Türkiye'de adı Taner olan yüzlerce insan bulunduğunu ama dinleneninTürkiye Cumhuriyeti'nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğunu vurgulayan Yıldız, "Bu yalnızca enerji sektörüyle alakalı ya da yalnızca benim şahsımla alakalı değil. Bu aynı zamanda Türkiye'nin ulusal güvenlik meselesi haline gelen bir konudur" diye konuştu.
Geçen yıl 27 ülkeye yaklaşık 40 ayrı sefer yaptığına işaret eden Yıldız, şunları kaydetti:
"Komşularımızla, bölgemizle, dünyanın bir çok yeriyle sektörle alakalı konuşmalar yapıyoruz. Bu yalnızca benim şahsi meselem değil. O yüzden bunun bir paranoyaya dönüşmemesi lazım. Binlerce kişinin dinlendiğini duyuyoruz. Bu bir başka ülkede olsa nasıl tepki gösterilir? Bunu son derece mahsurlu ve Türkiye'nin bir kısım mahrem bilgileriyle alakalı görüyorum. Ben birçok ülkenin enerji bakanıyla telefonla görüşme yapıyorum. Bunun enerji sektörüyle ilgili olarak ulusal güvenlik meselesi olarak ele alınmasının doğru olacağına inanıyorum.
Eğer bizim görüşmelerimiz, özellikle daha olgunlaşmadan müzakere sürecindeki bazı görüşmeler aktarılıyorsa bu çok ama çok yanlıştır. Casusluğun ta kendisi budur. Ben şahsi işimle alakalı konuşmuyorum. Türkiye'nin meselesiyle alakalı konuşuyorum. O yüzden bunu son derece mahsurlu görüyorum. Türkiye'nin enerji sektörüyle alakalı gerek bölgesini gerekse dünyanın birçok ülkesini ilgilendiren bir yapılanması var. Türkiye'nin etkinliğini artırdıkça, büyümesini tamamladıkça hinterlandı daha da genişliyor. O yüzden enerji, bu müzakerelerin dış ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük projelerin gerçekleşmesinde kritik ve önemli bir noktada. Türkiye kendi içine kapalı bir ülke değildir. Hele hele enerji sektörü açısından hiç kapalı değildir. O yüzden ben bunların önümüzdeki süreçte bu tarzda değerlendirileceğine inanıyorum."
