TBMM Başkanı Çiçek, Dersim'le ilgili özür tartışmalarına ilişkin, "Ben bugüne ve geleceğe bakmayı şahsen tercih ederim. Önümüzde yapacağımız çok iş var. Geriye dönük olaylarda da elbette planlama yapacaklar gerekli dersleri çıkarırlar. Çıkarmamız da gerekiyor" dedi.

Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Dersim ile ilgili özür tartışması yaşandığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da özür dilemesi yönünde çağrılar olduğunun" anımsatılması üzerine, çağrıların yapıldığını ve bunların muhataplarının da belli olduğunu ifade etti. 

Bir şey yapılacaksa öncelikle bu muhatapların belli bir konuda karara varmaları gerektiğine işaret eden Çiçek, "Kamuoyu bunu değerlendiriyor. Ayrıca benim bir değerlendirme yapmamın pratikte bir faydası olduğu kanaatinde değilim. Ben bugüne ve geleceğe bakmayı şahsen tercih ederim. Önümüzde yapacağımız çok iş var. Gelecekte, bugünden planlanması gereken bir çok iş var. Ben şahsen bunlarla uğraşmayı tercih ederim. Geriye dönük olaylarda da elbette planlama yapacaklar, gerekli dersleri çıkarırlar. Çıkarmamız da gerekiyor. Oradan yola çıkarak bir değerlendirme yapmak daha faydalı olur" diye konuştu.

Cemil Çiçek, 2015 yılının Türkiye aleyhine karalama kampanyasının tüm dünyada sürdürüldüğü bir yıl olacağına dikkati çekerek, burada hedef kurumların parlamentolar olduğunu söyledi. Çiçek, "Bunun için biz parlamentolara diyoruz ki 'Siz uluslararası bir mahkeme değilsiniz, bilim kurulu değilsiniz. Bugünün ve geleceğin inşası için çaba sarf etmeniz lazım.' Ben hala o noktadayım. Türkiye Parlamentosu'nunun da gelecek için çaba sarf etmesi gerekiyor" dedi. 

"Maşallah bizde herkes konuşuyor"

Çiçek, çözüm süreci ile ilgili gelişmelere ilişkin soru üzerine, bu konuyla ilgili bir kaç yıl önce terörü esas alan bir basın toplantısı düzenlediği anımsattı. O zaman herkesin, "Meclis Başkanı bu işe niye karışıyor, kendi işine baksın. Bu nereden çıktı?" tarzında değerlendirmeler yapıldığını ifade eden Çiçek, şunları söyledi:

"Orada yaptığım açıklamalara, gündeme getirdiğim konulara bakın. Bugün geldiğimiz nokta, belli konularda o açıklamalarla örtüşüyor. Terör konusu Türkiye'nin hükümetleri aşan en önemli konusudur. Bunda tereddüt yok. Bu bir devlet sorunudur. Meseleye o açıdan bakmamız gerekir. Böyle bakamadığımız için bu tartışmalar yapılıyor.

Böyle bir sorunun çözümü geciktikçe, Türkiye'nin geleceği açısından yeni gaileler açılıyor. O nedenle Türkiye bu sorunu çözecektir. kendi imkan ve kabileyetiyle ile çözecektir. Başkalarından destek beklemeye gerek yok. Çünkü onlar çözmek için değil daha da karıştırmak için bu süreçlere müdahil oluyorlar. Zaten terörün tanımında vardır bu. Terör örgütleri başka ülkelerin politikalarının bir parçasıdır, enstrümanıdır. Belli bir ülkeye belli bir politikayı empoze etmek istiyorsanız ya da o ülkenin yürüttüğü politikadan rahatsızlığınız var ve caydırmak istiyorsanız, belli isteklerinizi kabul ettirmek istiyorsanız, belli beklentilerde yanınızda olmasını istiyorsanız, burada kullanılacak en uygun enstrüman terör örgütleridir.

Türkiye bunu o kadar çok yaşadı ve yaşıyor ki halen dış bağlantısını dikkate almadan terör meselesine bakmaya ve tartışmaya çalışıyoruz. Bu da bir kısım ayrıntıları gözardı etmemiz gibi bir sonuca götürüyor bizi. Bu sürecin elbette kamuoyu önünde sürdürülmesi gereken yanı var. Bir de daha dar bir kadroda bu işin konuşulup, neticelendikten sonra kamuoyunun bilgilendirilmesi gereken yönleri var. 'Açık toplumda her şey konuşulur' deriz ama insan organlarının hepsi açıkta değil, kapalı olan kısımları da var. Bu süreci başarıyla götürmüş ülkeler de herkesin konuştuğu her sıfat sahibinin terör konusunda mütalaa sürdürdüğü bir süreç olarak bu mücadeleyi sürdürmedi. 

Bunun en iyi örneği İngiltere'dir. 10 seneye yakın terörle mücadele için çaba sarf edildi, bilenlerin sayısı bir kaç kişiyi geçmedi. Maşallah bizde herkes konuşuyor, 'sonra da bu iş nasıl olacak' diyoruz."

Cemil Çiçek, başka bir soru üzerine, 6-7 Ekim olaylarının sıradan olaylar olmadığını belirterek, "Hangi gelişmelerin sonucunda kim ne dedi ne yaptı da bu olaylar meydana geldi ona iyi bakmak lazım" dedi.

"Bir ihtiyaç varsa onlara bakmak lazım"

Çiçek, gündemde Güvenlik Bakanlığı kurulması yönünde tartışmalar yapıldığının belirtilmesi üzerine, şunları söyledi:

"Bazı ülkelerde İçişleri Bakanlığı ayrı Kamu Düzeni Bakanlığı ayrıdır. Bizimki gibi olan da var. Bu bir ihtiyaç meselesidir, ülkenin şartları ile ilgili meseledir. İkisi de olabilir. Ama Türkiye'de de belli konular gündeme geldiği zaman hemen bir bakanlık kurmak akla gelir. Bir de 'maden bakanlığı kuralım' deniliyor. Yarın başka bir konu oluyor. Geçmişte denildi ki mesela 'esnaf bakanlığı' kuralım. Bir konunun bakanlığı var diye her iş iyi gidecek gibi bir kestirme çözüm de yoktur. İhtiyaç varsa kurulabilir ama dış ülkelerden biliyorum İçişleri Bakanlığı daha çok nüfus, vatandaşlık, belediyeler, kamu idaresi kısmına bakıyor. Bir de kamu düzeni bakanlığı var. Bir ihtiyaç varsa onlara bakmak lazım"

İçtüzük değişikliği konusundaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Çiçek, bu konuda görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Çiçek, "Ben düşüncelerimi söyledim. 'Gelin bu içtüzüğü yapalım, yürürlüğünü gelecek döneme bırakalım. Hiç olmazsa 25. dönem parlamentosu şu an yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın' dedim. Bakalım bir karar verirlerse gereğini yaparız" diye konuştu.