ANKARA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde, Türkiye'de yaşananların, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye karşı verilen mücadelenin ana hedefinin Türkiye'yi yönetilmez hale getirmek olduğunu ifade etti. Soylu, "Hukuk, yürütme, medya, uluslararası ilişkiler, devletten parselleme çabaları, milli iradeyi ve demokrasiyi bloke etme gayretinin tamamı, yönetilemeyen bir Türkiye hedefidir" diye konuştu.

Milli iradeye karşı verilen son mücadelenin, 28 Şubat, 1960 darbesi, "Ergenekon" ve "Balyoz" tipi girişimlerinden daha acımasız ve sistemi felç etmeye yönelik bir yöntem uygulandığına vurgu yapan Soylu, şunları kaydetti:

"Fişlemeler, kasetler, şantajlar, fotoğraflar, sahte kayıtların tamamı, Türkiye'nin karar alma mekanizmalarını felç etme hedeflidir. Aynı zamanda milli projelere, istikrara, huzura, milli iradeye yapılan darbenin amacı da budur. 1960 darbesi, 1980 darbesi ve 28 Şubat hatta 1971 muhtırası, mevcut siyasete ders vermeye yönelik ve tasfiye etmeye yönelikti. İtibarsızlaştırmak ve karıştırmak da o dönemde de vardı. Bugün yaşadığımızın bunlardan temel farkı şudur; burada ölçülemeyen kin ve nefret salgılanmaktadır. Yani mesele siyaset adamının, başbakanı, AK Parti'yi tasfiye etmek, bitirmek değil, toprağın 7 kat altına gömseler, buradan hala kinini ve intikamını tatmin edemeyecek unsurlar olduğu görülüyor."

"Cemaatin üst düzey kadrosu, 'kristal vazoya' kurşun sıktı"

Türkiye'nin son 12 yılında öngörülemez bir büyü ve gelişme içerisinde olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

"Aracıları vasıtasıyla Türkiye'nin bu gelişiminden intikam almak istiyorlar. Bütün bu yaşadığımız hadiseler, Türkiye'nin başındaki, devletin başındaki gailenin temel sebebi budur. Maalesef burada, hepimizin çok uzun dönem hassasiyetle izlediğimiz, kah yakınlık duyduğumuz, kah takdir ettiğimiz cemaat eliyle yürütülmektedir. Cemaatin üst düzey kadrosu, bir karşıt siyasi parti edasıyla, hasım siyasi parti edasıyla, ölçüsüz, değerlerden yoksun ve maalesef her şeyi mübah gören bir anlayışla, bu mücadeleyi sürdürmektedir. Bu olaylar başladığında dershane tartışması başladığında, 'bu vazoyu çatlatmayın' diye bir temennide bulundum ama cemaatin üst düzey kadrosu, 'kristal vazoya' kurşun sıktı."

Son dönemde yaşananlara ilişkin muhalefet partilerinin tavrını da eleştiren Soylu, "Bugün Cumhuriyet Halk Partisi ile kol kola yürüttükleri bu operasyon, tarihin hiçbir döneminde affedilmeyecektir" dedi.

"Toplumumuzun büyük bölümü, şaşkınlık içerisinde"

Soylu, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunurken, şöyle konuştu:

"Bu montaj tekniği kullanılarak gerçekleştirilen kasetlerin, daha önceki örnekleri de Devlet Bahçeli için gerçekleştirilmişti. Sosyal medya çok yayıldı ve buna benzer montaj tekniklerine millet itibar etmez. Çünkü bir cinnet halinde artık yapabileceklerine sınır tanımayanlar, millet tarafından izlenmektedir. Bu cinnet hali, 30 Mart'ta tasfiye edilecektir. Bu kadar yalan ve iftira, haksızlık, Müslümanlığın hangisine sığıyor, bunu anlamakta zorlanıyorum. Sadece ben değil toplumumuzun büyük bölümü, bu konuda şaşkınlık içerisinde. Milletimizin kullandığı güzel bir deyimi var; küçük dilini yutmak. Bu yapılanlar, bizim küçük dilimizi yutmamıza neden olmuştur. Bunu büyük bir afat olarak görüyorum. Duam bu afattan, karşı karşıya kalan milletimizin kurtulmasıdır."