TRABZON

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Havalimanı'nda toplanan vatandaşlara, parti otobüsü üzerinden hitap etti.

Vatandaşara "Kardeşlerim, sizler vefalı dostlarsınız. Sizler uzun ince bir yolun, meşakkatli bir yolun vefalı dostlarısınız" diye seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yola çıktığımızdan bu yana 12 yıl oldu. Sizler hiçbir zaman sapma yapmadınız. Bu hareket hep güçlenerek geldi, hep büyüyürek geldi. Tabii sizlerle bu buluşmayı adeta Rabia Meydanı'nın bir uzantısı olarak Trabzon Havalimanı'nda yapıyoruz. Sizler Rabia'daki şehitlerin izindesiniz, bunu görüyorum. İnanıyorum ki sizler Rabia Meydanı'nda tankların, topların karşısında, helikopterlerin yağdırdığı o mermiler karşısında iman dolu göğsünü geren, ellerinde bir silah dahi olmayan insanların, o kardeşlerimizin yanındasınız. Onların elinde silah yoktu, onların elinde bir bıçak dahi yoktu ama onlar inançlarıyla, Akif'in ifade ettiği gibi, 'İmandır o cevherdir ki İlahi ne büyüktür, imansız olan yürek sinede yüktür' diye yürüdüler."

Nasıl Gezi'de geri teptiyse bilesiniz ki yine geri tepecek

Bütün bu oluşumların, gelişmelerin aslında güçlü bir Türkiye'nin, demokrasinin, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun en güzel örneğini veren Türkiye'yi hazmedemeyenlerin projeleri olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fakat bütün bu projeler nasıl Gezi'de geri teptiyse bilesiniz ki yine geri tepecek. İşte Trabzon'a Gezi gelebildi mi, Giresun'a, Ordu'ya gelebildi mi? Samsun'a gelebildi mi? Rize'ye gelebildi mi? Neden? Çünkü aklıselimin yolu tektir. Sorarlar insana, sorarlar. Nedir derdiniz? Neyi alamadınız? Ne yapılmadı? 10 yıl önce bu ülkenin milli geliri 1'ken bugün 3 oldu."

"Soruyorlar, özgürlük istiyoruz diyorlar. Ben de soruyorum, 10 yıl önce bu ülkede özgürlük adına ne vardı, bugün neredeyiz?" ifadesini kullanan Erdoğan, "İstediği gibi yazıyorlar, çiziyorlar, Başbakana istediği gibi hakaret ediyorlar, hala özgürlük diyorlar. İşte o sosyal medyada yapılanları biliyorsunuz, küfürlere varıncaya kadar, hakaretleri kendileri için özgürlük telakki eden zavallılar bunlar" diye konuştu.

"Ama onlar ne yaparsa yapsınlar, biz bize diktatör diyenlere diyoruz ki buyurun Suriye" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eğer diktatör görmek istiyorsanız, 100 bin insan katletti 2,5 senede. Diktatörlüğü öğrenmek istiyorsan, diktatörün olduğu bir ülkede diktatöre bile diktatör diyemezsin. Sallandırırlar. İşte şu anda Suriye'de yaptıkları gibi. Bak yavruları öldürdüler yavruları. Kimyasal silahlarla öldürdüler. Şu anda sayı 140'a yaklaştı. O cansız yavruların bedenleri acaba bu ülkede annelerin, babaların o dünyasında da ses meydana getirmiyor mu? Ama ben aklıselim istiyorum. İşte aynı şeyi Rabia'da, Esma'da görüyoruz. 17 yaşındaki Esma'yı sniper silahıyla vurdular. Onunla hedef telakki ettiler, öyle şehit ettiler. İşte babasını içeri aldılar. Fakat babası mektubunda belirttiği gibi, 'Belki seninle nerede buluşacağız' dedi evladı Esma'ya. Liva-ül Hamd ismiyle müsemma sancağın altında."

Özür dilemesi gerekiyorken, kalkıyor farklı farklı şeylerden bahsediyor

Milletin efendisi değil, hizmetkarı olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"İnşallah bizim ülkemizin meydanları ikinci Tahrir olmayacak. Adeviyye olacak, Rabia olacak, Mansuriye olacak, İskenderiye olacak, demokrasinin egemen olduğu meydanlar olacak. Bu meydanlarda söz olacak, muhabbet olacak. Ama bu ülkede öyle bir muhalefet var ki, maalesef Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzuruna, bu ülkenin başbakan yardımcısı gidiyor, o başbakan yardımcısına saldırıyorlar ve bu ülkenin Ana Muhalefetinin Genel Başkanı kalkıp da orada özür dilemesi gerekirken, kalkıyor farklı farklı şeylerden bahsediyor. Niye, çünkü kendi milletvekilleri, genel başkan yardımcıları o saldırganın, o insanlıktan nasibini almamış kişinin neredeyse alnından öpecekler, sarılıyorlar, kucaklıyorlar ve karakola kadar beraberinde gidiyorlar. Bunlar bu."

Erdoğan'ın konuşma yaptığı alana asılan, Başbakanın Rabia selamı verdiği portrelerin yer aldığı afişlerdeki, "Darbelere karşı duran adam, Recep Tayyip Erdoğan Trabzon'a hoşgeldiniz", "Türkiye'nin gururu, Ortadoğu'nun umudu, Müslümanların duası, AK gençliğin rüyası Başbakanımız, Trabzon'a hoşgeldiniz", "Recep Tayyip Erdoğan! Olamaz senin kadar yiğit her doğan. Millete hizmet bitmiyor asla, AK gençlik arkanda, dua eder niyazla" ve "Dünya lideri olmak; insanlık için dünyaya meydan okumaktır, seninleyiz büyük usta" afişleri dikkati çekti.

Bunu diktatör, katil Esed yaptı

Başbakan Erdoğan, Trabzon'dan karayoluyla geldiği Rize'de belediye binası önünde, kendisine verilen Rizespor atkısını takarak hemşehrilerine seslendi.

Rizelilere "Sizleri Rabia'nın selamıyla selamlıyorum" diyerek Rabia işareti yapan Erdoğan, "İnşallah bu selam barışın simgesi olsun. İnşallah bu selam dünyada ezilenlerin iktidar olduğu dönemlerin simgesi olsun. İnşallah bu selam diktatörlerin sonu olsun" diye konuştu.

İçinde bulunulan günlerin çok anlamlı bir dönem olduğuna işaret eden Erdoğan, Ortadoğu'nun kan gölü haline getirildiğini söyledi.

Suriye'de 2,5 yıldır yüz bini aşkın Müslüman'ın öldürüldüğünü, Mısır'da da 3 bine yakın Müslümanın katledildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yaralıların sayısı on bini buldu. Şu anda bütün Müslüman Kardeşlerin liderleri teker teker toplanarak içeri alınıyor. Olay Habil ile Kabil arasındaki durum neyse, iki kardeş, Kabil, Habil'in katili olmuştu. Şimdi bunun tekrarı yapılıyor. Müslümanlar, Müslüman kardeşlerini katlediyor. Bu oyunun arkasında kimlerin olduğunu biliyorsunuz. Bu oyunun arkasındaki güçlerin tek derdi var. Bütün bu oyunun arkasındakiler sadece Müslümanların birliğini, onları ikiye bölmek suretiyle kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Parçalamak suretiyle güç devşirmek istiyorlar."

Konuşması meydanda toplananlar tarafından İsrail aleyhine sloganlarla kesilen Başbakan Erdoğan, Suriye'de kimyasal silahlarla şehit edilen çocukları anımsattı. Erdoğan, "Kimyasal silahlarla katledilen çocukları gördünüz değil mi? Onlarda kan var mıydı, kurşun izi var mıydı? Utanmadan, sıkılmadan hala diyorlar ki acaba bunu kim yaptı? Kim yapacak belli işte. Bunu diktatör, katil Esed yaptı" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşma yaptığı meydanda "Sayın Başbakanımız baba ocağınıza hoşgeldiniz" afişinin asıldığı görüldü.

Hemşehrilerine hitap etti

Başbakan Erdoğan, memleketi Güneysu'da, hemşehrilerine hitap etti.

Egemenliğin kayıtsız şartsız, halka, millete ait olduğu bir demokrasi anlayışı içerisinde darbecilere karşı el ele vermek durumunda bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu darbecilere karşı şu anda Türkiye olarak bir hareketi yürütüyoruz. Yıllardır bir şey söylüyoruz. Dedik ki BM Güvenlik Konseyi acaba dünyayı temsil edebiliyor mu? Güvenlik konseyi, Birinci Dünya Harbi'nden sonra o günün şartlarında kurulmuş, 5 ülkenin iki dudakları arasında dünya yönetiliyor.

Suriye'de olanları gördünüz. Orada insanların ve ufak yavruların cansız bedenlerini gördünüz değil mi? Orada dikkat ederseniz kurşun yoktu. Orada kan yoktu. Peki nasıl oldu da bu yavrular şehit edildi. Kimyasal silahlarla şehit edildiler. Şehitlerimizin ruhaniyeti bunları boğacaktır. Kahire'de, Adeviyye'de, Rabia'da, orada şehit edilen 17 yaşındaki Esma kızımızın ruhaniyeti de onları şehit edenleri boğacaktır. Zulüm ile abad olunmaz. Biz, bugüne kadar zalimlerin yanında olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Biz mazlumların yanındayız. Biz milletimizin hep sesi olduk. Biz sessiz yığınların sesiyiz dedik. Kimsesizlerin kimsesiyiz dedik. Yola böyle çıktık ve bu yollarda beraber yürüdük. Bundan sonra da beraber yürüyeceğiz."