Maltepe Belediyesi'nin Aile Sigortası Projesi'nin tanıtımı dolayısıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında bütün yoksulların memnun olacağını söyledi.

Maltepe Belediyesi'nin Aile Sigortası çalışmasını öven Kılıçdaroğlu, "Biz Aile Sigortası'nı söylediğimizde 'Vay efendim siz bunu nasıl yapacaksınız. Yapamazsınız.' dediler. Aslında yapılabilir. Bakın çalışan bir kadın doğum yaptığında analık sigortası var. Herhangi bir sigortalı hastalandığında sağlık sigortası var. Çok yaşlanmışsa yaşlılık sigortası var. Emeklilik yaşını doldurursa emeklilik sigortası var. Çalışırken işsiz kalırsa işsizlik sigortası var. Peki bir ailenin hiç geliri yoksa ne olacak? O geliri tamamlamak için Aile Sigortası var. Aile Sigortası Avrupa'nın bütün ülkelerinde uygulanıyor." dedi.

Kılıçdaroğlu, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 102 sayılı Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Sözleşmesi'ni Türkiye'nin 1974'te imzaladığını ancak bunun uygulanmadığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Niye uygulamıyorlar? Çünkü yoksul ailelerin oyunu almak için onları kandırmaya çalışıyorlar. Biz 'Herkesin oyu kendisine.' diyoruz. Nereye inanıyorsa oyunu oraya versin. Yoksulluk bir kader değil ki. 21. yüzyılın Türkiye'sinde insanlar neden geçinemesin? Bir sorunumuz var demek ki. Anayasada 'Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir.' der. Lütuf değil hak. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin sosyal güvenlik hakkı vardır. Devlet bu hakkı sağlamak zorundadır. Bir kişi düşünün yaşı 55 ve işine son verildi. Eşi çalışmıyor. Çocukları ortaokul veya lisede. Yeni iş bulamadı ve işsizlik sigortasından 4-5 ay maaş aldı ve sonra kesildi. Peki bu aile nasıl geçinecek? O zaman devreye Aile Sigortası girecek. Aile Sigortası ile yeni iş bulunana kadar aileye asgari bir gelir sağlanacak. Belediye Başkanımız burada uyguladı. Bir belediye bunu yapıyorsa koskoca Türkiye Cumhuriyeti bunu niye, hangi gerekçeyle yapmıyor?"

"Kişilerin yoksulluğu afişe edilmeyecek"

Hayata geçirilen proje ile kimliği açıklanmadan kişilere bir bedel ödendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, böylece insanlık onuruyla da oynanmadığını dile getirdi.

Kişilerin yoksulluğunun afişe edilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. İnsanlık onuruyla asla oynanmayacak. Kişilerin yoksulluğu afişe edilmeyecek. Kadın da alışveriş yapmak istiyor. O da yanına çocuğunu alıp gidip marketten alışverişini yapmalı. Ona yiyecek paketi vermek çözüm değil ki... Bir, iki sefer verirsin. Ya üç, ya dört, yok. Ama düzenli bir geliri olursa evinde tenceresi kaynayacak ve evinde bir bereket olacak." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, CHP'ye zaman zaman, "zenginlerin, elitlerin partisi" şeklinde yakıştırmada bulunulduğunu, bunun gerçek olmadığını söyledi. Kendi yaşamından örnekler veren Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Allah rahmet eylesin, benim annem okuma-yazma bilmezdi, büyük ablam da bilmezdi. Yedi kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Yani öyle elit melit yok. Sizler nasıl yaşadıysanız ben de öyle yaşadım. Toprak evlerde büyüdüm. Yer sofralarında yemeğimizi yerdik. Ama dönem değişti. Herkesin birliğe huzura ihtiyacı var. Anadolu'nun kırsalından koptuk İstanbul'a geldik. Hepimiz İstanbul'da da Ankara'da da, Hakkari'de de Diyarbakır'da da huzur içerisinde, kavga etmeden beraber yaşamak istiyoruz. Herkesin karnı doysun, çocuklarımız kötü alışkanlıklardan uzak olsun istiyoruz. Biz bunları istiyoruz ve belediyelerimiz de yapmaya başladı."

"Bu ülkede zengin-fakir diye bir kavram olmamalı"

24 Haziran'dan sonra Türkiye'de çok şeyin değişeceğini savunan Kılıçdaroğlu, kavgasız, huzur içerisinde bir Türkiye hedeflediklerini kaydetti. Siyasetin, vatandaşın derdini çözmek için yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Siyasetçi vatandaşın derdini çözüyorsa başımızın üstünde yeri var. Vatandaşın derdini çözmüyorsa 'Kardeşim kusura bakma.' dememiz lazım. Bu ülkede zengin-fakir diye bir kavram olmamalı. Herkesin işi olmalı, herkesin evinde akşam mutlaka tencere kaynamalı. Hiçbir çocuk yatağa aç girmemeli. Çocuklar bizim umudumuz. Bir çocuk aç ise siz sanıyor musunuz ki anne rahat uyuyor. Çocuğu iş arıyor ve bulamıyorsa siz sanıyor musunuz ki o evde huzur var. O yüzden herkesin işi olmalı. Her evde huzur olmalı, bereket olmalı. Sosyal devletin amacı bu. Sosyal devlet, fakir-fukara devleti demek. Fakirin, fukaranın hakkını koruyan devlettir. Hastaneye gittiği zaman iyi bir sağlık hizmeti alacak. Çocuğu okula gittiği zaman iyi bir eğitim alacak. Şimdi okullara 'nitelikli okul, niteliksiz okul' dediler. Yani garibanların çocukları niteliksiz okullara gidecek, durumu iyi olanların çocukları da nitelikli okullara gidecek, ne demek, böyle bir şey olabilir mi? Bu doğru mu, bu adalet mi, bu hak mı, bu hukuk mu, bunları yerle bir edeceğim, söz."

Lise veya üniversiteyi bitiren kişilerin işsiz kaldığına değinen Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde artık kişilerin kısa sürede iş ve aş sahibi olmasına özen gösterilmesi gerektiğini bildirdi. Bunun siyasetin de görevi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Siyasetin görevi vatandaşların kimliği üzerinden, inancı üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmak değildir. Bu ülkede bir tane çocuk yatağa aç giriyorsa demek ki ben görevimi yapmıyorum." ifadelerini kullandı.

432 kadına Halkkart

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç da proje için 53 bin haneyi tek tek dolaşarak ihtiyaç sahiplerini tespit ettiklerini söyledi. Herhangi geliri olmayan, üzerine taşınmaz bulunmayan gerçek ihtiyaç sahiplerini bulduklarını dile getiren Kılıç, "Aile Sigortası kapsamında Halkkart ile hak sahibi her kadına ayda 600 lira ödüyoruz. Bu kartla alkol ve tütün ürünleri dışında Maltepe sınırları içerisinde her yerde alışveriş yapabilirsiniz. Böylece orta ve küçük ölçekli esnafımız da kazanacak. Maltepe kazanacak." diye konuştu.