ANKARA - Bakan Karaismailoğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü 71'inci Bölge Müdürleri Genel Toplantısına katıldı. Karaismailoğlu, 2003 yılından bu yana gerçekleştirilen ulaştırma ve haberleşme hamleleri kapsamında yapılan 1 trilyon 86 milyar liranın üzerindeki yatırımın içinde karayollarının önemli bir paya sahip olduğunu söyledi. Bu bütçenin yüzde 62'sini karayollarına aktarıldığını belirten Kararaismailoğlu, "Bugüne dek karayollarımızın inşasına ve iyileştirme projelerine yaptığımız yatırım 670 milyar lirayı aşmıştır. Ne mutlu bizlere ki, bu yatırımlar hızlı bir şekilde geri dönmeye ve hem ülkemizin hem de vatandaşlarımızın kazanç hanesine yazılmaya çoktan başlamıştır.  2003-2020 yılları arasında yapılan bu harcamaların şimdiden Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya toplam 395 milyar dolar ve üretime 837,7 milyar dolar katkısı olmuştur. Öte yandan, bu yatırımların etkisiyle yıllık ortalama 1 milyon 20 bin kişilik bir istihdam imkânı doğmuştur. Türkiye bundan böyle de ulaşım ve haberleşme alanında yatırımlarına hızla devam edecektir" dedi.

'KASITLI BİR GÜNDEM YÖNETİMİ YAPILIYOR'

Karaismailoğlu, 'Kanal İstanbul' projesinin Türkiye gündeminde olduğunu söyleyerek, "Maalesef kasıtlı bir şekilde olumsuz bir algı ve gündem yönetimi yapılıyor. Bu tartışmalar ya bilgi eksikliğinden ya da toplumu ikiye bölmek, gerginliği artırmak gayretinden kaynaklanıyor. Bu yüzden Kanal İstanbul projesi gibi Türkiye'nin geleceği için önemli ve stratejik bir projenin çok iyi anlaşılması ve gerekliliğinin doğru anlatılması zaruridir. Dünyanın büyüyen ve gelişen ticaret yolları perspektifinden baktığımızda Kanal İstanbul'un önemi zaten apaçık görülmektedir. Dünyada tüm yük trafiğinin yüzde 90'a yakın kısmını denizyolları karşılamaktadır. Bu yük giderek artmakta, dünya ticareti çok merkezli bir hal almaktadır. Bu durum karşısında ülkelerin yüklerini Karadeniz'e indirip Boğazlar'dan Güney’e ve Orta Koridor'a aktarma çabalarını yakından takip ediyoruz. Karadeniz ve Hazar'daki enerji hareketliliği ve Karadeniz ile Ege kıyılarında yapılan liman yatırımları bizlere şunu gösteriyor; Orta Koridorun ve Kuzey Güney Koridorunun kesişiminde bulunan İstanbul, dünya ticaretinin odak şehri olacak ve Boğazlardan geçen yük miktarı her yıl artacaktır. Buna bağlı olarak 2050 yılında yıllık 78 bin gemi geçişinin olacağı İstanbul Boğazı’ndaki olası bir duraksama dünya ve ülke ekonomisini çok ciddi zararlara uğratabilecek bir risk teşkil etmektedir" diye konuştu.

'İMAR PLANLARI TAMAMLANMIŞTIR'

Karaismailoğlu, artan boğaz geçişi talebinin, şehir içi deniz trafiğini imkânsız hale getireceğini, gemi bekleme sürelerini uzatacağını, en önemlisi çevre felaketlerine neden olabilecek kaza olasılıklarını artıracağını söyledi. Karaismailoğlu, "İstanbul Boğazı keskin dönüşleri, dip akıntıları ve yoğun trafiği yüzünden yönetilmesi zor bir su yoludur. Bugün yaklaşık 14 saat olan bekleme süreleri ileriki yıllarda 48 saatlere varacaktır. Bu da küresel ticaret akışını olumsuz yönde etkileyecek bir etkendir. Kanal İstanbul ise gemi geçişi için ideal bir su yolu olarak projelendirilmiştir. Etkin bir lojistik yönetimi ile gemiyi kumanda eden otonom kılavuz kaptan desteğiyle, akıllı seyrüsefer sistemleri kapsamında gemilerin yüzde 100 güvenli geçişi sağlanacaktır. Bu proje Türkiye’nin vizyon projesi olduğu kadar dünya ölçeğinde bakıldığında da en büyük lojistik projelerinden biridir. Şu an itibarıyla, Kanal İstanbul’un proje çalışmaları, imar planları tamamlanmıştır ve ihale hazırlıkları devam etmektedir. Çok yakın bir zamanda bu projeye başlayacak ve kısa sürede tamamlayacak güçte ve kararlılıkta olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim" ifadesini kullandı.

Karaismailoğlu ayrıca, Türksat 5A uydusunu bu yılın başında uzaya gönderdiklerini hatırlatarak, "Türsat 5B'yi de yıl içinde yörüngesine göndereceğiz. Entegrasyon ve testleri ülkemizde yapılacak ilk milli haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı da 2022 yılında inşallah uzaya göndereceğiz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıldönümünde, kendi uydusunu kendisi yapabilen dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerimizi alacağız" ifadesini kullandı.