ANKARA - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü nedeniyle Ankara Eryaman'da şehit yakınları ve gaziler ile bir araya geldi. Programda konuşan Kılıçdaroğlu, 18 Mart'ın Türk milleti için tarihin en önemli sayfalarından biri ve bir ulusun ayakta kalma zaferi olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Kuvayı Milliye'nin ne anlama geldiğini herkesin bilmesi gerektiğini söyledi. Cumhuriyet ve demokrasiden verilen tavizlerin gelecek açısından ciddi endişeler yarattığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Bir kişinin her dediğinin olması, kuvvetler ayrılığının olmaması, yargının siyasi otoritenin elinde olması elbette ki bizim demokrasimizin en ciddi sorunlarından bir tanesidir. Şehit yakınları, gazilerimiz, eksi 35- 40 derecede terörle mücadele eden, Afrin'de, Irak'ta terörle mücadele edip şehit olanlar, güvenlik güçlerimizin hepsine şükran borcumuz var. Şehitlerimizin tamamını hiçbir ayrım yapmaksızın bu ülkenin 82 milyon yurttaşı, şehit yakınları ve gazilerimiz kucaklayacaktır. Ayrım yapıldığı için bunu söylüyorum. 15 Temmuz şehitleri ayrı, diğerleri ayrı; 15 Temmuz gazileri ayrı diğerleri ayrı. Bedeninde kurşun taşıyan, parmakları olmayan insanları 'gazi' saymadılar. Neden ayrım yapıyoruz? Bu ayrımcılık benim vicdanımda derin yaralar açıyor. Asla kabul etmiyorum. Bu konuda en ciddi mücadeleyi yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.''

'ŞEHİT YAKINLARI HANGİ POZİTİF AYRIMCILIĞIN SAHİBİ?'

Şehit yakınlarının ve gazilerin siyasi görüşlerinin farklı olabileceğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, ''Ne olursa olsun bir ortak paydamız var. Vatanımız, bayrağımız var, beraber huzur içinde yaşayacağız. İngiltere'de bir gazi bir mağazaya giderse anons edilir 'Gazimiz aramızda, bizi onurlandırmıştır' diye. Biz gazilerimize hak veriyoruz; ama ne olduğu belli değil. Şehit yakınları hangi pozitif ayrımcılığın sahibi? Bütün bu konularda ortak bir düşünce oluşturmamız gerekiyor" diye konuştu.

'DEVLETİ YÖNETMEK SIRADAN BİR OLAY DEĞİLDİR'

Dedeleri Çanakkale'de şehit olan Avustralyalıların her yıl Çanakkale'ye gelip dedelerini andıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Onlar mezarları başında dua ederler; ama o büyük Ata, o devrimci insan, o yurtsever, o bayrağını düşmanlara teslim etmeyen kahraman asker, yani Gazi Mustafa Kemal onlara, 'Çanakkale'de ölen babalarınız, dedeleriniz bize emanettir. Onlar bizim emanetimizdir' demiştir ve düşmanını bile onurlandırmıştır. Devleti yönetmek sıradan bir olay değildir. Bizim tüm bu gerçekleri bilmemiz gerekiyor" dedi.

'KUTUPLAŞTIRIYORLAR TOPLUMU'

Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ta sadece bir yerel seçim yapılacağını ve belediye başkanlarının, muhtarların seçileceğini hatırlatarak, "Öyle bir seçim atmosferi yaratılıyor ki neredeyse elde kılıç kalkan birbirimizi öldüreceğiz" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Her vatandaşımın kendine sorması lazım; 'Neden böyle bir siyasi ayrımcılık inşa edildi?' diye. 'Ekonomi iyi' deseler ekonomi iyi değil, 'işsizlik yok' deseler 8 milyona yaklaştı işsiz sayısı, 'Çiftçinin durumu iyi' deseler; ne diyecekler başka? Sözde Emevi camisinde 24 saatte namaz kılacaklardı, Suriye'ye gireceklerdi; ama 3,5 milyon Suriyeli Türkiye'ye geldi. 3,5 milyon Suriyeli için harcanan para 35 milyar dolar. 35 milyar dolarla Türkiye'de işsizliği önlerdik, yeni Keban'lar, yeni Atatürk barajları yapardık, fabrikalar yapardık, binlerce insanın karnı doyardı. Kutuplaştırıyorlar, ayrıştırıyorlar toplumu. Bu kutuplaşmaya neden olanların iyi sorgulanması lazım."

'BİZİM ALTI OK'UMUZDAN BİRİ MİLLİYETÇİLİK'

AK Parti'ye oy verenlere seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "17 yılın sonunda benim saygıdeğer insanlarımı soğan, patates kuyruğuna sokan bir siyasal iktidara gönlünüz el verecek mi 'Evet' mührü vurmaya? Milliyetçilik, Ülkücülük sıradan bir olay değildir. Bizim Altı  Ok'umuzdan biri Milliyetçilik. Milliyetçilik vatanseverliktir, bayrak severliktir, insanımızı sevmektir. Milliyetçilik üretmek, el aleme avuç açmamak demektir. Cumhuriyetin ilk yıllarında pamuk sattık, üzüm sattık karşılığında fabrikalar kurduk. Sümerbank'ları, kağıt fabrikalarını, silah fabrikalarını böyle yaptık. Şimdi fabrikayı satıyoruz, domates alıyoruz, soğan alıyoruz'' dedi.