TBMM

İçişleri Bakanı Efkan Ala, yapılacak düzenlemelerle bundan sonra emniyet teşkilatında ihtiyaç olduğu kadar terfi olacağını ve böylece yığılmaların oluşmayacağını kaydetti.

İçişleri Komisyonu, AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy başkanlığında toplandı.

Toplantıda, kamuoyunda “İç Güvenlik Tasarısı” olarak bilinen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ele alındı.

Muhalefet milletvekilleri, tasarının aynı yöndeki tekliflerle birleştirilmeden önce Anayasa'ya aykırılık önergelerinin ele alınması gerektiğini savundular.

MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, tasarıyla kazanılmış hakların gasp edildiğini, okulların kapatıldığını söyledi. Tasarının Anayasa'nın çeşitli maddelerine aykırı olduğunu öne süren Türkoğlu, "Güneydoğu’da teröristler paralel devleti kurmuş, siz burada bilmem ne cemaatinden diye çocuklara zulüm yapıyorsunuz, biz bunu kabul etmiyoruz” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, polis okullarının kapatılıp öğrencilerin başka okullara gönderilmelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise yanında getirdiği sapanı göstererek, sapana 2,5  yıldan 4 yıla kadar ceza öngörüldüğünü kaydetti. Kaplan "Bu tasarıyla 'sapanı bırak tabancayı al' denmek mi denmek isteniyor?" diye sordu.

Yapılan tartışmaların ardından tasarı, aynı yöndeki tekliflerle birleştirildi.

Evde veya işyerinde ifade

Tasarı hakkında bilgi veren İçişleri Bakanı Ala, suçun işlenmesinin önlenmesi, kaçan faillerin yakalanması, kişilerin hayatına, mal varlığına veya topluma yönelik tehlikenin önlenmesi amacıyla durdurulan kişinin üstünün, eşyasının ve aracının aranması, kolluk amirinin yazılı emriyle aranmasına yönelik düzenleme getirdiklerini söyledi. Ala, bu yetkinin kimler tarafından kullanılacağının mülki amirler tarafından belirleneceğini, her kolluk birimine bu yetkinin verilmeyeceğini söyledi.

Çok tehlikeli olmayan suçlarda evde ve işyerinde ifade alma imkanı getirdiklerini ifade eden Ala, bunun vatandaşların tercihi doğrultusunda yapılacağını kaydetti.

Molotofun silah olarak tanımlandığını ifade eden Ala, Yargıtay içtihatlarında molotofun zaten silah olarak tanımlandığını ancak özel düzenlemelerde suç işlendikten sonra silah olarak tanımlanmasının yetersiz olduğunu belirtti.

Hakim kararına kadar istihbarat dinlemesinin devam etmesine yönelik de bir düzenleme yapıldığını belirten Ala, yetiştirebilirlerse Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine ilişkin düzenlemeyi de gündeme getireceklerini belirtti. Ala, "O kanunun başlangıcı bile, birinci cümleyi okuyan insanlarda bıraktığı intiba bile olumsuzdur. Hakların değil yasakların ifadesi anlaşılıyor" dedi.

AK Parti'nin iktidara geldiği günden beri sürekli hak ve özgürlükler alanını genişlettiğini dile getiren Ala, "Keşke Anayasa'yı da değiştirebilseydik de bunları hiç tartışmasaydık" ifadesini kullandı.

Ala, kimliğini saklamak için yüzünü gizleyen, milletin can ve mal güvenliğine yönelik tehlikeli faaliyetlerde bulunan kimselerin de yakalandıklarında tutuklanmalarını sağlayabilecek düzenlemeler yaptıklarını dile getirerek, "Burada, tamamen kurallara uyarak toplantı kanunundan yararlanmak isteyenler için hiçbir olumsuz düzenleme yoktur" dedi.

Bonzainin hafif bir uyuşturucuymuş gibi anlaşılmasını engellemek için eroinle eşdeğer düzenlemeler yaptıklarını belirten Ala, "Okul, yurt, hastane ve ibadethane gibi yerlerde uyuşturucu satılmasının cezasını ise yarı yarıya artıracak düzenlemeler getiriyoruz. Narkotimler kurarak bunları tamamen kontrol altına almayı planlıyoruz" diye konuştu.

"İhtiyacımız kadarı terfi etsin"

Emniyet teşkilatında personel piramidinin düzenlenmesinin de sağlandığını belirten Ala, şunları söyledi:

"Birinci sınıf emniyet müdürü sayısı 1754, oysa 650 civarında ihtiyacımız var. Bunun nedeni, süresi gelen herkes terfi ediyor. Biz, ihtiyacımız kadarı terfi etsin diyoruz. 6 bin 679 komiser yardımcısı var, bizim 12 bin 500 komiser yardımcısına ihtiyacımız var. 10 bin komiser ihtiyacımız var, 2 bin 170 komiser var. 7 bin 516 başkomiser ihtiyacımız var, 1055 başkomiser var. Burada bir problem var. Amirlerin ihtiyacına göre dizayn edilmiş bir düzen var, şimdi onu değiştiriyoruz. Yapacağımız düzenlemelerle bundan sonra ihtiyacımız olduğu kadar terfi olacak ve böylece yığılmalar olmayacak. Komiser yardımcısı, komiser ve başkomiserlerin de sayısını artıracağız, kısa zamanda bu ihtiyacı karşılayacağız. Birçok üniversite mezunu insanlarımız var ve bizim de onların hizmetine ihtiyacımız var."

Polis Koleji'ne zaten iki yıldır öğrenci alınmadığını belirten Ala, "Bunun nedeni bu okulların verimli olmamasıdır. Bu kadar lisenin, üniversitenin yaygınlaştığı bir Türkiye'de artık orada yetişmiş insanları alıp, eğitim vererek, daha sivil bir anlayışın sisteme girmesini sağlayacağız. Bu, polisin vatandaşla irtibatının kopmamasını sağlıyor, daha demokratik atmosfer içinde görev yapmalarına imkan veriyor" dedi.

Buradaki öğrencilerin polis olma hakkının devam ettiğini dile getiren Ala, başka üniversitelere girme haklarının da devam ettiğini kaydetti.

Ala, bu konuyla ilgili önerilere samimiyetle açık olduklarını belirtti.

Jandarmada düzenleme yaptıklarını belirten Ala, "Elbette demokratik rejimlerde halka hesap verenlerin sorumluluklarıyla mütenasip yetkiye sahip olmaları gerekir. Her gün buralara geliyoruz, bakan olarak sürekli hesap soruyorsunuz, haklısınız sormalısınız ama benim de dönüp benim emir verdiğim ve adıma görev yapan insanlara tasarruf hakkımın olması tabidir" diye konuştu.