ANKARA

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Kanal 24 Televizyonu'nda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün iletişimin dinlenmesi ve tespitine ilişkin uygulamalarına yönelik DDK'ya verdiği talimata ilişkin değerlendirmesi sorulması üzerine İşler, "Son derece olumlu karşılıyorum. Çünkü artık bu bir kriz haline dönüştü, dolayısıyla devletin güvenliğini tehdit eden bir gelişme olarak değerlendirdiğim için Sayın Cumhurbaşkanımızın DDK'ya görev vermesi bence son derece önemli" karşılığını verdi.

"Aksi bir durum ortaya çıkarsa..."

Bazı medya patronlarının bu dinleme olaylarına tepki göstermediği savunularak "Birtakım medya patronları da rehin mi alındı?" sorusuna İşler, "Kesinlikle" karşılığını verdi.

"Tek dik duran Sayın Başbakanımız. Bunlar herkesi tehdit ediyorlar ama tehdide pabuç bırakmayan bir adam var o da Sayın Başbakanımız" ifadelerini kullanan İşler, hükümet ve AK Parti olarak konuyla ilgili mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi. Halkın desteğiyle bu yapıya karşı mücadeleye devam ettiklerini dile getiren İşler, şunları kaydetti:

"Biz bu mücadeleden Allah'ın izniyle galip çıkacağız. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tehdit eden bir yapıdır. Bu yapıyla mücadelemizi bugüne kadar sürdürdük, bundan sonra da sürdüreceğiz. Ama 30 Mart'ta halkımızdan alacağımız destekle Allah'ın izniyle o mücadelemizi çok daha ileri safhalara götüreceğiz. Fakat burada bütün vatan evlatlarının, bu vatana aidiyet hisseden herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Aksi bir durum, sonuç ortaya çıkarsa, bunlar bu yapmış oldukları şantajla, tehditle 30 Mart'ta sonuç alırlarsa o zaman kaybeden 76 milyon olacak, kaybeden Türkiye Cumhuriyeti olacak, kaybeden Türk milleti olacak." 

"Acemice dinliyorlar"

"Siz de dinlendiğinizi düşünüyor musunuz, kriptolu telefon mu kullanıyorsunuz" sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı İşler, şu yanıtı verdi:

"Kriptolu telefon verdiler ama çok fazla kullanmamıştık, zaten ondan sonra bu olaylar gündeme geldi, şu anda zaten kullanmıyoruz, normal telefonla görüşmelerimizi yapıyoruz. Herkesin dinlendiği gibi muhtemelen beni de dinliyorlar. Bakan olduktan sonra evde ve Başbakanlıkta bazı telefon görüşmelerinde garip olaylar oldu, belli ki dinlendiğimiz gayet de net. Acemice de dinliyorlar bir de bunlar. Acemice dinliyorlar hakikaten fakat kesinlikle herkesi dinledikleri gibi beni de dinlediklerini ben de biliyorum. Bizim de zaten gizlimiz saklımız yok. Dolayısıyla konuşmamızı rahatlıkla yapıyoruz. Biz bu vatana hizmet için, bu davaya hizmet için siyasete girdik, bu millete hizmet için varız ve kelle kolktukta da gitmeye hazırız."

"Yaşanan olaylar cemaate bakışı da cemaat algısını da son derece kötü etkiledi"

"Fethullah Gülen'in neden Pensilvanya'ya gittiğini biliyor musunuz, böyle bir ortamda döner mi?" sorusu üzerine İşler, "Zaten dönecek olsaydı Fethullah Hoca şimdiye kadar dönerdi" dedi.

Bu yapının yıllardır 76 milyonun yardımseverlik, hayırseverlik duygularını sömürdüğünü dile getiren İşler, "Ben vakit geçmeden, hani 'çıkmayan candan ümit kesilmez' denir, aslında Hocaefendi'nin, onun da bir akıl tutulması yaşadığını düşünüyorum. Bir an önce kamuoyuna ve kendi müntesiplerine bu insanların gönlünü rahatlatacak bir açıklama yapması lazım. Bir an önce bu girmiş oldukları yanlış yoldan dönmeleri gerektiği kanaatindeyim. Yoksa bu akıbet hiç hoş olmayacak maalesef. Belki üç sene önceki Hocaefendi algısıyla şimdiki algı çok değişti" diye konuştu.

"Sahte delillerle hapse atıyorlar"

İşler, "Ne değişti de böyle oldu" sorusu üzerine, Hükümet'in değişmediğini, aynı çizgisini sürdürdüğünü söyledi.

Meselenin dershane olmadığını ifade eden İşler, "Bir yapı var. Rakip tanımak istemiyor, bütün güç kendisinde olsun istiyor. 'Devletin bütün kurumları, herkes esirimiz olsun ne dersek o olsun' mantığıyla hareket ediyorlar, istediklerini sahte delillerle hapse atıyorlar, montajlarla veya tuzak kurarak. Böyle bir yapı var. Her türlü pisliğin olduğu ve gayrıahlaki şeylerin, uygulamaların olduğu, (bunlara) müsaade eden bir yapı var" diye konuştu.

Bu yapının seçimlere kadar ellerinden geleni yapacağını dile getiren İşler, "Bilgi işlem konularında devletin kurumlarında ciddi şekilde var olduklarını biliyoruz ve maalesef bu yapının belki en önemli kötü özelliği aklın kiraya verilmesi, talimat geldiği zaman harfiyen uygulanıyor. Böyle olunca ne yapacağı belli olmaz. Önümüzdeki günlerde sistemi kilitlemeye yönelik, seçim öncesi hükümeti zor durumda bırakmak için birtakım faaliyetlerde bulunabilirler. Benim aklıma gelen mesela sağlık hizmetleri aksatılabilir, millet eczaneden ilaç alamayabilir, hükümete zarar vermek için bu tür faaliyetlerde bulunabilirler. Ama şuna inanıyorum, ne yaparlarsa yapsınlar aleyhlerine dönecektir. Türkiye'nin ilerlemesini, 2023 hedeflerini gerçekleştirmesini ne onlar, ne de uluslararası güçler engelleyebilecek" değerlendirmesinde bulundu.