TBMM

CHP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, "yolsuzluk olaylarına karışan bakanların işledikleri suçu önceden bildiği halde gerekli işlemleri yapmayarak görevini kötüye kullandığı, yargı görevini yapanları etkilemeye teşebbüs ettiği, haksız mal edindiği" iddiasıyla gensoru önergesi verdi.

Gensoru önergesi, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Akif Hamzaçebi ve Muharrem İnce imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Önergenin gerekçesinde, halkın, 17 Aralık 2013'te öğrendiği, siyasi tarihin en büyük yolsuzluk olaylarına ilişkin ibretle izlenen bir süreç yaşandığı belirtildi. 

Bu süreçte erkler ayrılığı ilkesinin askıya alındığı, anayasal kurumların işlevsiz kılındığı, yasama organında yolsuzlukların ele alınmasının engellenmeye çalışıldığı, yasama sorumsuzluğu ilkesinin ortadan kaldırıldığı savunuldu. Yolsuzluk olaylarının üstünün örtülmesi için dikta rejimlerini aratmayan yöntemlere başvurulduğu öne sürüldü.

TBMM'de bakanlar hakkındaki fezlekelerin, milletvekillerinin incelemesine açılmayarak Meclis'ten kaçırılmaya çalışıldığının savunulduğu gerekçede,  CHP'nin ısrarı sonucunda dört bakanla ilgili Meclis soruşturma komisyonu önergesinin kabul edildiği belirtildi. Gerekçede, "Kabul edilen önerge ile CHP'nin konuya ilişkin verdiği soruşturma önergelerindeki bilgiler ve süreçte ortaya çıkan diğer bilgiler bu gensoru önergesinin verilmesinin de gerekçelerini oluşturmaktadır" denildi.

"Görevlerinin yerine getirilmesi engellendi"

Yolsuzluk olaylarının üstünün örtülmesi amacıyla yargı ve kolluk görevlilerinin görevlerini yerine getirmesinin engellendiğinin ileri sürüldüğü gerekçede,  "Yargının siyasi iktidarın güdümüne girmesi ve yaşanan yolsuzluk olaylarının üzerinin örtülmesi için gerekli yasal değişiklikler de bizzat Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla gerçekleştirilmiştir" görüşü savunuldu.

Gerekçede, 17 Aralık günü Erdoğan ve Bilal Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların ses kayıtları ve çözümlerinin, medya organlarına yansıdığı ifade edilerek, şunlar kaydedildi: 

"Aynı gün içinde gerçekleştirilen bu konuşmalarda, sabah saat 08.02'den saat 23.15'e kadar olan zaman diliminde Tayyip Erdoğan'a ait olduğu anlaşılan dolar, avro ve TL cinsinden çok büyük miktarlarda paranın Erdoğan'ın evinden taşındığı ve saat 23.15 itibariyle bu taşıma işleminin bitirilemediği anlaşılmaktadır. Para taşıma işleminin en az 15 saat sürdüğü düşünülürse, taşınan paranın tutarının milyar dolarla ifade edilebileceği anlaşılmaktadır. Tayyip Erdoğan söz konusu dinleme kayıtlarının montaj olduğunu kanıtlayamadığı gibi, 22 Nisan 2014 tarihli grup konuşmasında '(…) Benim bakanlarımla yaptığım görüşmeleri ancak verebildiler veya eşimle, çocuğumla yaptıklarımı verebildiler (…)' demek suretiyle bu konuşmaların gerçekliğini kabul etmiştir. Paranın bakan yakınları ve bazı işadamlarının gözaltına alınmasının hemen ardından kaçırılması yasal yollarla elde edilmediğini göstermektedir.  

Ayrıca TBMM Başkanı, Tayyip Erdoğan hakkında CHP'li milletvekillerinin verdiği Meclis soruşturma önergesini, önerge metninde Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen konuşmaların haberleşme hürriyeti ile özel hayatın gizliliği ilkelerine aykırı bularak işleme koymamıştır. Bu da anılan konuşmaların doğruluğunu göstermektedir.

Tarihimizin en büyük yolsuzluk olaylarına karışan bakanların işledikleri suçu önceden bildiği halde gerekli işlemleri yapmayarak görevini kötüye kullanan, yolsuzluk olaylarının üzerini örtmek için demokrasinin işleyişini engelleyen girişimlerde bulunan, yargı görevlerini yapanları etkilemeye teşebbüs eden, haksız mal edinme, mal kaçırma ve gizleme suçlarını işleyen Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında  gensoru açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz."