Profesyonellik kişinin kişisel hırs, ego ve tutkularını bir kenara bırakıp, yalnızca işine odaklanması anlamına gelir değil mi?
Profesyonellik, kendini geliştirme yeteneğini sergileyebilmek, sadece işlerinin niteliğine değil, çevreyle olan ilişkilerin niteliğine de özen göstermeyi gerektirir. Bu anlamda profesyonellik hem bir yeterlilik, hem de bir kişisel gelişim potansiyeli demektir. Bu meziyetleri üzerinde barındıran kişilere profesyonel der ve kendisine saygı duyarız.
Bu yazımızın konusu, ‘profesyonel’ tanımlaması yaptığımız, ancak bazı davranışlarıyla da, bu kavramla hiç mi hiç örtüşmeyen birisi; Ergin Ataman…
Kendileri hepimizin de bildiği gibi, Türk basketbolunun önemli isimlerinden biri ve şu sıralarda, hem Milli Basketbol Takımımızın, hem de Yunan ekibi Panathinaikos’un koçu.
Mesleki kariyer anlamında tartışmasız çok başarılı bir isim…
Ancak zat-ı muhterem bu başarılı kariyer ve konumuna karşın tutku ve egolarını işine karıştırma anlamında da sınırları aşan davranışlarını sürdürüyor.
Galatasaraylılığı herkesçe bilinen Ataman’ın son bombası, insana, “Pes” dedirtecek cinsten gerçekten.
Geride bıraktığımız hafta Ataman koçluğunu yaptığı Panathinaikos’la, fanatik taraftarı olduğu Galatasaray’ın Sinan Erdem’de oynadığı özel maçta, Sarı Kırmızılı tribünlere yaptığı 3-1 işaretiyle, dört gün önceki Fenerbahçe derbisine gönderme yaptı ve gündeme tabiri caizse pimi çekilmiş bir el bombası bıraktı.
Tribünlerin mutluluktan dakikalarca alkış tuttuğu, ancak kamuoyundan ağır tepki alan bu ‘Şirinlik gösterisi’, yukarıda bahsettiğimiz profesyonellik kavramının hangi özelliğiyle örtüşüyor bana bunu açıklayacak birileri var mı?
Olaya verilen tepki son derece normal. Bir Milli takım hocasının Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş veya bir başka takımın fanatikliğini yapması toplum nazarında kabul görmez. Bence görmemeli de. Çünkü Milli takım çatısı altında toplanan sporcular da, kamuoyu da, herkese eşit mesafede duran lider ister.
Nitekim bu duruma Fenerbahçe kulübü üst perdeden bir tepki koydu ve Ergin Ataman’ın baş antrenör olduğu Milli takıma oyuncu göndermeyeceğini ilan etti.
Her ne kadar Ataman sosyal medya üzerinden özür dilese de, bu özrü herkes gibi Fenerbahçe Kulübü de kabul etmedi ve haklı olarak kararlarının arkasında duracaklarını ve dilenen özrün yok hükmünde olduğunu açıkladı.
Buradan Ergin Ataman’a iki çift sözüm var. Defalarca dile getirdiğiniz üzere, bir gün o çok sevdiğiniz Galatasaray’a başkan olmak en büyük hayaliniz olabilir Sayın Ataman. arzunuza saygı duyarım. Bu hayaliniz gerçek olur ya da olmaz bunu bilemeyiz. Ancak bildiğim tek bir şey var ki, o da Milli takım gibi, tüm renk ve kavramların üzerinde bir yapının başında olan bir teknik adam, bir önder olarak, bu tür davranışlarla, tüm oyuncu grubunun sevgi ve saygısını kazanamazsınız.
Bakalım, Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu’nun, ilk günden beri çok da haz etmediği, ancak üst düzey ilişkiler nedeniyle adeta dayatılan bir isim olan Ergin Ataman’ın bu son bombasıyla tavrı ne olacak? Açıkçası bu durumu çok merak ediyorum.
Hoşçakalın…