Bağımsızlığını Avrupalı büyük güçler sayesinde elde eden ve Megalı İdea paralelinde yayılmacı politikalar izleyen ve “TÜRK DÜŞMANLIĞINI” ulusal kimlik haline getiren Yunanistan, 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlatılan “MİLLİ MÜCADELE’nin 100.ncü Yılı” nedeniyle, Türkiye’nin aleyhinde yalan ve iftiralarla örülü  PONTUS kampanyası başlatmıştır.

Türklerle ile  girdiği savaşları kaybetmesine rağmen, büyük devletlerin desteği ile hep  karlı çıkan geçimsiz komşumuz, kuruluşundan itibaren sürekli bizden toprak alarak yüzölçümünü üç katına kadar büyütmüştür. Yunan yayılmacılığı için formüle ettikleri “MEGALİ İDEA’YI” gerçekleştirebilmek amacıyla, her dönem için kurduğu örgütleri başarıyla kullanmıştır.

1814’te kurulan “FİLİKİ ETERYA” derneği 1876’ya kadar önemli mesafeler almış ve 1894’te yerini “ETNİKİ ETERYA’YA” bırakmıştır. 1919-1922 arasında faaliyet gösteren “MAVRİ MİRA” ile 1954-1977 arasında  Kıbrıs için faaliyet gösteren “EOKA” örgütü, Yunan yayılmacılığının icra organı olarak görev yapmıştır.  Şimdi de kurdukları yüzlerce pontus derneği ile tüm dünyada yalanlarla örülmüş pontus iftiralarını yaymakta, Ermeniler gibi tanıma, tazminat ve toprak taleplerini içeren çalışmalar yapmaktalar.

Tarihi süreçte Kelkit havzasından Sinop'a kadar uzanan, Sivas, Tokat ve Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Gümüşhane, Şarkî Karahisar, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat, İspir, Bayburt, Refahiye, Sivas, Koçgiri, Hafik, Yenihan, Tosya, Taşköprü, İnebolu'yu da içine alan bölgenin Pontus olduğu iddiaları bulunmakla birlikte; 200 yıllık tarihî süreçte "Pontus ve Pontusçuluk" yaklaşımlarında Samsun-Merzifon-İnebolu merkez olmuştur. Son 50 yılda ise Pontusçu çalışmalarda Trabzon ve Doğu Karadeniz'in hedef alındığını görmekteyiz.(1)

Bu hayali ülkenin başkenti olarak da Samsun gösterilmekte ve yüzölçümü 70.000 km2 olarak kabul edilmektedir. Rum ve Yunan kaynakları 20. yy'ın başında bölgede, 700.000 Rum ve 422.000 Türk bulunduğunu iddia etmelerine karşın; 1914'te yapılan nüfus sayımında Sivas, Kastamonu ve Trabzon vilâyetlerindeki Rum nüfus sayısının 361.656; Türklerin ise 3.263.396 kişi olduğu tespit edilmiştir. (Bölgedeki Rum nüfusun genele oranı % 9.97'dir.)(2)

1897 tarihli Vital Cuinet'in "Sarı Kitap"ında verilen rakamlar da buna yakındır. Bu nüfustan önemli bölümü Yunanistan'a göç etmiştir. Nitekim 1928 Yunanistan nüfus sayımı istatistiklerine göre Karadeniz'den göç edenlerin sayısı 182.169'dur. Ek olarak, 1922-1928 yılları arasında ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkelere göç edenler de eklendiğinde rakam 210.000 ulaşmaktadır. (3)

Pontus’çuluk politikaları, Türkiye’ye yöneltilen “Sosyal Mozaik” politikalarının bir parçası olup Türkiye’nin toplumsal / millî birliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik düşmanca bir hareket olup düşünce hürriyeti, özgür tartışma ortamı gibi talep ve temennilerle alâkası yoktur. (4)

Yunanistan son yıllarda mesnetsiz, asılsız iddialar ve gerçekleştirdiği birtakım faaliyetler ile tarihe objektif bir gözle bakabilenler nezdinde gülünç bir vaziyete düşmesine rağmen Doğu Karadeniz bölgesinde bir “Pontus Devleti” kurmak gibi olmayacak hayaller peşinde koşmaya başlamıştır. (5)

Birinci Dünya Savaşının akabinde, Osmanlı’nın yenilmesinden ve Anadoluyu işgale yeltenen Yunan Ordusundan cesaret alan Rum ahalinin sebep oldukları katliam ve vahşetin acı hatıraları henüz hafızalarımızda tazeliğini korumakta... Buna rağmen yeni bir fitnenin tohumlarını eken Yunanistan’ın antlaşmalara aykırı bir şekilde silahlandırdığı ve işgal ettiği Ege adaları, Doğu akdenizde Türkiye’yi dışlama ve Kıbrıs’ı kendi çıkarlarına göre çözümleme çabalarının yanında yürüttüğü PONTUSÇULUK faaliyetlerine karşı uyanık ve duyarlı olmak ve derhal gereğini yapmak zorundayız...

 

KAYNAK..................:

(1)    Yeni Fitne Pontusçuluk | - beskoyluyuz.biz   

(2)       ”        ”        ”           

(3)        ”        ”        ”           

(4)    https://www.turkyurdu.com.tr/yazar-yazi.php?id=3625

(5)    Mustafa Balcıoğlu “Yoktan var edilen bir sorunun anatomisi: örgütlenmeden eyleme pontusçuluk” https://www.academia.edu.tr