Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Kadın Kolları tarafından Sancaktepe'de kadın seçmenlerle bir araya geldiği toplantı öncesi gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "15 Temmuz'un kontrollü bir darbe girişimi olduğu" iddialarını değerlendiren Bozdağ, şunları söyledi:

"Darbe teşebbüsünün başarısızlığının anlaşılması üzerine FETÖ elebaşı terörist Gülen, açıklama yaptı ve o gün, o gece bunun tiyatro olduğuna dair değerlendirme yaptı. Terör örgütünün açıklamasıdır, hatta FETÖ'cülerin tamamını 'Meydana inin, fotoğraf çekin, görüntülerinizi paylaşın.' diye talimatlandırdı. Şimdi o günden itibaren bunun altını doldurmak için FETÖ, büyük bir gayretin içerisinde. Uluslararası destekçilerinden de destek alarak bunları yapıyor ve Türkiye'de de maalesef bu darbe teşebbüsünü bütün çıplaklığıyla yaşayan CHP'liler de yaşadıklarını inkar edercesine başka bir noktaya gidiyor."

Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun iddiayı dile getirirken dayanak noktasını açıklaması gerektiğini ifade ederek, "Bunlar, yorumla söylenecek iş değil. Siz, FETÖ'nün dediği ağızla konuşuyorsunuz. FETÖ'nün ağzıyla konuşuyorsunuz, FETÖ kontrollü bir iftirayı yapıyor Kılıçdaroğlu. 'Kontrollü darbe' FETÖ iftirasıdır ve CHP'nin Sayın Genel Başkanı da FETÖ kontrollü bu iftirayı Türkiye'de anlatıyor, yerleştirmeye, meşrulaştırmaya çalışıyor ve FETÖ'nün bu propagandasının Türkiye'deki müdafisidir." diye konuştu.

"Bu millet senden de benden de zekidir"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kılıçdaroğlu'na bir yerden bir mail geldi mi?" diye sorduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Dün de diyor ki 'Adalet Bakanı beni mi izliyor?' Ben kendisini izlemiyorum. Sanki üstü kapalı bir itiraf yapıyor. Var mı yok mu? Varsa 'Var' de yoksa 'Yok' de. Ama çok net bir şekilde CHP, FETÖ'den ve FETÖ ile beraber çalışan diğer bazı çevrelerden kendilerine ulaştırılan iftiraları toplumun gözü önünde hakikat gibi söylemekten artık vazgeçsin.  

Sayın Kılıçdaroğlu, bu millet senden de benden de çok zekidir, FETÖ'nün haşhaşileri gibi uyuşuk bir vaziyette olup bitene bakmaz, bakamaz da. Ben soruyorum, 'Bu bilgileri sana kim getirdi? Sen getirenleri bir açıkla. Bir mail geldi mi gelmedi mi?' Geldiyse 'Geldi' de. Yüksek sesle 'Gelmedi' de diyemiyor."