Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul'da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları İcra Komitesi Toplantısına ilişkin "En azından bir araya gelmelerini bile olumlu somut bir adım olarak görüyoruz." dedi.

Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Yenikapı'da hafta sonu düzenlenen Büyük Kudüs Mitingi'nin, son dönemde gerçekleştirilen en coşkulu miting olduğunu belirterek, "Tarih boyunca her zaman zulmün karşısında, mazlumun yanında yer almış olan aziz milletimiz bir kez daha FilistinMescid-i Aksa konusunda kararlılığını bütün dünyaya ilan etmiş oldu." ifadesini kullandı.

Harem-i Şerif'e ilişkin son gelişmeleri ele almak üzere Türkiye'nin çağrısı üzerine İİT Dışişleri Bakanları İcra Komitesi'nin İstanbul'da olağanüstü toplanmasını değerlendiren Karamollaoğlu, "En azından bir araya gelmelerini bile olumlu somut bir adım olarak görüyoruz. Bu meselenin de İslam ülkelerine, hem vatandaşlara hem de özellikle hükümetlere bir işaret olduğu kanaatini taşıyoruz. Şimdi görev sırası onlarda." diye konuştu.

İstanbul’daki toplantıyı önemsediklerini dile getiren Karamollaoğlu, beyanatların kafi gelmediğine, İsrail'i yüzlerce kez kınayan Birleşmiş Milletlerin, İsrail aleyhine tek bir raporu onaylanmadığına dikkat çekti.

"İİT'yi daha ciddi adımlar atmaya davet ediyorum"

Büyük Kudüs Mitingi'ne destek veren sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerine teşekkür eden Karamollaoğlu, CHP ve AK Parti milletvekillerinin mitinge katıldığını hatırlattı.

Karamollaoğlu, mitingin, İsrail’den Amerika'ya, İngiltere'den Polonya'ya, Hindistan’dan Japonya'ya, Malezya'dan Endonezya'ya kadar birçok ülkede, yüzlerce farklı medya organında gündeme getirildiğini anlattı.

İİT Dışişleri Bakanları İcra Komitesi Toplantısı sonrasında dün yapılan açıklamaları olumlu bulmakla beraber yeterli görmediklerini belirten Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"İslam İşbirliği Teşkilatı daha ciddi adımlar atarak, daha ciddi mesajlar vererek, yeri geldiğinde yaptırımlara başvurarak bir şeyler yapmak mecburiyetinde. En azından diplomatik münasebetler... İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmeden, Gazze'de ve Kudüs'te, özellikle Mescid-i Aksa'da yaptığı zulümlerden vazgeçmeden biz de büyükelçimizi geri çekme kararını verebilmeliyiz. Ticari münasebetlerimizi belli bir süre için durdurabilmeliyiz. İslam İşbirliği Teşkilatını bu konuda daha ciddi adımlar atmaya davet ediyorum. Bu davet ne yazık ki bugüne kadar yerine tam olarak getirilmiş gibi görünmüyor."

"Bunun bir siyasi mesele haline getirilmesine şaşıyorum"

Müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi öngören yasa tasarısını değerlendiren Karamollaoğlu, "Bu konularda hakikaten şaşırıyorum. Dünyanın hiçbir yerinde bu nevi adımlar problem olmaz artık. Gerek demokrasi gerek laiklik anlayışımızda gerek sosyal adalette biraz daha geniş düşünmek mecburiyetindeyiz." ifadesini kullandı.

Sinagoglar ve kiliselerde nikah kıyıldığını hatırlatan Karamollaoğlu, müftülerin de nikah kıyabileceğine işaret etti.

Bu konularda hayrete düştüğünü aktaran Karamollaoğlu, "Bunun bir siyasi mesele haline getirilmesine şaşıyorum. Milletimizin o kadar çok derdi var ki bırakın bunları bir tarafa. Biz dertlerimizle ilgilenelim." dedi.

TÜİK verilerine göre boşanma oranlarında yaşanan artışa işaret eden Karamollaoğlu, son 10 yılda 1 milyon 151 bin ailenin yıkıldığını bildirdi.

Karamollaoğlu, nikahı kimin kıyacağıyla ilgili değil aile yapısının nasıl korunacağıyla ilgili çalışmalara önem verilmesi önerisinde bulundu.

Merve Kavakçı'nın büyükelçi olarak atanması

Merve Kavakçı'nın, Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçiliğine atanmasına ilişkin Karamollaoğlu, "Merve hanıma geçmişte yapılan haksızlık dolayısıyla bugünkü hükümetin bir büyükelçilik jesti yapmasını olumlu buldum." diye konuştu.

Kavakçı'nın, böyle bir görevin üstesinden gelecek vasıflara sahip olduğunu belirten Karamollaoğlu, Malezya'ya gitmesinin isabetli olduğunu bildirdi. Karamollaoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Merve Hanım'dan önceki büyükelçi de bir hanımdı. Performanslarını ölçmek isteyenler ikisini de takip etsinler, ona göre bir karar versinler. Bunu birbirleriyle yarışma anlamında söylemiyorum ama başarı veya başarısızlık orada gözükür diye düşünüyorum."