Yenilik Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Kemal Abdullahoğlu, ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan açıklamasına yönelik çarpıcı bir değerlendirme yaptı. 

BU AÇIKLAMA SÜRPRİZ Mİ?

Yenilik Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Kemal Abdullahoğlu ABD Başkanı Biden’ın her 24 Nisan’da yıllardır alışılagelmiş açıklama şeklinin dışına çıkarak ilk kez ‘soykırım’ ifadesini de kullanması için :

BU AÇIKLAMA SÜRPRİZ DEĞİL, değerlendirmesini yaptı.

Kemal Abdullahoğlu değerlendirmesini şöyle sürdürdü :

''Öncelikle şunu belirtmek isterim Yenilik Partisi olarak ABD Başkanı Biden'ın soykırım kelimesini kullanarak böyle bir açıklamayı yapmasını şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz. Tarihi gerçeklerin çarpıtılarak siyasi amaç ve hedefler için rüzgara göre kullanılmasını etik bulmadığımız gibi adil ve uluslararası kabullere de uygun bulmuyoruz.

Aylardır her fırsatta ısrarla söylüyoruz: Biden'ın üç aydır Türkiye gibi Hem Nato da en büyük müttefiki hem de bölgede son derece önemli bir güç olan Türkiye'nin lideri ile bir kez olsun dahi iletişime geçmemesinin altında kesinlikle üstü örtülü bir olumsuzluk olmalıdır. İki gün önceki telefon görüşmesi ise bir etki hafifletme yada teselli sohbeti niteliğindedir.

Kararın aylar öncesinden verildiği açık net ortada. Üç aydır tek bir telefon görüşmesinin olmamasının başka bir nedeni olamaz. Konunun Türkiye açısından öneminin bilinmemesinin imkanı zaten yoktur.

Öte yandan Iskalanan bir başka çok önemli noktayı vurgulamak istiyorum:

Herhangi bir ülkede yaşanan bir olaya ilişkin '' soykırım'' yapıldığının kesinleşmesi için uluslararası yetkili bir mahkemenin bu yönde karar vermesi gerekmektedir.

Birleşmiş Milletlerin 9 Aralık 1948 tarihli sözleşmesinde bu konu kesin karara bağlanmıştır.

Yetkili mahkeme dışında  herhangi bir kurum, kişi yada parlamentonun alabileceği her  karar BM sözleşmesine göre geçersizdir, yok hükmündedir.

Istanbul 'un İngilizler tarafından işgali sonrasında 120 Osmanlı üst düzey yetkili Malta'ya sürgüne götürülmüş ve orada aynı suçlamayla yargılanmışlardı. Mahkeme böyle bir suç delili bulamayınca ABD den de delil istemiş ancak ABD Malta daki bu mahkemeye herhangi bir delil  bile sunamamıştı.

Sonuçta 29 Temmuz 1921 tarihinde İngiliz Kraliyet başsavcısı tarafından kovuşturmaya gerek olmadığı kararı alınarak İngiltere Kraliçesine  rapor ve karar  gönderilmiştir.

Eğer bir mahkeme kararı aranacaksa tek mahkeme kararı budur!

Öte yandan Biden’ın gerçeklerden uzak ve Türkiye ilişkilerine ciddi zarar verecek bu anlamsız çıkışının sebeplerinin de irdelenmesi gerekiyor.

Türkiye'nin son on yıldaki dış politika hataları yüzünden  altındaki zeminin kaymakta olduğunu zaten görüyorduk.

Başta bir NATO üyesi olarak Rusya'dan alınan S-400 füze sistemleri olmak üzere, hem Arap ülkeleriyle hem İsrail İle ilişkilerin bozulması çok ciddi bir stratejik yanlış olmuştur.

Dünyada hem arap ülkeleriyle hem de İsrail ile aynı anda ters düşmeyi  becerebilen bir başka ülke var mı ?

ABD de Beyaz Saray'ın strateji ve kararlarını üç lobi çok ciddi oranda etkiler. 

Bunlardan Rum ve Ermeni lobisi son yıllarda Türkiye aleyhine beraber çalışıyorlar. 

Yahudi lobisi son on yıla kadar ABD de Türk tezlerini destekler konumdaydı. 

O da kaybedildi. Ve sonuç ortada.

Gelinen noktada ABD'nin Türkiye'yi kademeli olarak bazı alanlarda gözden çıkarabileceğini düşünmek mümkün.Son yıllarda Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya ve hatta YPG/PYD  ile kurduğu askeri ve siyasi yakınlıklar bu görüşü güçlendirecek niteliktedir.

Sonuç olarak son yıllarda dış politik stratejilerinin doğru kurgulanamaması sonucu Türkiye yeni ve zor bir sürece girmiş bulunmaktadır. ''

Abdullahoğlu sözlerini şöyle tamamladı :

''Şimdi ABD' ye tarihi ve bilimsel gerçekleri belgeleriyle anlatma ve doğru karşı politikalar üreterek bunları kararlılıkla sürdürme  zamanıdır. ''