Suriye, Rusya’nın müttefiki olan ülkelerdi. Rusya, Libya operasyonu konusunda etkin davranamadı. Libya ilgili BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada “çekimser” kaldı. Putin, Libya operasyonunu “Haçlı çağrısı” olarak nitelendirmişti. Suriye silah alımını, Rusya’dan yapıyor. Rusya, Suriye’ye müdahaleyi de, Güvenlik Konseyi kararlarını veto ederek, engellemişti. Putin, “Suriye’nin avukatı olmadıklarını, rejimi korumadıklarımı” da belirtmişti. Ancak, Putin, askeri çözüme karşı çıkıyor ve Esad’ın anayasal olmayan yollarla iktidardan uzaklaştırılmasının, Suriye’deki iç savaşın devam edeceği anlamına geldiğini belirtiyor.  
2012 yılının Mayıs ayında, Rusya’da Başkanlık seçimleri öncesinde, Putin, “Tüm Rus Halkının Cephesi” olarak adlandırılan bir halk hareketi başlattı. Bu sayede, 450 örgüt bu cepheye katıldı ve 150 tanesi de üyelik için başvuruda bulundu. Bu oluşum, Putin’e olan halk desteğini arttırdı. Birleşik Rusya Partisi, merkeziyetçi ve pragmatik bir parti olarak tanımlanıyor. Ancak, seçimler öncesinde de Putin’in halk desteği, eskiye oranla gerilemiş durumdaydı. Putin, karizmatik bir lider özelliği taşıyor. Putin, Moskova yangının söndürmek için uçakta pilot olarak poz verdi. Motosiklet kullanıyor. Ava çıkıyor. Yarış arabası kullanıyor. James Bond havasında, siyah gözlüklerle gizemli bir hava yaratıyor. Ayinlere, ruhani bir lider gibi katılıyor. Sonuç olarak, medyayı kullanmayı çok iyi biliyor. Putin siyasal avantaj sağlamayı biliyor. 9 Mayıs 2005’teki kutlamalarda Sovyet ulusal marşını kullandı ve “Sovyetler Birliği’nin çöküşü, yüzyılın en büyük felaketi” dedi. 2000 yılındaki Başkanlık Seçimlerinin ardından Putin tarafından göreve getirilen “siloviki” denilen grup, Rus güvenlik, istihbarat ve kolluk güçlerinin eski ve aktif görevlilerinden oluşmaktadır. Bu grup, yeni dönemde de yerini koruyacaktır.
Rusya’da muhalefet, Devlet Başkanlığı Seçimi döneminde, ciddi protestolarda bulundu. Protestolar her fırsatta, farklı konularda tekrarlanıyor. Putin’in karizmatik lider imajının zedelendiği, görülüyor. Bilindiği gibi, Duma, ABD vatandaşlarından ya da ABD merkezli kuruluşlardan destek alarak, Rusya’da faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin yasaklanmasını öngören yasa tasarısını, onaylamıştı. Ayrıca, Duma, Amerikalıların, Rus çocukları evlat edinmesini yasaklayan tasarıyı da onayladı. Evlat edinilen bir Rus çocuk, Amerikalı ebeveynlerinin ihmali nedeniyle, ölmüş ve bu kişiler ceza almamışlardı. ABD vatandaşlarına evlatlık olarak verilen 19 Rus çocuk hayatını kaybetti. Dışişleri Bakanı Lavrov, bu yasağa karşı çıkmış ve antlaşmanın iptalinin, yurtdışındaki çocuklara yasal olarak ulaşamayacakları anlamına geldiğini, belirtmişti. En son binlerce aktivist, Amerikalıların, Rus çocukların evlat edinmesini engelleyen yasayı protesto etti. Putin, aleyhine sloganlar attılar. Putin muhalifleri, bu yasanın, yetim çocuklara zarar verdiği iddiasını, seslendirdiler. İşin aslı, Putin’in her konuda protesto edilmeye başlaması. Güçlü kilise,  güçlü ordu ve silovikiler, Putin’in zedelenen karizmasını kurtaracak gibi gözükmüyor.