TBMM

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, son günlerde Türkiye'yi ciddi şekilde etkileyen, ülkenin itibar kaybına ve uluslararası alanda da imajının zedelenmesine yol açan bazı olayların yaşandığını söyledi. 

Bunların başında Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolması olayının geldiğini ifade eden Çeviköz, bunun son derece vahim bir gelişme olduğunu aktardı.

Kaşıkçı olayının, her şeyden önce Türkiye'nin 1963 tarihli konsolosluk ilişkilerinin düzenlemesine ilişkin Viyana Sözleşmesi'nin gereğini zamanında yerine getirmediği sonucunu ortaya çıkardığını öne süren Çeviköz, şunları kaydetti:

"Bu durum uluslararası toplum nezdinde imajımızı ciddi şekilde zedeliyor. Söz konusu sözleşmenin 41. maddesi adli konularda konsolosluk çalışanlarının herhangi bir şekilde diplomat gibi dokunulmazlıklarının olmadığını gösteriyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Kaşıkçı'nın kaybolmasından 15 gün sonra bir inceleme başlattı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, konsolosu ifade vermeye davet yetkisi varken başkonsolos dün Türkiye'yi terketti. Bu aslında ilgili başkonsolosun bir daha Türkiye'ye gelmeyeceği şeklinde bir sonuç doğurmaktadır. Çünkü tekrar Türkiye'ye döndüğü takdirde ifade vermeye çağrılacak hatta belki sözleşmenin verdiği yetkiye göre tutuklanacaktır. Dolayısıyla bir olayı örtbas etme çabası söz konusudur. Süreç için Suudi Arabistan Kralı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etmiştir. Bu da aslında olayın üzerine daha fazla gidilmemesi için edilmiş bir teşekkürdür. Bu olay Türkiye'deki özgürlüklerin bir şekilde ihlal edildiği sonucunun ortaya çıkmasına sebep olmuş ve bir gazeteci maalesef bizim ülkemizde, bizim topraklarımızda katledilmiştir."