AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu, Bursa merkez Osmangazi ilçesi Doburca Mahallesi'ndeki Derebahçe Tesisleri'nde partisinin gençlik kolları üyeleriyle bir araya geldi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlarla ilgili en büyük teşekkürü bu büyük milletin hak ettiğini ifade eden Müezzinoğlu, ancak o akşamki fotoğrafa bakıldığında, özellikle gençlerin ve kadınların sokaklara çıkıp, tankların veya silahların önününe ne pahasına olursa olsun durmasının işin kırılma noktası olduğunu bildirdi.

Bundan sonraki süreçte sistemin yeniden kanser hücresi üretmemesi için gerekli önlemlerin alınmasının önemli olduğunu işaret eden Müezzinoğlu, milletin hak ve hukukunu koruyan bir düzenin yeniden oluşturulması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

Müezzinoğlu, artık bütün kurumların A'dan Z'ye tek sorumluluğunun bu ülkeye, bu ülkenin insanına hizmet etmek olduğunu vurgulayarak, "Bunun dışında gönül, akıl dolu vicdani sorumluğu herhangi bir yere bağlı olabilecek hiç kimse bu sistemde barınmamalı. Dolayısıyla ilk işimiz ve süreç içinde bütün planlamamız kurumları sistematik olarak millete hizmet edecek noktaya taşımak olmalı." diye konuştu.

Sistemi koruyup güçlendirirken içerideki hain odakların da temizlenmesi gerektiğini aktaran Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Şimdi depremin büyüğü atlatıldı elhamdülillah. İster 8,9 deyin ister 9 deyin çok ciddi bir deprem milletimizin dik duruşuyla, ferasetiyle, asaletiyle, cesaretiyle atlatıldı. Bundan sonra artık yöneticilere, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve özellikle siz gençlere önemli sorumluluklar düşüyor. Bir defa emin olduğum bir konu var; o da bu hain kalkışmanın sonucu millet adına onlarca, yüzlerce hayra vesile olacaktır. İnşallah bu hayırlı sonuçları hızla yerine getirebilmeyi Rabbim başta Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hükümetimize, TBMM'ye nasip etsin."

"Ben de dahil sizler Çanakkale ruhunu kitaplardan okuduk ve dedelerimizden dinledik. Dumlupınar'ı, Sakarya'yı hep böyle kitaplardan okuduk dinledik." diyen Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"O ruhu içselleştirmeye çalıştık. Ama 80 milyon ülke insanının, 'Acaba bizim gençlerimiz, milletimiz başımıza sıkıntı olsa, gelse ne olur?' diye tereddütü ve düşüncesi olmuş olabilir. Suizan olarak. Bunun suizan olabileceğini 15-16 Temmuz akşamı gördük. Çanakkale ruhu meydanlardaydı. Çanakkale ruhu tankların önündeydi. Çanakkale ruhunu, tarihi süreç nasıl devam ederse etsin yaşatacak bir millete mensup olmanın da onurunu ve gururunu yaşadık. Tarihi yapmış bir milletin tarihini okuyan bir nesil olmaktan tarihini yeniden yapan bir nesil olma özelliğini de kazandık. Rabbime şükrediyorum. Bize o alanlarda bu millet çok önemli bir öz güven kazandırdı. Hem milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın o liderliğinde öz güvenini kazandı hem de Cumhurbaşkanımız dahil bu milleti yönetenler sorumluluk üstlenen bizler, 15 Temmuz öncesine göre öz güvenimiz çok daha arttı. Bu milletle her şey yapılır. Bu milletle gözünü kapatıp her yöne gidilir. Ama bir şey daha oldu o da milleti yönetenler, milletin vekillerinin sorumluluğu kat ve kat arttı. Rabbim bu ülke, bu millet adına üstlendiğimiz sorumlulukların hakkını ve hesabını da önce millete sonra da Allah'a verebilmeyi bizlere nasip etsin inşallah."