TBMM

CHP'li eski 50 milletvekili, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifasını istedi.

CHP eski Grup Başkanvekili Kemal Anadol, aralarında eski CHP milletvekilleri Bülent Baratalı, Şahin Mengü, Zekeriya Akıncı, Tuncay Ercenk, Ergün Aydoğan'ın da bulunduğu 9 eski milletvekiliyle parlamentoda basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında 50 eski CHP milletvekilinin imzasının yer aldığı bildiriyi okuyan Anadol, "riskin bedelinin ödenmesi" çağrısında bulundu.

Anadol, imzası bulunan eski milletvekillerinin daha önce Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığının, Atatürk ilke ve devrimlerini benimseyen toplum kesimlerinde hayal kırıklığı yarattığını belirttiklerini söyledi. Anadol, seçim kampanyası sırasında İhsanoğlu'nun dile getirdiği bazı görüşlerin, kaygılarında ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini savundu.

İhsanoğlu'nun, CHP ve MHP'nin toplam oyundan yaklaşık 5 milyon daha az oy aldığını, Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 puan gerisinde kaldığını belirten Anadol, bunun büyük bir başarısızlık olduğunu öne sürdü.

"Sorumluluk Kılıçdaroğlu'na ait"

Başarısızlık kadar vahim olan başka bir durumun da Genel Başkan'ın bunun vahametini kavrayamamış bir görüntü vermesi olduğunu savunan Anadol, CHP'nin, 12 Eylül 2010 referandumundan bu yana, 12 Haziran genel, 30 Mart yerel seçimlerinde giderek kan kaybettiğini, cumhurbaşkanlığı seçiminin de başarısızlık zincirinin dördüncü halkası olduğunu söyledi.

Bu olumsuz durumun sorumluluğunu seçimlere katılmayanlara ve geçersiz oy kullananlara yüklenemeyeceğini ifade eden Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sorumluluk doğrudan doğruya uyarıları dikkate almadan ve partinin yetkili kurullarında görüşülüp karar alınmadan İhsanoğlu'nu çatı aday olarak öneren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na aitir. Kendisi de İhsanoğlu'nu aday göstererek kişisel bir risk aldığını söylemiştir. Şimdi alınan bu riskin bedelinin ödenmesi gerekmektedir. Çağdaş demokrasilerde bunun yolu genel başkanlıktan istifa etmektir. Diğer üç başarısız seçim de eklenince artık istifa kaçınılmaz olmuştur. CHP'nin, Cumhuriyet'in değerlerine ve partinin ilkelerine yürekten bağlı olarak yıllardan beri mücadele eden örgütünün ve delegelerinin, partiyi yeniden kuruluş amaçlarına uygun çizgiye getirecek ve önümüzdeki genel seçimlerde başarıya ulaştıracak güçlü bir lider seçeneğine inanıyoruz."

"Yeni CHP değil, yeniden CHP"

Anadol, daha önce PM üyeliği, il, ilçe başkanlığı yapan yüzlerce, binlerce arkadaşlarının da bu metne imza atmak istediklerini ancak metni, önceki dönem parlamenterleri olarak sınırlı tuttuklarını kaydetti.

Anadol, "sol kanat", "ulusalcı kanat" gibi yapay ayırımların ötesinde, CHP ilkelerine sahip çıkan parlamenterler olarak bu metni okuduklarını anlattı. Anadol, partinin son yıllarda uğradığı ideolojik kayıplardan üzülerek, "yeni CHP değil, yeniden CHP" dediklerini dile getirdi. Anadol, CHP'nin raydan çıkmasını önlemeyi, gerçek kimliğine kavuşmasını istediklerini ifade etti.

"İstifa tabanca çekmeye benzer"

Kılıçdaroğlu'nun kurultayı toplayacağına yönelik açıklamasını desteklediklerini belirten Anadol, CHP ve Türkiye'nin baştan aşağı yenilenen kadro değişimine ihtiyacı bulunduğunu öne sürdü.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin adaylığına nasıl bakacaklarına yönelik soru üzerine Anadol, adaylığını doğal karşıladıklarını, başkalarının da aday olabileceğini söyledi. Anadol, "Bazı adaylara destek bazılarına köstek olmak için bu açıklamayı yapmıyoruz" dedi.

Anadol, Kılıçdaroğlu'nun 2011 seçimlerinden önce yüzde 40 oy alınmaması halinde çekip gideceğini söylediğini belirterek, "İstifa tabanca çekmeye benzer, kılıfından çıkarıp hedefe yöneltilince ya ateş edecek ya da çekmeyeceksin. Ateş etmeden kılıfına sokarsan, güvenilirliğiniz kalmaz. İstifa telaffuz edilmez, gerçekleştirilir" diye konuştu.

CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski Genel Sekreteri Önder Sav ile temaslarının olup olmadığı sorusu üzerine Anadol, "Böyle bir toplantıya olumsuz bakacaklarını sanmıyorum. Olumlu baktıklarını söyleyebilirim" dedi.

Daha önceki seçimlerde CHP'nin başarısına ilişkin bir soruya Anadol, "CHP muhalefette kalıyordu ama ideolojik tutarlılığında tartışma yoktu. Sadece 'ben daha iyi yönetirim' diyen hizipler var. O zaman partinin saygınlığı vardı, CHP'ye rağmen bir şey yapılamıyordu" karşılığını verdi.

Faik Öztrak: Kurultay, CHP'nin iktidara yürüyüş kurultayıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultay açıklamasına ilişkin, "Bu kurultay, Türkiye'nin mevcut konjonktüründe CHP'nin iktidara yürüyüş kurultayıdır" dedi.

Öztrak, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, cumhurbaşkanı seçimi sonuçlarının millete ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu.

Kampanya boyunca seçim sonuçlarına göre şekillenecek olası ekonomik, sosyal ve siyasi risklere işaret ettiğini, milleti aydınlatmaya ve uyarmaya gayret gösterdiğini belirten Öztrak, kredi derecelendirme kuruluşlarının seçim öncesi ve sonrasında aldıkları karar ve açıklamaların dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi.

Öztrak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden elde edilen sonuçların seçmenin bir sistem değişikliğine onay vermediğini gösterdiğini ifade etti.

Anayasa' cumhurbaşkanı seçimi ve tarafsızlığına ilişkin maddelerini anımsatan Öztrak, YSK'nin 12. Cumhurbaşkanı'nın seçimine ilişkin kararının Resmi Gazete'de yayınlandığı an Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis üyeliğinin sona ereceğini, Başbakanlık makamının da boşalacağını savundu. Öztrak, "Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Kenan Evren'in yazdığı bir yazı var. 'Bu seçimle birlikte Turgut Özal'ın Meclis üyeliğinin düştüğü, Başbakanlık makamının boşaldığı anlaşılmıştır' diyor. Şu anda yönetimde bulunanların da en az hep eleştirdikleri Kenan Evren kadar demokrat olmalarını beklemek hakkımızdır herhalde" diye konuştu.

Başbakan'ın dünkü konuşmalarına değinen Öztrak, şunları kaydetti:

"Seçilen Cumhurbaşkanı'nın tüm gücüyle partisini dizayn etmeye çalışacağı anlaşıldı. Gençleştirme operasyonu gibi bir operasyonla ortaya çıktı. Bu operasyonun aslında AKP'yi tam bir Tayyip Erdoğan muhipleri derneği haline getirme operasyonu olduğu açık bir biçimde görüldü. Üç dönem gerekçesiyle en yakın arkadaşlarını giderek itibarsızlaştırmaya çalıştı ve bunları tasfiye edeceği anlaşıldı. Aslında dış politikada görmüştük. 'En yakın arkadaşım Esad' dediğine bunu yapmıştı. Kaddafi'ye bunu yapmıştı. Şimdi birlikte kuruculuğunu yaptığı partideki arkadaşları için de aynı şekilde müthiş bir vefasızlık örneği gösteriyor. Öyle görünüyor ki Tayyip Erdoğan için vefa İstanbul'da sadece bir semtin adı."

Kılıçdaroğlu'nun kurultay açıklaması

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztrak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklamalarının hatırlatılması üzerine Genel Başkan'ın kurultay yapılacağını açıkladığını söyledi.

Bunda şaşılacak bir şey olmadığının altını çizen Öztrak, şu andaki CHP yönetiminin demokrasinin gerekli kıldığı partinin içindeki denetim ve denge mekanizmalarını çalıştırmaktan hiçbir zaman kaçınmadığını vurguladı. Öztrak, şöyle devam etti:

"Öbür taraf fitneden bahsediyor. 'Milletvekillerini birarada tutmayalım ki aralarına fitne girmesin' diye Meclis'i kapatıyor. Gençleştirme operasyonlarından söz ediyor. Biz normal bir süreç içerisinde kurultayımızı yapacağız. Büyük bir olgunluk içinde bunu yapmamız lazım. Bu kurultay Türkiye'nin mevcut konjonktüründe CHP'nin iktidara yürüyüş kurultayıdır. Bu kurultay CHP'nin Türkiye'yi daha iyi yönetme iddiasını ortaya koyan büyük bir kurultay olacaktır."

"CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Öztrak, "Arkadaşlarımızın çıkışlarını artık bu safhada değerlendirmenin sadece bir ağız kavgasına yol açacağını düşünüyorum. O nedenle bunların üzerinde dahi durmuyorum. Ama bu mücadele yapılırken 'sen onu yaptın, ben bunu yaptım' türü eleştirilerin içine girip partinin yıpratılmasını da hiçbir şekilde doğru bulmadığımı ifade edeyim" yanıtını verdi.

AK Parti'nin içinde "Erdoğan mı, Gül mü tartışması var. Bu tartışmanın sonucunda AKP'den bir parti çıkacağını bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Öztrak, bir partinin iç işine girmeyi, ekonomiye olacak etkilerini değerlendirecek bir biçimde girmenin dışında doğru bulmadığını söyledi.

Öztrak, "Bugün yaptığım bile çok fazla o partinin iç işine girmek oldu. Ama dün akşam Cumhurbaşkanı seçilen kişi muhalefet partilerine demediğini bırakmadı. Bu normal mi? Memleketin başında öyle bir Cumhurbaşkanı var ki şu anda muhalefet partilerinin değişmesini, kurultaylarını dahi dizayn ediyor. CHP'nin kurultaya gitmesine çok sevinmiş, sana ne" dedi.