Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM'de hükümet programını açıkladı.

Davutoğlu, "Bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan Yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz" dedi.

"Bu Meclis, Türkiye'nin ve 78 milyonun Meclisi'dir. 6. AK Parti Hükümeti de hiç kuşkusuz partimize oy vermiş olsun veya olmasın tüm vatandaşlarımızın hükümetidir" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

"Yeni dönemde de Meclisimiz içinde birlikte çalışma, uzlaşma arayışı ve işbirliğine önem vereceğiz. Tüm siyasi partilerle yakın bir diyalog ve işbirliği içinde olacağız. Hükümetimiz, ülkemizin ve siyasetin normalleşmesini hayati bir mesele olarak ele almaktadır. Bu hususta üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğimizden milletimiz emin olmalıdır. Aynı şekilde, siyasi partilerimizin insicam içerisinde çalışacağı bir yasama dönemi geçirme arzumuzu da bir kez daha tekrar etmek isterim. 1 kasım seçimiyle Türkiye'de yeni bir atılım döneminin önü sonuna kadar açılmıştır. "

"64. Hükümet tam anlamıyla bir reform hükümeti olacaktır" ifadesini kullanan Davutoğlu, reformlar sonucunda daha özgür, daha rekabetçi ve insan odaklı bir anlayış içerisinde refahını daha adil paylaşan bir Türkiye'ye kavuşma idealini sürdüreceklerini kaydetti. 

Yeni anayasa ve yargı reformu başta olmak üzere yapılacak çalışmalarda, en geniş uzlaşma arayışı içinde ülkenin uzun zamandır beklediği adımları atacaklarını söyleyen Davutoğlu, "Böylece özgürlük alanlarının daha da genişletileceği, herkesin birlik içinde farklılığını yaşamasının mümkün olacağı, çok daha yenilikçi ve rekabetçi bir toplumsal düzen de yerleşmiş olacak" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir yandan parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar diğer yandan yeni Türkiye vizyonlarının ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla başkanlık sisteminin daha uygun olduğuna inandıklarını söyledi.

Başbakan Davutoğlu, iktidara geldikleri günden beri bütün AK Parti hükümetlerinin programlarında çoğulcu ve özgürlükçü yeni bir anayasa vaadi bulunduğuna işaret etti.

Önümüzdeki dönemde sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü bir demokratik ve sivil anayasanın yapımına öncülük etmeye kararlı olduklarını vurgulayan Davutoğlu, "Bu dönemin yüce Meclisi'ni, Türkiye'nin ilk sivil anayasasını demokratik şartlarda yapmış olan Meclis olarak taçlandırmak istiyoruz. Diğer siyasi partileri de aynı anlayış içinde katkı vermeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Etnik, dini veya mezhebi kavramları suistimal eden tüm terör örgütlerine yönelik mücadelelerini kararlılıkla devam ettireceklerini dile getiren Davutoğlu, sınırların korunmasından sorumlu olacak yeni, profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulmasını sağlayacaklarını bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geleneksel vesayetçi aktör ve kurumlarla yürüttüğü mücadele neticesinde ülkemiz, milli iradeye dayalı demokratik bir siyasal sistemi inşa etme hedefine odaklanmışken, yeni bir vesayet odağının saldırılarına maruz kalmıştır. Milli güvenliğimizi ve meşru demokratik sistemimizi tehdit eden bu yeni vesayet odağı Paralel Devlet Yapılanması'dır. Yargı ve güvenlik bürokrasisini, sivil toplumun çeşitli kesimlerini ve iş dünyasını tesiri altına almaya çalışan bu yeni vesayet odağının siyaseti kendi hedefleri doğrultusunda dizayn etme çabaları, bürokrasi içinde şeffaflığı yok eden gayretleri ve vesayetçi anlayışı milli güvenliğimizi tehdit etmektedir. Milli iradeden aldığımız güçle bu ve benzer yapıları tamamen ortadan kaldıracak şekilde kararlı mücadelemize devam edeceğiz. "

"Suriye öncelikli"

Suriye’de dört buçuk yıldır devam eden ihtilafın gündemlerinde öncelikli konumda olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu ülkede, siyasi bir dönüşüm sağlayacak gerçek bir geçiş sürecinin hayata geçirilmesi için çabalarımız kararlılıkla sürdürülecektir" dedi.

Davutoğlu şöyle devam etti:

"Bölgemizde krizlerin yoğunlaştığı bir dönemde krizlere dirayetli bir şekilde muhatap olmaktan imtina etmedik. Siyasi istikrara dayalı güçlü sivil yönetimimiz diğer alanlarda olduğu gibi dış politikada da büyük bir avantaj oluşturdu. Dış politika alanında Türkiye, pasif bir izleyici değil, inisiyatif ve sorumluluk alan bir ülkedir. "

"Yeni dönemde de al bayrağı, dünyanın her köşesinde dalgalandırabilmek için, Türkiye’nin çevresindeki bütün havzalarda etkin ve sonuç alıcı, vicdani bir dış politika takip etmek için gece gündüz çalışacağız" diyen Davutoğlu, KKTC’nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının artırılması için bugüne kadar kararlılıkla attıkları adımlara devam edeceklerini vurguladı.

"Hem hakkımız hem görevimiz"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin kara ya da hava sahasında bir ihlal gerçekleşiyorsa, ona karşı her türlü tedbiri almasının hem hakkı hem de görevi olduğunu belirterek, "Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Rusya ya da başka bir ülkenin hedef alınması söz konusu değildir. Kendi topraklarını ve hava sahasını korumak ise uluslararası hukuktan kaynaklanan en doğal hakkıdır. Bizim Rusya ile ekonomik, siyasi, ticari ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Ancak ulusal güvenliğimiz de her dost ülke arasında olduğu gibi uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayalı olmak zorundadır" dedi.