Güzel anne, canım anne,

Sen bu satırları okurken, ben benzer bir yolculuğu yenice tamamladım. İzin ver; ellerini tutayım, nemli gözlerine bakayım ve sana fısıldayayım; 

Seni görüyorum.

Belki hamilelik yolculuğuna daha başlamadan biliyordun, belki yolculuk esnasında öğrendin ya da habersizce yakalayıverdi bu prematüre yolculuğu seni. İnan, söyleyemem hangisi daha zor; tüm bu karışık duyguları en başından yaşamak mı yoksa bir anda kendini içinde bulmak mı? Söyleyebileceğim bir ve hiç şüphemin olmadığı şeyler varsa onlar da;

Sen, tam da bebeğinin istediği annesin.

Bebeğin, sana gelmesi gereken zamanda, gelmesi gereken sekliyle geldi. 

O, seni istedi, seni seçti. 

Sen de bu yolculukta onun yanında olarak onu seçtin. 

Bu sizin yolculuğunuz ve her şeyiyle size has.

Değişik bir yolculuk bu prematüre yolculuğu, adi üzerinde -hiç düşünmüş müydün? - Prematüre = olgunluk öncesi, henüz olgunlaşmamış… Minik ve güçlü bebeğinin bedeni olgunlaşırken, senin de guzel ruhun olgunlaşıyor bu süreçte, daha da fazla. 

Bilinmeyenlerle dolu bir yolculuk bu, sonu nereye varacak pek önden kestiremiyoruz. Uzmanlardan net cevaplar alamıyoruz. Yolculuk doğası gereği iki adim ileri, bir adim geri hatta bazen kendini birdenbire en başta da buluyor olabilirsin. Yok, sana “korkma” demeyeceğim, “ağlama, bebeğin için güçlü olmalısın” da demeyeceğim. Sen neysen o’sun. Olduğunla, yaptığınla yeterlisin bebeğin için. Bebeğin ve senin için bu yolculukta gerekli her donanıma sahipsin. Tamsın, her şeyinle eksiksizsin. Geçmiş bir yanda dursun, gelecek diğer yanda; sen şu anda yeni bir bebek annesisin. Tebrik ederim. 

Daha bedenin kendini toparlamaya, hormonlarına alışmaya başladığı bu süreçte, sen yepyeni, bilinmedik sorumluluklar üstlendin. Çok da iyi bir iş çıkarıyorsun, tebrik ederim.

Bu kalp küpürtülerin, ara da bir seni saran korkular, endişeler, bazen yaşadığın o büyük sevinçler, heyecanlar, gözlerinden damlayan gözyaşların hepsi ama hepsi bu yolculuğun bir parçası geldiği gibi yaşa, kaldığı sürece yaşa, gönlünce yaşa.

Anne sütü gelir, gelmeye de bilir. Hatta bazen gelir, bebeğin sindiremeyebilir. Daha da ilginci bazen sindirip bazen sindiremeye de bilir. Anne sütünün ‘statüsü’ hiçbir şeyi anlatmaz ve tanımlamaz bu nedenle. Her haliyle olması gerekenin olduğuna, senin yolculuğun için bunun en doğrusu olduğuna güven.

Varsa halini az buçuk anlayan, gözlerine sıcacık bakan, besinine dikkat eden, yemeğini yapan, senin için diğer çocuğunu oyalayan, neşeli tutan, sürecin gerileme dönemlerinde seni hastane-ev döngüsünden dışarı çekip biraz nefes aldıran; ne mutlu! Yoksa da yadırgama, aldırma! Bazı süreçler, çevren ne kadar kalabalık olursa ne kadar samimi olursa olsun, içeriden yaşanıp tamamlanabiliyor zaten, üstelik senin bu süreci paylaştığın minik ve güçlü bir bebeğin var, ne mutlu!

Seni seviyorum canim anne, birebir tanımaya ihtiyaç duymadan yolculuğunla seviyorum seni. Yüreğinin gücünü, mücadelenizi seviyorum. 

Kendine bakabildiğin kadar / olduğu kadar iyi ve şefkatli bak.

Saygı ve sevgilerimle…