CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, halk oylamasına yüzde 87'lik bir katılım göstererek "evet" veya "hayır" oyu veren bütün vatandaşlara teşekkür etti.

Tartışmalı bir referandum oylaması ve sayımın sonucunda, gayrı resmi rakamlara göre yüzde 51 "evet", yüzde 49 "hayır" oyunun çıktığını anımsatan Tezcan, başından beri adaletsiz bir kampanyanın yürütüldüğünü, OHAL koşullarında "evet" propagandasının serbest, "hayır" propagandasının ise yasak olduğunu savundu.

Tezcan, bir anlamda "evet"in devlet, "hayır"ın ise millet kampanyası olduğunu ileri sürerek "Bu 'hayır'ların anlamı ve değerinin çok büyük olduğunu biliyoruz ve 'hayır' diyen vatandaşlarımıza ayrıca teşekkür ediyoruz. Kamu vicdanında, devletin 'evet' kampanyasına karşı, kamu vicdanında milletin 'hayır' kampanyası kazanmıştır." dedi.

Bu referandumun "açık oy, gizli sayım" esasına göre yapıldığını iddia eden Tezcan, "vali, kaymakam ve güvenlik güçlerinin Şanlıurfa, Erzurum, Bitlis, Muş, Ağrı gibi birçok ilde vatandaşı açık oylamaya zorladığı" şikayetleri geldiğini, bunu YSK'ya ilettiklerini dile getirdi.

"Tarihe, 'sopalı seçim' olarak geçecektir"

Sayım başladığından itibaren Türkiye'nin her yerinden "gizli sayım yapıldığı" şikayetlerinin geldiğini aktaran Tezcan, YSK'ya bu konuda itirazda bulunduklarını bildirdi. Bunun üzerine YSK'nin saat 17.21'de "Sayım, döküm işlemlerini siyasi parti müşahitlerinin ve o sandıkta yer alan seçmenlerin izlemelerine imkan sağlanması gerekmektedir." diye görevlilerine mesaj attığına işaret eden Tezcan, bunun "gizli sayım" yapıldığının delili olduğunu savundu.

Tezcan, Doğu ve Güneydoğu'daki sandıkların 16.00'da açıldığını, YSK'nin mesajı geldiğinde buralardaki sayımların tamamlandığını belirterek şunları söyledi:

"Bunların özellikle 2017 Anayasa referandumunun, tarihin yeniden tekerrür ettiği bir referandum olmasını ne yazık ki ortaya çıkarmıştır. 2017 referandumu, 2017'nin sopalı seçimi olarak geçecektir tarihe."

Görüntüleri izletti

OHAL döneminde yayımlanan kararnameyle medya denetimi olmayan, dengesiz bir yarışın önünün açıldığını, bunu YSK'nin kabul ettiğini ileri süren Tezcan, kanuna açıkça aykırı olmasına rağmen, YSK'nin mühürsüz oy pusulaları ve zarfları geçerli kabul ettiğini vurguladı.

Basın toplantısı yaptığı salonda kurulan televizyondan, "bir sandıktan çıkan mühürsüz oyların, sandık kurulunca usule aykırı olarak mühürlediği" iddialarını içeren görüntüleri izleten Tezcan, bu görüntülerle ilgili yasal süreci başlattıklarını da bildirdi.

"YSK, hükümete sahip çıkmıştır"

YSK'nın "tercih" mühürlerinin kullanılacağını genelgeye bağlamış olmasına rağmen, oylama sırasında "evet" mühürlerinin de geçerli olacağı kararını verdiğini anımsatan Tezcan, "Son noktada YSK, bu referandumda, 'Bizi buraya getiren irade bunu istiyor' demiştir. Millet oyuna sahip çıkarken YSK hükümete sahip çıkmıştır." dedi.

Tezcan, şöyle konuştu:

"Şaibeli ve hileli yollarla bütün itiraz süreçleri tamamlandıktan sonra da hukuka, usule ve meşruiyete aykırı bir şekilde 'Bu sonuçlar geçerli' diye ilan edilebilir YSK tarafından ancak bu ilan, bu anayasa değişikliğinin sadece meriyetine yarar, meşruiyetine yaramaz."

"Hazırlık yapıyoruz"

Tezcan, açıklamasının ardından soruları yanıtladı. "CHP ne istiyor? Referandumun yenilenmesini mi istiyor?" sorusu üzerine Tezcan, YSK'nin mühürsüz oy pusulalarının kaç tanesinin mühürsüz olduğunu tespit etmesinin mümkün olmadığını söyledi. 165 bin sandığın tamamının bu tip oy pusulalarıyla malul durumda olduğunu savunarak "Meşruiyet tartışmasını sona erdirecek ve milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek bir karar vardır, seçimin YSK tarafından iptal edilmesidir. Asıl olan, bu seçimin iptal edilmesidir." dedi.

Tezcan, "İtirazlarınızı nasıl yapacaksınız?" sorusuna, "Hem ilçelerdeki seçim kurullarına hem de YSK'ya eş zamanlı olarak itirazlarımızı yapacağız. Oradan alınacak sonuca göre de anayasa yargısı ve AİHM de dahil olmak üzere her noktaya gideceğiz." yanıtını verdi.

Tezcan, "AGİT'le bir temasınız olacak mı?" sorusunu yanıtlarken "AGİT kendi işini yapsın, biz kendi mecramızda yürüyoruz." dedi.