BALIKESİR - Bahçeli, Susurluk ilçesinde, partisinin seçim irtibat bürosunun açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini savundu.

Ülke insanının, milli değerlerin tahrip edildiği bir dönemi yaşadığını ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiyemiz bölünmenin eşiğinde. Türkiyemiz birçok ekonomik ve sosyal sıkıntı çekiyor. İç ve dış odaklar, Türkiye üzerinde büyük tehdit ve tehlikeler oluşturuyor. Böyle bir dönem içinde milletimizin bir çıkış yolu bulması lazım. Bu çıkış yolu, demokrasi içinde olması lazım. Dolayısıyla hepimizin sandığa gitmesi milli bir görev olarak kabul edilmeli ve sandığa gitmekle kalmayıp oyumuzu vicdanımızın süzgecinden geçirip kullanırken oy vermiş kardeşlerimizin bu oylarını değerlendirebilecek her partiden sandık görevlilerine de büyük iş düşmektedir. Sandıkta bir oy çalınırsa bunun vebali çok yüksek olur. Hele mesele belediye başkanlığı, belediye meclis üyelerinin seçimiyse kaybedilen bir oy ya başkanlığı kaybettirir ya başkanlığı kazandırır. Onun için gözünüzün bebeği gibi oyları koruyacaksınız."

Seçim süreçleri

Bahçeli, 17 Aralık'ta gerçekleştirilen operasyona da değindi. Bunun üzerinden 75 gün geçtiğini hatırlatan Bahçeli, vatandaşların, söz konusu süreçte neler olduğunu anlayıp takip etmesi gerektiğini dile getirdi.

Yolsuzluk ve rüşvetin, kangren gibi çok büyük bir sosyal hastalık olduğunu, toplumu çürütüp devleti çökertebileceğini söyleyen Bahçeli, "Başta Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş kardeşlerim, hep beraber haykıralım, yolsuzluk ve rüşveti bu toplumda yaşatalım mı yaşatmayalım mı? Yaşatmamaya kararlıysak bunu demokrasi içinde başarmalıyız. Demokrasi içinde bunun yolu seçimdir. En yakın seçim 30 Mart'tadır" ifadesini kullandı.

İktidar değişikliğinin yerel seçimde olmayacağını bildiren Bahçeli, buna karşı bu seçimlerin bir uyarı niteliğine sahip olduğunu anlattı.

Seçmenlere seslenen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Kendisinin iktidardan gidebileceğini hatırlatmak bu seçimle de mümkün olabiliyor. 'Yüzde 51 ile geldik' diyen ve her şeye el koymaya çalışan, gittikçe de heveslenip hırslanıp ve kaprisle ülkeyi bir diktatöryaya götürmek isteyen bir şahsı uyarmamız lazımdır. Bu uyarı hepimize düşüyor. Dolayısıyla milli irade yüzde 51 ile getiriyorsa aynı milli irade yüzde 51 ile de 'güle güle' diyebilir. Çünkü bu seçimde bu uyarıyı yaparsanız, cumhurbaşkanlığı seçimi, arkasından da 2015 yılında milletvekilliği seçimi olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi için Türkiye'de kendisine bir güç yaratmaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasında şimdi hangi tedbiri alırsa alsın, kimi içeriden çıkartırsa çıkartsın. Hele hele bir İranlı uşak var, herkesi tehdit ediyor, 'Beni kurtarmazsanız yakarım sizi' diyor. Hal böyle olunca adam 74 günde çıktı. Şimdi İstanbul'da dolaşacak. Bu hak mıdır, bu adalet midir? Öyleyse bunu yapan şahsiyetler, bu yolsuzluk ve rüşveti aklatmazlarsa milletimizin gözünde var ise cezasını verdirmek, yok ise 'Bunlar masumdur' diyebilmek için adalete ve yargıya engel olmamalı, yollarını açmalı ve gereğini yapmalıdır. Bunu yapamazsa Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Susurluk'tan sana sesleniyorum, omzundaki bu sorumlulukla bu yolsuzluk ve rüşvet torbasıyla ayakkabı kutularıyla Çankaya yokuşundan çıkamazsın, yolda nefesin kesilir."