TBMM 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen, Dışişleri Bakanlığı'nın 2013 Yılı Bütçesi üzerinde sunum yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tarihin Soğuk Savaş sonrası dönemde, özellikle Türkiye'yi çevreleyen bölgelerde hızla aktığını belirterek, Türkiye'nin de bu süreci yöneterek sürecin aktörü olması gerektiğini söyledi.

Dış politikadaki restorasyonun ana unsurlarına da değinen Davutoğlu, Türkiye'nin daha önce Bosna'da, Kosova'da savunduğu değerleri bugün de savunmak zorunda olduğunu söyledi.

Davutoğlu, ''Biz hiçbir zaman değer ağırlıklı dış politikadan, akil dış politikadan  vazgeçmeyeceğiz, ama aynı zamanda realist bir dış politika takip edeceğiz. İkisini birleştireceğiz, ikisini bir arada geliştireceğiz'' dedi.

''Suriye'de yaşanan kriz de bizden kaynaklanan bir kriz değil'' diyen Davutoğlu, bu konuda Türkiye'yi sorumlu görmenin adil bir yaklaşım olmayacağını söyledi.

Myanmar ziyaretine yöneltilen eleştirilere de değinen Davutoğlu, ''Myanmar'a gitmemizi eleştirenlere ben şunu hatırlatıyorum, 15 bin dedemiz, Irak'tan, Filistin'den, Kanal Harekatı'ndan esir olarak Myanmar'a getirilen 15 bin dedemizin teri kanı o topraklarda'' dedi.

Türkiye'nin NATO-Şangay İşbirliği denklemine girmeyeceğine işaret eden Davutoğlu, ''NATO ile ilişkilerimiz ne kadar derinleşiyorsa, Afganistan dahil, aynı anda Şangay İşbirliği Örgütü'ne stratejik ortak olan tek ülke biziz. Bu da şunu gösteriyor. Bizi bir denklem içine kimse hapsedemez'' diye konuştu.
Küresel güçlerin, önlerine dış politika gündemini koyduğunda Türkiye'nin ağırlığını hissettiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Türk Amerikan ilişkilerinin yeni doğası, yükselen ve küresel ağırlığı gittikçe artan bir ülke ile ittifak ilişkisi içinde olan bir küresel gücün yeni, dinamik ilişki biçimidir. Birçok alanda işbirliğimiz bu alanda artıyor. Görüş ayrılığımız olduğunda da, aynen İran nükleer programında olduğu gibi açıkça da gösteriyoruz. Türk dış politikası hiçbir ülkenin ikincil bir gündemi olmamıştır.''  

Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Davutoğlu, Avrupa'daki her toplantıyı ve AB'nin geleceğiyle ilgili kararı yakından takip ettiklerini ifade ederek, ekonomik krizi aşmak için Avrupa'nın ortak politikalara gitmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa tarihinin 21. yüzyıldaki konumunun birkaç sene içinde belirleneceğine işaret eden Davutoğlu, ''Türkiye AB hedefini hiçbir zaman gözardı etmiyor. Türkiye olmadan Avrupa tarihi yazılamaz. Türkiye olmadan Avrupa'nın geleceği de belirlenemez. Biz Avrupa'nın merkezindeyiz'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın ise ''sıfır sorun'' derken sorunsuz komşu kalmadığını öne sürerek, ''Dış politikada dip yaptık'' ifadesini kullandı.

MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, elçilik adedinin artırılmasının ''dış politika başarısı olduğunu'' ilk defa duyduğunu söyledi. Türkeş ''Almanya'ya çok güzel elçilik binası yaptınız da Merkel'in görüşünü değiştirebildiniz mi?'' sorusunu yöneltti.