Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün davetlisi olarak 15 Temmuz anma etkinlikleri kapsamında gelen yerli ve yabancı basın mensuplarıyla genel müdürlükte bir araya geldi.

Darbe girişiminin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kurucusu ve yöneticisi Fetullah Gülen'in bizzat onayıyla gerçekleştirildiğini aktaran Bakan Bozdağ, darbe girişimine engel olmaya çalışan 249 kişinin şehit, 2 bin 200 civarındaki kişinin gazi olduğunu bildirdi.

ABD ve AB ülkelerinin tutumu

Bozdağ, darbe girişi sırasında AB ve ABD'deki yöneticilerin sonuca göre pozisyon belirlemek için uzun süre açıklama yapmadığını anımsatarak, net açıklamaların darbeci teröristlerin başarısız olduğu anlaşıldıktan sonra geldiğini vurguladı.

Bu durumdan duydukları üzüntüyü aktaran Bakan Bozdağ, "İstedik ki böylesi bir durumda insan hakları, demokrasi ve cumhuriyete sahip çıkan tüm ülkeler Türkiye'nin seçilmiş iktidarının yanında olsunlar. O gün ABD açıklama yapıyor, 'Biz Türkiye'de istikrardan yanayız.' Darbe oluyor darbe." dedi.

Darbe girişi sırasında Türk halkının ve devletinin yalnız bırakıldığına işaret eden Bozdağ, halkın darbe girişi sırasında her türlü siyasi görüşü bir tarafa bırakıp cumhuriyet, demokrasi, insan hakları, anayasal düzen, millet ve devlet için ölümü göze alarak darbeci askerlerin karşısına dikildiğini, tankların üzerine çıktığını belirtti. Milletin "demokrasi, cumhuriyet" diyerek tek vücut olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Kurtuluş Savaşı yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasında yek vücut olan Türk milleti, o zaman nasıl yeni, bağımsız Türkiye'yi kurmayı başarmışlarsa aradan geçen yaklaşık 100 yıl sonra bu kez Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında bir olarak demokrasiyi, cumhuriyeti korumuşlar ve ona yapılan saldırıyı ortadan kaldırmışlardır. Bu, büyük bir başarıdır. Çok net söylüyorum, bugün dünyada demokrasiye Türk halkının sahip çıktığı gibi ölümüne sahip çıkmış ikinci bir halk var mı, elinizi vicdanınıza koyun cevabı siz verin. Eğer 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünü önlemek konusunda Türk halkının gösterdiği bu fedakarlığı başka ülke halkları göstermiş olsalardı Birleşmiş Milletler, batı ülkeleri, uluslarası örgütler, bu halkı devlet nişanları veya başka şeylerle ödüllendirme konusunda yarışa girerlerdi ama Türk halkını bu noktada maalesef takdir etme gibi bir nezaket cümlesi dahi kurulmadı. Çok üzgünüz. Demokrasiyle yönetilen yerlerde ne yapıldı? Hemen darbenin arkasından bu kadar insanı şehit eden darbeciler için üzüntülerini beyan ettiler, onlara nasıl muamele yapılıyor onun telaşına düştüler. Ölen, yaralanan o kadar insanı, suikastten kıl payı kurtulan Cumhurbaşkanı'nı, devrilmek istenen hükümeti soran olmadı."



"Hiç kendilerini yormasınlar"

Bakan Bozdağ, 15 Temmuz'un Türkiye'de cumhuriyet, demokrasi, insan hakları gibi konuların tartışma konusu olmaktan çıkarak 80 milyonun ölümüne savunduğu ortak değerler olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi

Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"15 Temmuz, Türkiye'de bundan sonra darbe teşebbüsü yapmanın imkansızlaştığının dosta düşmana ilan edildiği tarih olmuştur. Artık birkaç devlet kurumu ele geçirerek, birkaç yöneticiyi derdest ederek ülkede yönetime el koyma dönemi kapanmıştır. Türk halkının, 80 milyonun tamamını tek tek ele geçirmeden Türkiye'de bir darbe teşebbüsünün başarılı olma ihtimali yoktur. Darbenin ve darbecilerin defterini Türk halkı dürmüştür. Bundan sonraki süreçte Türkiye'de asker içinde veya dışında veya başka yerde darbe yoluyla yönetim, iktidar değişikliği düşünenler hiç kendilerini yormasınlar. Çünkü 15 Temmuz bu anlamda bütün düşünceler için 'the end' anlamını taşır, artık bitti, son. Bundan sonra olabilmesi mümkün değildir."

"Türkiye'ye dönük kirli algı operasyonları"

Asker ve polisin içindeki vatan sevelerin de darbecilere karşı büyük mücadele verdiğini bildiren Bozdağ, darbe teşebbüsünün ardından Türkiye'ye yönelik "işkence ve kötü muamele" iddialarının yöneltildiğini hatırlattı.

"Çok net söylüyorum, darbe teşebbüsünden sonra gözaltında olan veya tutuklanan herhangi bir darbe teşebbüsünde bulunan kişilere dönük kötü muamele ve işkence yapılması söz konusu değildir" diyen Bozdağ, darbe teşebbüsünde bulunanların halkla karşı karşıya gelmeleri ve teslim alınmaları sırasında meydana gelen karşılıklı bir takım olayların bulunduğunu söyledi. Gözaltı ve tutuklamadan sonra devletin herhangi bir görevlisinin kötü muamele yapmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Bozdağ, usul gereği gözaltına alınanlara öncesi ve sonrasındaki aşamalarda sağlık raporu alındığı, fotoğraflarının çekildiğine değindi. 

Adalet Bakanı Bozdağ, bu tür iftiraların Türkiye'yi yıpratmak için özel olarak işlendiğini belirterek, "Bunlar Türkiye'ye dönük kirli algı operasyonları kapsamında yapılan planlı iftira projeleridir. Biz uluslararası örgütlerin her türlü denetimine de açığız, her şeye açığız" ifadesini kullandı.