“Kadın isterse başarır”ın en güzel örneklerinden biri olan ve ilk duyduğum andan itibaren yüreğime işleyen bir projeyi tanıtmak istiyorum size bu makalemde: “Puduhepa ve Kız Kardeşleri”. Hayallerinin peşinden giden, kurumsal hayat deneyimini, müthiş donanımını, yurtdışı tecrübesini ve markalaştırma yeteneklerini ülkesi, ülkesinin çocukları ve kadınları için kullanan örnek bir kadın girişimci Renan Tan Tavukçuoğlu. Onu ilk Amerika Türk Kadınlar Birliği’nin ‘Mutluluk ve İyilik Yaratan Kadınlarımız’ konu başlıklı bir etkinlik videosunda izleme ve tanıma fırsatım oldu. Kendisi aynı zamanda zarafetiyle ve güçlü kalemiyle tanıdığımız Cumhuriyet kadın yazarlarımızdan Canan Tan’ın kızı. Hayallerinden hiç vazgeçmeyen ve onları gerçekleştiren bir annenin kızı olmak, çok isteyince ve çok çalışınca gerçekleşmeyecek hayalin olmadığı konusundaki inancını perçinlemiş Renan Tan Tavukçuoğlu’nun. Öyle ki kendisi arı gibi çalışkan ve üretken. Bu makaleyi size aktarmadan önce kendisiyle iletişime geçtiğimde proje sunumlarını ve basında çıkan yazıları içtenlikle ve ivedilikle paylaştı benimle.  

Puduhepa ve Kız Kardeşleri Projesi’nin 3 temel hedefi var.

1. Kız çocuklarına ilham olmak

2. TOÇEV’e katkı sağlamak

3. Kadın iş gücü istihdamı yaratmak

Toplumsal travmalarımız arasında Renan Hanımı en çok etkileyenlerden biri aile içi şiddet olmuş. Bu konuda, yetişkinleri değiştiremeyeceğimizi, kökten bir değişim gerektiğini düşünmüş ve bunun da ancak kız çocuklarına yatırım yaparak mümkün olacağına karar vermiş. Hedef kitlesini, ergenlik öncesi dönemde zihinlerini yoğurabileceğimiz kız çocukları olarak belirlemiş. Lise iki yazında Amerika’ya gidip bir değişim programı sayesinde kendi gücünü fark ettiği kişisel hikayesinden ilham almış. Bu örneği hayata geçirmek ve daha nice kız çocuklarının da bu gücü hissetmesi hedefiyle, gerçek süper kahramanları ilham kaynağı olarak kullanmaya karar vermiş. Hedef kitle kız çocukları olunca, onlara rol model olabilecek, özümüzü ve kültürümüzü yansıtan kahraman Anadolu kadınlarının bebekleri ve hikaye kitapları projenin temel ürünleri olmuş. Şimdi sizleri bu kahramanlarla tanıştırmak istiyorum tek tek…

Proje 4-5 yıl önce doğmuş ve ilk bez bebek olan Puduhepa 2018 yılında  üretilmiş. Üç bin yıl öncesinden Puduhepa’nın hikayesi yeniden günümüze taşınmış bu sayede. Puduhepa, tarihin ilk barış antlaşması olan Kadeş’e mührünü basan Hitit kraliçesi. Kadeş Antlaşması’nın New York’ta Birleşmiş Milletler Binası’nda gümüş bir kopyası bulunuyor. 

2019 yılında Puduhepa’ya bir kız kardeş geliyor. İlk kız kardeş Dilhan Ege Eryurt, NASA’da çalışan ilk Türk kadın bilim kadını. Aya iniş projesine katkılarından dolayı Apollo 11 ödülü var. 

Projenin üçüncü bebeği, pandemiden şimdi ve ileride en çok zarar görecek alan olan sanat dünyasından. Değerli bir Cumhuriyet kadını, kız çocuklarının eğitimine gönül vermiş usta tiyatro sanatçımız Gülriz Sururi’nin bebeği de 2020 yılında 3. kız kardeş olarak Puduhepa ailesine katılıyor. 

Dördüncü bebeğin müjdesini de veriyor Renan Hanım ve minik tüyoları da ekliyor hemen ardından: “4. bebeğimiz doğa ile ilgili olacak ve 2021 bebeğimiz, doğadan kopuk yaşayan bizlere ve çocuklarımıza nefes olacak.” 

Ünlü tasarımcılar da destek vermiş bu projeye. Puduhepa’nın kıyafetini Arzu Kaprol, Dilhan Ege Eryurt’un kıyafetini Zeynep Tosun ve Gülriz Sururi’nin kıyafetini ise Özlem Süer tasarlamış. Bu kahramanların hikaye kitapları ise Demet Kılıç’ın usta kalemiyle hayat bulmuş.

Projenin masraflar sonrası tüm geliri Toçev’e aktarılarak maddi imkanları kısıtlı ailelerin kız çocuklarının eğitimine dönüyor. El yapımı ürünleri diken, biçen, dolduran kadınlara ise evlerinden çalışarak ekonomiye katılma imkanı sunuluyor. Bartın’dan Bursa’ya, Karabük’ten Kırıkkale’ye elliden fazla kadın, evlerinden çalışarak üretime katılıyorlar. Kısacası her yaştan kadına dokunan bir proje bu. Finansal fayda kısmı, kurumsal destekçilerin artması ile daha fazla kız çocuğunun okutulmasına katkı demek. Toçev aracılığıyla eğitimleri desteklenen çocukların sayısı, kurumsal destekçilerin artması ile on sekizden yüz yirmiye yükselmiş. Bir de sosyal fayda kısmı var: Yarının güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen başarılı kız çocuklarına bugunden o hayalleri kurdurtabilmek.

2021 Yves Rocher Vakfı Toprağın Kadınları ödülü Puduhepa ve Kız Kardeşleri Projesi’ne verilmiş. Renan Hanımın en büyük hayallerinden biri de dünyaya açılıp farklı kültürlerden güçlü kadınlarla Puduhepa’yı el ele tutuşturup dünyaya barışın, kız kardeşliğin ve kadının gücünü göstermek. Yarının tohumlarını bugünden ekmek ve yıllar sonra büyük başarılara imza atacak olan kız çocuklarımıza ilham olmak.

Bir çok ülkede internet üzerinden  handmade (el yapımı) kategorisinde de satışta Puduhepa. Kitap İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinde mevcut. Puduhepa ve Kız Kardeşleri’ni sosyal medya hesaplarından takip edebilir, www.puduhepavekizkardesleri.com adresinden de proje detaylarına ve satış ürünlerine ulaşabilirsiniz. 

Ben bu projenin çok özel ve kıymetli olduğuna ve beni yıllardır takip eden siz değerli okuyucularımın da gereken hassasiyeti gösterip müthiş bir sinerji yaratacağınıza  ve büyük katkı sağlayacağınıza inanıyorum. İstanbul – Dubai – Seattle hattında yollarımızın kesiştiği güzel dostlarım bilirler ki eğitim ve çocuklarımız denildiğinde benim için akan sular durur. 3.5 yılını dolduran Seattle deneyimim ise sosyal yardım projelerini ve bağış kampanyalarını düzenleyen, elini taşın altına koyan, canla başla çalışan güzel insanlarla beni buluşturduğu ve bana da bu projelerde gönüllü olarak görev alma imkanı sağladığı için çok anlamlı. Beni heyecanlandıran ve ilk duyduğum andan itibaren yüreğime işleyen bu güzel projeyi de kalemimin ve gönlümün yettiğince sizlere aktarmak istedim. Çünkü biliyorum ki çocuklarına ve kadınlarına yatırım yapan toplumlar hep kazanırlar.  

Ben de bir Cumhuriyet kadını ve Atamızın geleceği emanet ettiği dünün kız çocuklarından biri olarak bir hayal kurdum dün gece. Puduhepa bebeklerinin köy okullarına bağışlandığını, ordaki çocuklarımızın da kadın-erkek eşitliği ilkeleriyle yetiştiğini, yurtdışında yaşayan  ailelerin bu bebekleri buralardaki Türk okullarına bağışladığını, dünyanın her yerindeki çocuklarımızın bu başarılı ve kahraman rol modellerle yetiştiğini, kadın kooperatifleriyle çalışılıp daha çok kadın iş gücü istihdamı yaratıldığını…

Ve Atamızın veciz sözlerini düşündüm. Puduhepa için “Yurtta sulh, cihanda sulh” derdi. Dilhan Ege Eryurt için “İstikbal göklerdedir” ve “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” derdi. Gülriz Sururi için ise “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” derdi diye düşündüm. Yolunuz açık olsun Pudahepa ve Kız Kardeşleri. Yürek  dolusu sevgilerimle…