ANKARA

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, CNN Türk'te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı için isminiz geçiyor. Muharrem İnce ne yapmak istiyor?" sorusuna İnce, "İstanbul demek, Türkiye demektir. İstanbul'dan başlayan bir hikayeyle, Türkiye'nin hikayesi düzeltilebilir. Benim böyle bir talebim yok ama İstanbul'da partinin 259 bin üyesi var. Bu 259 bin üyenin önüne sandık konursa, onlar seçerse adayı o zaman varım. Onun haricinde yokum. Sandık koyulmak şartıyla evet. Onun haricinde ben zaten cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum." yanıtını verdi.

Muharrem İnce, "Neden 'aksi halde ben yokum' diyorsunuz? Neden İstanbul adayı olmak için uğraşmıyorsunuz?" sorusunu ise "İstanbul'u alabilmek için 250 bin kişinin ayağa kalkmasına ihtiyaç var. Bu 250 bin kişi sahiplenmeli adayı. 'Bunu ben belirledim, Genel Başkan, MYK, Parti Meclisi belirlemedi, iki dudağın arasından çıkmadı bu isim. Sandığa gittim, oyumu kullandım.' demesi lazım. Bu sahip çıkma sonucunda başarı hikayesi yazabiliriz. Aksi halde 'sen adaysın' dendiğinde bu iş olmaz." şeklinde yanıtladı.

"Gönlümde yatan bu iktidardan kurtulmak"

"Sizin gönlünüzde gerçekten yatan nedir? İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olmak istiyor musunuz? Yoksa CHP Genel Başkanı olup, Cumhurbaşkanlığına mı aday olmak istiyorsunuz?" sorusuna İnce, "Gönlümde yatan bir, bu iktidardan kurtulmak istiyorum. Bu iktidardan kurtulmanın birden fazla yolu var." karşılığını verdi.

İnce, 1994'ten bu yana İstanbul'u AK Parti'nin yönettiğine işaret ederek şunları kaydetti:

"İstanbul Büyükşehiri alırsak, bu cumhurbaşkanlığı seçiminin bir provası olur mu, Türkiye'de umutlar yeniden tazelenir mi? Evet olur ama nasıl olur? Bir, sandığı koyarak, 250 bin kişiyi harekete geçirerek olur. Ben, Muharrem İnce olarak ne istiyorum? Hangi arenada yarışmak istiyorum? Ben, genel başkan olarak, cumhurbaşkanı adayı olarak yarışmak istiyorum. Fakat önümüzde bir genel başkanlık yarışı var mı? Yok. Peki, marta kadar bir cumhurbaşkanlığı yarışı var mı? Yok. Önümüzde belediye yarışı var. Peki, İstanbul'da yazılacak bir hikaye Türkiye'ye umut olabilir mi? Olabilir, yapabiliriz bunu. Üyelerin önüne sandığı koyarsanız, ben de gelirim, 'Evet ben de girmek istiyorum.' derim. Onun haricinde yokum."

"35 bandını zorlayabilirdik"

"Seçim yarışı içerisinde 'Keşke şunu da yapsaydım, bu noktayı eksik gördüm.' dediğiniz bir şey var mı?" sorusu üzerine İnce, şunları kaydetti:

"Seçimden sonra hastalanmadım, yataklara düşmedim, bu demektir ki çok çalışmamışım. Yataklara düşmeliydim. Demek ki 107 miting az yapmışım, 150 yapabilirmişim bunu. Daha fazla gayret edebilirdim. 67 vilayete gittim, geri kalan vilayetlere gidebilirdim, orada hata yaptım. Aslında biz seçimi nerede kaybettik biliyor musunuz? Aday açıklandığım gün kaybettik. 'Gel bakalım Muharrem'le' kaybettik zaten. Çift başlı görüntü verdik, seçimi orada kaybettik biz ama yapacağım bir şey yoktu benim. Çift başlı görüntü yaramadı. İnsanlar bizi daha dirayetli bulabilirlerdi, 'Gel bakıyım Muharrem' de tuzu biberi oldu. Orada kaybettik. Hatalarımız, eksiklerimiz var. Bunlar düzeltilir. Örgüt çok çalıştı. Parti içi mücadelelerde benim karşımda olan arkadaşlar bile var gücüyle çalıştılar. Asla onların hakkını yemem ama çift başlı görüntü vermemiz, inandırıcılığımızı biraz aşağı düşürdü. Orda hata yaptık. 35 bandını zorlayabilirdik."

"Yönetim anlayışını değiştirmek isterim"

"Muharrem İnce CHP Genel Başkanı olsaydı ne yapardı?" sorusuna İnce, "Yönetim anlayışını değiştirmek isterim. Bir yandan Türkiye'nin Anayasasını, yönetim şeklini beğenmeyip, 'tek adamlık var bu ülkede' deyip, öbür taraftan CHP'nin yapısında hiçbir değişiklik yapmazsanız, insanlar size inanmaz. CHP'nin tüzüğü antidemokratik, ilkeldir. CHP'nin tüzüğü sosyal demokrat bir partiye yakışan bir tüzük değildir. Bu tüzükle insanlara inandırıcı olamazsınız." yanıtını verdi.

"Danıştay'ın öğrenci andıyla ilgili kararının ve bunla ilgili tartışmaların" sorulduğu İnce, ABD'de de öğrencilerin and okuduğunu, İngiliz, Fransız ve Alman milli marşlarında ırkçı ifadelerin bulunduğunu ancak geleneklere, sembollere dokunmadıklarını söyledi.