CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah Twitter hesabından, "TÜİK'ten randevu istedim, vermediler. Saat 11.00'de geliyorum, haberiniz olsun" açıklamasını yaptıktan sonra beraberinde Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke ve Fatih Açıkel ile CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile birlikte TÜİKE'e gitti. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, kapıdan içeriye alınmadı. CHP'li Özkoç'un "TÜİK’in kapılarını vatandaşa kapatıyor musunuz?" demesi üzeri güvenlik amiri, "Hayır. Kapılarımız kapalı değil. Bize randevunuz olmadığı söylendi. Randevusuz misafir alamıyoruz" cevabını verdi.

'TÜİK ÖNEMLİ BİR KURUM'

Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, kapının önünde açıklama yaparak duruma tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, TÜİK'in cumhuriyetin önemli kurumlarından olduğunu ifade ederek, "Bu kurumun rakamları 84 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Bu kurumun verdiği rakamlar üzerine siyasal partiler, ekonomik çevreler, sosyal çevreler; politikalar oluştururlar ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşırlar" dedi.

'CUMHURİYET TARİHİNDEN HİÇ GÖRMEDİK'

TÜİK Başkanlığı’ndan randevu istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi ifade ettiler. Kendilerine TÜİK'in internet sitesinde yazılı olan metni okuduk. Metinde diyor ki; 'TÜİK açısından bilgiye nasıl erişilir; Mevcut diğer kanallar talebiyle bilgi talebinde bulunmak istiyorsanız; merkez teşkilatımıza ya da bölge müdürlüklerimize başvurabilirsiniz. Ayrıca bilgi talepleriniz için Ankara’da bulunan merkez teşkilatımıza gelebilir veya 26 il müdürlüklerinde bulunan bölge müdürlüklerimizi ziyaret edebilirsiniz.' Kim söylüyor bunu; TÜİK söylüyor, 'Merkez teşkilatımıza gelebilirsiniz; her türlü bilgiyi alabilirsiniz' diyor. Biz de internet sitelerinde yazan davete uygun olarak geldik ve bilgi almak istedik. TÜİK’teki bu tablo aslında Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için çok önemli tablodur. Hiçbir vatandaşımızın, hiçbir üniversitenin, hiçbir sivil toplum kuruluşunun unutmaması gereken bir tablo ile karşı karşıyayız. Devletin bilgileri ve bu bilgilerin nasıl toplandığına ilişkin açıklamalar ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor. Kapılar kapanıyor. Böylesine bir tabloyu cumhuriyet tarihinde hiç görmedik. Türkiye’nin geldiği nokta açısından önemlidir" ifadelerini kullandı.

‘BURASI ARTIK DEVLETİN BİR KURUMU DEĞİLDİR’

Kılıçdaroğlu, TÜİK'e geliş nedenlerini de açıklayarak, "Burası enflasyon oranlarını açıklıyor. Bugün sabah açıklanan aylık enflasyon yüzde 3,51, yıllık enflasyon yüzde 21,31. Bu rakamlar güven vermiyor. Bütün vatandaşlarıma açık ve net seslenmek istiyorum. Pazara gittiğinizde, elektrik düğmesine bastığınızda, doğalgazı yaktığınızda, enflasyon gerçekten bunların iddia ettiği gibi mi? Yani 3,51 mi? CHP’nin genel başkanı olarak milyonlarca işçinin hakkını korumak, milyonlarca emeklinin hakkını korumak benim temel görevimdir. Benim siyaset yapma anlayışım budur. Ben sosyal demokratım. Devletin sosyal olmasını isterim. Fakir fukaradan yana olmasını isterim. Eğer TÜİK rakamları küçültüyor ve bu rakamları kamuoyuna 'doğru' diye paylaşıyorsa bu şu anlama geliyor; 'memura daha az vereceğim, işçiye daha az vereceğim, emekliye daha az vereceğim.' Böyle bir tabloya ben sessiz kalırsam o zaman ben siyaseti neden yapıyorum? Buraya gelişimin nedeni o. Memurun hakkını savunmak için, işçinin hakkını savunmak için, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz rakamları küçük gösteriyorsunuz. Soracaktık onlara, 'Siz bu verileri kimlerden, hangi mağazalardan aldınız?' Burası artık devletin bir kurumu değildir" diye konuştu.