İSTANBUL

 Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kardeş kavgaları büyük acılara yol açıyor. Mezhepçilik ümmetimizi bölüyor. İç savaşlar ve silahlı çatışmalar barış ve huzurumuzu tehdit ediyor. Terörizm ve aşırıcı akımlar istikrarımızı hedef alıyor. Sonuçta en büyük zararı masum Müslümanlar görüyor. Bu durumu kabul edemeyiz. Bu tablo karşısında sessiz kalamayız" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, İstanbul Kongre Merkezi'nde, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslam Zirvesi öncesinde, zirveye hazırlık mahiyetindeki Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda üye ülkelerin temsilcilerine hitap etti.

Çavuşoğlu, tüm dünyanın adalet ve barışa ihtiyaç duyduğunu, en fazla da İslam aleminin birlik ve dayanışmaya muhtaç olduğunu belirtti. Bu nedenle bu yılki İslam Zirvesi temasını "Adalet ve Barış için Birlik ve Dayanışma" olarak belirlediklerini kaydeden Çavuşoğlu, zirve sonunda yayımlanacak nihai bildirinin barış, güvenlik, istikrar ve refahı etkileyen sorunlara yönelik ortak tutumu, küresel meseleler karşısındaki duruşu yansıtacağına işaret etti. Zirvenin en önemli başarılarından birinin de gelecek 10 yılın yol haritasını çizecek olan "İİT-2025:Eylem Programı" belgesi olacağını ifade eden Çavuşoğlu, bu hedeflere işbirliği ve dayanışmayla ulaşılabileceğini, Türkiye'nin de bu hususta tüm sorumluluğu üstleneceğini söyledi.

Konuşmasında, Müslüman ülkeler arasındaki anlaşmazlıklara da değinen Çavuşoğlu, "Kardeş kavgaları büyük acılara yol açıyor. Mezhepçilik ümmetimizi bölüyor. İç savaşlar ve silahlı çatışmalar barış ve huzurumuzu tehdit ediyor. Terörizm ve aşırıcı akımlar istikrarımızı hedef alıyor. Sonuçta en büyük zararı masum Müslümanlar görüyor. Bu durumu kabul edemeyiz. Bu tablo karşısında sessiz kalamayız" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, mezhepçi anlayışların, farklı düşüncedeki insanlara zulmetmenin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak "Bunun dinimizde yeri yoktur. Yaşananlara sırtımızı dönmek de günahtır. Mezhepçilik fitnesini ortadan kaldırmak Müslümanlar olarak hepimizin ortak sorumluluğundur. Bu konuda herkese çağrıda bulunuyoruz. Geçmişin acılarını artık geride bırakıp İslam aleminin mutluluğu için çalışalım" diye konuştu. Çavuşoğlu, geçmişte birlikte yaşama kültürünün "en güzel örneklerini veren" İslam coğrafyasının içinde bulunduğu durumla ilgili özeleştiri yapması gerektiğini söyledi.

Birlik ve dayanışma gerektiren sorunların başında terör geldiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Terörün dini, milliyeti veya mezhebi olmaz" diyerek teröre karşı durmanın tüm Müslümanlar için görev olduğunun altını çizdi.

Suriye'deki duruma da değinen Çavuşoğlu, dünya tarihinin en büyük acılarından birinin Suriye'de yaşandığını söyledi. Esed rejiminin zulmünün insanlık adına utanç tablosu haline geldiğini belirten Çavuşoğlu, "Hayatını kaybeden yaklaşık 500 bin kişi, evlerinden koparılan 12 milyon insan, ülkesinden ayrılmak zorunda kalan 5 milyon kardeşimiz hepimizin yürek acısı" ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, temennilerinin Cenevre bildirisi temelinde Suriye halkının beklentilerine cevap verecek bir siyasi dönüşümün en kısa sürede hayata geçirilmesi olduğunu dile getirdi.

 İslam Zirvesi'nin 13'üncüsü bu yıl 14-15 Nisan'da İstanbul'da yapılacak.

"Adalet ve Barış İçin Birlik ve Dayanışma" temasıyla toplanacak bu yılki zirvede İslam dünyasının karşı karşıya olduğu riskler ve tehlikeler ile bunların çözüm yolları görüşülecek.