TBMM

TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, vatandaşların, kaos ve yılgınlık yaratmak amaçlı girişimler karşısında soğukkanlılıklarını muhafaza etmelerinin, demokratik protestoların dışına çıkmamalarının terörle mücadelede son derece önemli olduğunu belirtti.

Yılmaz, yayımladığı mesajda, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durumda, güvenlik güçlerine, sivil vatandaşlara yönelik saldırıları; yol kesmeleri, can kayıplarını, herkesin yüreğini yaralayan elim olayları üzüntü ve dikkatle takip ettiklerini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti olarak yaşanılan bu zor coğrafyada her türlü toplumsal ve siyasal problemin ancak demokratik siyaset zemininde çözülebileceğine dikkati çeken Yılmaz,  bu yönde gösterilecek çaba ve emeklerin sadece Türkiye bakımından değil, bölge açısından da önemli ve değerli olduğunu belirtti.

Yılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bu çerçevede, halkın meşru karar ve iradesinin tecelli ettiği yer olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi, yaşadığımız zor şartlardan çıkılmasına, toplumsal barış ve güvenin sağlanmasına yönelik çözümün yegane adresidir. Siyasetin meşru zeminleri dışına çıkarak, başkalarını taciz etmeye, yok saymaya, baskı uygulamaya dönük girişimlerin gayrimeşru olduğunu, terörist yapıların amaçlarına hizmet edeceğini, bunun, bu ülkede yaşayan her bireyin geleceğine yönelik tehdit olduğunu açıkça bildirmek isteriz.

 Devletimiz, güçlü ve kararlı yapısı, bu zor coğrafyanın muhataralı tarihinden intikal eden zengin müktesebatı ile ülkemize ve halkımıza yönelik her tür tehdidi bertaraf edebilecek güce ve iradeye sahiptir. Vatandaşlarımızın, kaos ve yılgınlık yaratmak amaçlı girişimler karşısında soğukkanlılıklarını muhafaza etmeleri, demokratik protestoların dışına çıkmamaları terörle mücadelede son derece önemlidir.

Siyasetin meşru kurum ve kişilerine yönelik demokratik eleştiri sınırlarını aşan her tür saldırının, terörün beklentisine ve amacına uygun olduğu unutulmamalıdır. Özellikle vatandaşlarımız arasında gerilim ve problem doğurucu davranışlardan kaçınmak herkesin öncelikli olarak insani, ahlaki ve milli bir ödevidir.

Halkın gücü Meclis'in, devletin ve cumhuriyetimizin gücüdür. Bu zor dönemlerin mutlaka aşılacağı, hiç kimsenin burnunun kanamadığı, kardeşliğin ve barışın temin edildiği bir toplumsal iklimin mutlaka kurulacağı hususlarına yönelik inancımızı ifade ederken, bunun en büyük garantisinin bu ülkenin her yerindeki her tür inanç, kimlik, anlayış, siyasal görüş sahibi insanlarımızın ortak, bir arada yaşama iradesi ve kardeşlik arzusu olduğunu beyan etmek isteriz."