ANKARA

Başbakan Yardımcısı Babacan, İstanbul merkezli operasyona ilişkin "Herkes yargı sürecini sorumlulukla takip etmelidir. Yargımıza düşen de en kısa zamanda görevini yerine getirmektir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki hükümet adına son konuşmayı yaptı.

Babacan, "2014 yılı bütçemiz bir seçim bütçesi olarak değil, sağlam gelir kaynaklarına dayalı ve giderlerin kontrol altında tutulmasına yönelik bir bütçe olarak hazırlanmıştır. İhtiyatlı gelir tahminlerine dayanmaktadır. 2014 yılına ilişkin gelir tahminlerimiz küresel ekonomideki aşağı yönlü riskler de dikkate alınarak yapılmıştır" dedi.  

Babacan, şöyle devam etti:

"Yolsuzluklar konusunda hükümetimiz, göreve başladığımız ilk günlerden itibaren hassasiyet içinde olmuştur. Şeffaflık ve hesap verebilirlik temel ilkemiz olmuştur. AK Parti iktidarı yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadeleyi en temel ve en acil hedefleri olarak belirlemiş ve bu 3 Y'nin üzerine kararlılıkla gitmiştir. 11 yıl boyunca yolsuzluk konusunda hiçbir şekilde, hiç kimseye müsamaha gösterilmemiştir. Bugüne kadar hiçbir yolsuzluğun üzeri örtülmemiştir. Her kim olursa olsun derhal hukuka teslim edilmiş, derhal gereği yapılmıştır."

Yolsuzluk ne kadar çirkinse...

Babacan, İstanbul merkezli operasyona ilişkin mesaj verirken, aksi ispat edilene kadar herkesin masum olduğu ilkesinin hatırlanması gerektiğini, bunun evrensel bir hukuk kaidesi olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

"Kalbinde adalet duygusu olan, vicdanı olan her insan aksi ispat edilinceye kadar zanlının masum olduğunu kabul etmek durumundadır. Hele hele kanun yapıcı olan bu yüce Meclis çatısı altında, kanunların ruhunu, esasını yaşatmak, uygulamak hepimizin görevidir. Bir insanın suçlu olduğuna karar verecek olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız mahkemeleridir.

Zanlıları yargılayıp suçluyu, suçsuzdan ayıracak, ak ile karayı belli edecek olan gazeteler, televizyonlar, sosyal medya değil sadece ve sadece yargıdır. Gizli belge ve bilgileri ortaya saçmak bunlar üzerinden kesin bir yargıya varmak, anında infaza girmek ada değildir. Bu şekilde adalet tecelli etmez, hak yerini bulmaz, ak ile kara birbirinden ayrılmaz. Yolsuzluk ne kadar çirkinse, ne kadar büyük bir hak yemekse daha yargı süreci tamamlanmadan karar vermek, ceza vermek, infaz etmek de o kadar kötü, çirkin ve büyük bir ahlaksızlıktır."

En kısa zamanda...

İstanbul merkezli operasyona ilişkin yargı sürecinin başladığını belirten Babacan, herkesin bu süreci sağduyuyla, sorumlulukla takip etmesi, yargının da itinayla ve mümkün olan en kısa zamanda görevini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

Babacan, "Aksi ispat edilene kadar masum olan insanlara karşı infaza girişen herkesin itibar ve siyaset suikastlerinin tetikçisi olur" dedi.

Seçimlere yalnızca 3,5 ay kala bu olayların gerçekleştiğine dikkati çeken Babacan, şöyle devam etti:

"Ancak şöyle bir zamanlamasına, muhtevasına, yöntemine baktığınızda, medyada işleniş ve servis tarzına baktığınızda burada maalesef bir siyaset mühendisliği görüntüsü vardır. Ve eğer böyleyse bu oyun yeni Türkiye'ye, büyük Türkiye'ye yönelik bir oyundur. Bu oyun doğrudan doğruya Türkiye'yi, Türkiye siyasetini, Türkiye'nin büyük ideallerini hedef almaktadır. Bu oyun milli iradeye kastetmektedir.

TBMM'den, iktidardan ve muhalefetten beklenen bu olanlar karşısında ilkeli, prensipli bir tutum sergilemektir.

Milletin aleyhine olan hiç kimsenin, hiçbir örgütün, hiçbir siyasi partinin lehine olamaz, millet esastır. Biz hiçbir yolsuzluğu örtmeyiz, hiçbir yolsuzluğa duyarsız kalmayız ama büyüyen Türkiye'ye yönelik hiçbir girişim, hiçbir oyun karşısında da seyirci kalmayız, kalamayız. Biz 11 yıl boyunca her türlü çeteyle, her türlü illegal örgütle, her türlü yolsuzlukla mücadele ettik ve bu mücadelemizi cesaretle verdik. Bundan sonra da mücadelemiz devam edecek.

Türkiye artık eski Türkiye değildir, Türkiye çıkarları zedelenenlerin kirli senaryolarla istikamet çizecekleri bir ülke de değildir.

İktidarımız döneminde mali suçlarla mücadele kapsamında yani yolsuzluk, sahtecilik ve ekonomik suçlarda 11 yılda toplam 91 bin 687 tane operasyon düzenlenmiş. Bunu 11 yıla bölün, her yıldaki gün sayısına bölün ve her gün bu konularda kaç tane operasyon düzenlendiğini siz hesap edin. 91 bin 687 operasyon sadece yolsuzluk, sahtecilik ve ekonomik suçlarla alakalı. Kaçakçılık suçlarında bu dönemde 113 bin 545 tane operasyon gerçekleştirdik, 214 bin 615 kişi yakalandı bu operasyonlarda, 113 bin 545 operasyon sadece kaçakçılıkta.

Organize suçlarda 2 bin 234 operasyon, 30 bin 570 yakalanan kişi, narkotik suçlarda 123 bin 18 operasyon, 259 bin 102 kişi. Sadece bu rakamlar dahi bizim mali suçlarla, kaçakçılıkla, organize suçlarla, narkotik suçlarıyla ne kadar yoğun bir mücadele içinde olduğumuzu ispat eden, gösteren, çok önemli rakamlar bunlar."

Millet en büyük hakem

Milletin, ferasetiyle en büyük hakem olduğunu belirten Babacan "Milletimiz sergilenen oyunları çok net bir şekilde görüyor, izliyor. Milletimizin gönül penceresi açık ve milletimiz, gerçekten, pek çok olay karşısında çok sıhhatli analiz yapabiliyor, doğruyu, eğriyi çok iyi ayırt edebiliyor. Bu olanlar ve bir siyasi mühendislik görüntüsü veren bu olaylar eğer böyleyse, bu, milletimizin, gerçekten, takdirinden, milletimizin değerlendirmesinden kaçmaz, kaçamaz ve 30 Martta milletimiz, Türkiye üzerinde operasyon yapmaya çalışan çevrelere, onların uzantılarına, onlarla birlikte hareket eden fırsatçılara, kuşkusuz, gereken cevabı sandıkta en güzel şekilde verecektir" diye konuştu.

Babacan şöyle devam etti:

"Hesaplaşma günü, inşallah, yakın. Bütün bunların değerlendirmesini, halkımızın vicdanı, kanaati, hep beraber göreceğiz, 30 Martta net ve açık bir şekilde ortaya çıkacak, kim ne derse desin.

Sizlerin ve milletimizin şunu bilmesini istiyoruz ki her türlü saldırıya göğüs gererek Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz. Çocuklarımıza, gençlerimize artık üzerinde operasyon yapılamayan bir Türkiye emanet etmek için aynı heyecanla, aynı gayretle çalışmaya devam edeceğiz.

Faizlerin düşmesinin birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz, o birilerini daha da rahatsız etmeye devam edeceğiz.  Çözüm süreçlerinin birilerini çok ciddi şekilde rahatsız ettiğini biliyoruz.

Ölümlerden, kandan ve gözyaşından beslenenleri rahatsız etmeye, gençleri yaşatmak için çırpınmaya da devam edeceğiz.

İstikrar, güven ve kardeşlik ortamının birilerine rahatsızlık verdiğini biliyoruz. İstikrarla, güvenle, daha güçlü bir kardeşlikle Türkiye'yi yüceltmeye de devam edeceğiz.

Demokrasinin bazı çevreleri çok rahatsız ettiğini de biliyoruz. Biz o çevrelere de rahatsızlık vermeye, demokrasiyi daha da büyütmeye devam edeceğiz.

Aktif dış politikanın, itibarı artan bir Türkiye'nin, kirli çıkarları zedelenen çevrelere rahatsızlık verdiğini biliyoruz. Türkiye'nin güçlenmesinden, büyümesinden, tüm dünyada sözü dinlenen, itibarlı bir ülke olmasından rahatsızlık duyanlar olduğunu biliyoruz. Onları da rahatsız etmeye, dünya genelinde hakkı, doğruyu savunmaya devam edeceğiz.

Türkiye üzerinden çıkar hesabı yapan kaos lobisinin ayağına basmaya barış lobisinin bir üyesi olarak barış mücadelesi vermeye devam edeceğiz."