İspanya'nın kuzeyindeki Bask ve Galisya'da özerk yönetimlerin parlamentolarını belirlemek için yerel seçimler yapıldı.
İspanya'da, 4 yılda bir gidilen özerk yönetim parlamentoları seçimleri son olarak 2009'da yapılmıştı. Seçimler yeni kemer sıkma politikaları için parlamentoların yenilenmesi gerektiği ve bölgelerdeki siyasi istikrarsızlık, gerekçe gösterilerek öne alınmıştı.
İspanya'daki 17 özerk yönetim arasında en fazla otonoma sahip olan, daha geniş mali bağımsızlığı bulunan Bask'ta ilk kez ETA tehdidi olmaksızın, özgür bir şekilde yerel seçimler gerçekleşti. AB terör örgütleri listesinde yer alan ETA, tam bir yıl önce (20 Ekim 2011) kalıcı, genel ve uluslararası gözlemciler tarafından doğruluğu teyit edilebilir ateşkes ilan ederek, silahlı mücadelesini bıraktığını açıklamıştı.
Bask'taki yerel seçim sonrasında oluşan siyasi tabloda, milliyetçi siyasi partilerin parlamentoda büyük üstünlük kurdukları görüldü. Bask bölgesindeki en büyük siyasi parti olan Bask Milliyetçi Partisi (PNV) yine birinci parti olarak çıktı. Ancak 2009'a oranla 3 milletvekili kaybeden PNV, 27 milletvekili ile tek başına iktidara gelecek çoğunluğu yakalayamadı. PNV'nin, koalisyon kurması veya dışarıdan destek alarak azınlık hükümeti kurması gerekecek.
ETA'nın siyasi kolu olduğu gerekçesiyle 2003 yılında yasa dışı ilan edilen ve kapatılan Batasuna Partisinin uzantısı olarak kabul edilen Bildu koalisyonu ise Bask'ta en büyük 2. siyasi parti oldu. 2011 yılında kurulan, ayrılıkçı ve sol görüşlü siyaset yapan Bildu 21 milletvekiline sahip oldu. Bildu'nun Bask'ta tarihi bir başarı elde etmesi dikkati çekti.
2009 yılındaki seçimlerde en fazla oy alan 2. siyasi parti olmasına rağmen dışarıdan Halk Partisi'nin desteğini alarak azınlık hükümeti kuran ve ilk defa Bask tarihinde iktidara gelen Sosyalist İşçi Partisi (PSE-EE) ise bu seçimlerde büyük yenilgi aldı. PSE'nin milletvekili sayısı 25'ten 16'ya indi.
Bask'ta oy kullanma işlemleri normal geçse de ETA yanlısı bir grubun, PSE-EE lideri ve mevcut durumda Bask Başkanı olan Patxi Lopez'in oy kullanmasını engellemeye çalışması buna gölge düşüren tek husus oldu. Lopez, oy sandığına yöneldiğinde salonda bulunan 6 kişilik bir grup ETA bayrağını kaldırarak, ETA mahkumları lehine sloganlar attı. Kısa süren ve polisin müdahale etmediği olay sonrasında Lopez, gazetecilere yaptığı değerlendirmede ''Bu yapılamaz, kimse oy kullanma hakkını engelleyemez. Bu tip, eskiden kalma birkaç vızıltı dışında, Bask Parlamentosu ilk kez tam bir özgürlük içinde seçiliyor'' dedi.
75 sandalyeli Bask özerk yönetim parlamentosundaki son durum şöyle oluştu: Bask Milliyetçi Partisi'nin (PNV) 27, ayrılıkçı ve sol görüşlü siyaset yapan Bildu koalisyonunun 21, Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSE-EE) 16, Halk Partisi'nin (PP) 10, İlerici Birlik ve Demokrasi Partisinin (UPyD) 1 milletvekili oldu.
Öte yandan Galisya özerk yönetiminde ise seçimleri, iktidarda olan ve tarihsel olarak bu bölgede hep güçlü konumda bulunan Halk Partisi (PP) kazandı. İspanya merkez hükümetinde de iktidarda olan, muhafazakar, sağ görüşlü PP, 38 olan milletvekili sayısını 41'e çıkartarak, 75 sandalyeli Galisya özerk yönetiminde tek başına iktidarlığını daha da güçlendiren bir sonuç aldı. İspanya'da yaşanan ekonomik krize rağmen PP'nin Galisya'da güçlenmesi dikkati çekti.
İspanya merkez parlamentosunda anamuhalefette olan Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ise Bask'ta olduğu gibi Galisya'da da ciddi oy kaybına uğradı. Komunist görüşlü Birleşik Sol ve Yeşiller ittifakından oluşan Alternatif Galisya Solu (AGE) ise 9 milletvekili ile ilk kez Galisya parlamentosuna girdi ve bölgedeki 3. en büyük siyasi parti konumuna geldi.
75 sandalyeli Galisya özerk yönetimi parlamentosundaki son durum şöyle oluştu: Halk Partisi (PP) 41, Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) 18, Alternatif Galisya Solu (AGE) 9, Galisya Milliyetçi Bloku (BNG) 7 milletvekili çıkardı.