ANTALYA

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Milletvekili dokunulmazlığı, kürsü dokunulmazlığı hariç kalksın, güzel. Peki bakanların dokunulmazlığı niye kalkmıyor, hangi gerekçeyle kalkmıyor? Hiçbir bakanın dokunulmazlığı kalkmadı, başbakanın da dokunulmazlığı kalkmadı." dedi.

Kılıçdaroğlu, Sirene Belek Hotel'de gerçekleştirilen partisinin 26. Dönem 1. Yasama Yılı Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, binlerce şehit, on binlerce gazi olduğunun altını çizerek Türkiye'yi çağdaş uygarlığı aşmak, uygar dünyanın bir parçası olmak, savaşı ve gözyaşını bir tarafa bırakıp, mutlu bir Türkiye'yi çocuklara bırakmak için kurduklarını dile getirdi.

Dün parlamentoda dokunulmazlıkları konuştuklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Ve karar çıktı. Dokunulmazlıkların kaldırılması TBMM'nin bir kararıdır. Bizim tavrımız ta başından beri belliydi. Parti programımızda yazıyor, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıklara karşıyız. Kürsü dokunulmazlığını savunduk her yerde, savunmaya devam edeceğiz. Ama bizim getirilen düzenlemeye itirazlarımız oldu, onları da gayet açık, net bir şekilde kamuoyunda, parlamentoda paylaştık. Ama yeterince paylaştığımız kanısında değilim. Milletvekili arkadaşlarımızın bunları yeterince dillendirdiği kanısında da değilim. Hepimize görev düşüyor." diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin bu süreci ve yaşanan bu süreç sonrasını çok net bir biçimde halka anlatmasını isteyerek şu ifadeleri kullandı:

"Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı hariç kalksın, güzel. Peki bakanların dokunulmazlığı niye kalkmıyor, hangi gerekçeyle kalkmıyor? Hiçbir bakanın dokunulmazlığı kalkmadı, başbakanın da dokunulmazlığı kalkmadı. Bunun çok iyi anlatılma lazım. Milletvekiline dokunacağız ama milletvekili olan bakana dokunamayacağız. Niçin? Onun ayrıcalıkları var. Biz bu ayrıcalıkları her ortamda reddettik, söyledik."

İhaleye fesat karıştıran, adam kayıran, yolsuzluk yapan kişilerin dokunulmazlığının olmaması gerektiğine işaret eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, milletvekili dokunulmazlığının aslında soruşturmasının ertelenmesiyle ilgili bir olay olduğunu, milletvekiliyken soruşturma açılmadığını, milletvekili seçilmedikten sonra yan soruşturmanın açıldığını kaydetti.

Yumurtalı protesto 
Ankara'da dün yaşanan yumurtalı protestoya da değinen Kılıçdaroğlu, "Kocatepe'de iki şehidimizin ve bir albayımızın cenaze törenine katıldım. Olabildiğince Ankara'daysam veya Ankara dışındaysam şehit cenazelerine katılırız, namazımızı kılar, duamızı yapar. Hoca helallik ister, helalliğimizi veririz." diye konuştu.

Dün de cenaze törenine katıldığını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bir kişi önce, 'Bu şehit cenazesinde sizin ne işiniz var?' diye soru sordu. Arkasından protestolar gelmeye başladı. Şu konuya özellikle değinmek isterim. Şehit ailelerine gittiğimiz zaman, onlar bize zaman zaman sitemde bulunurlar. Niye bu terörü bitirmiyorsunuz diye her gittiğim şehit evinde bu soru bana sorulmuştur. Niye bu terörü bitirmiyorsunuz diye. Siz Meclis'tesiniz, siz Cumhuriyet Halk Partisi'siniz, niye bir araya gelip, bu terörü bitirmiyorsunuz?'Acı bizim ocağımıza düşüyor, doğru. Acı, ateş onların ocağına düşüyor. Neden bunu yapmıyorsunuz? Biz de dilimizin döndüğü kadar kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ama dün farklı bir tabloydu. Ceplerine yumurta koyup şehit cenazesine gelmişler. Bakın altını çiziyorum. Şehit cenazesine, ceplerine yumurta koyup geliyorlar. Niçin? Şehidin cenazesini kılmak için değil, şehidi istismar etmek için geliyorlar ve yumurta atıyorlar. Şehitlere saygısızlık bizatihi en büyük terör eylemidir. Bütün Ankara'daki savcılara açık ve net çağrıda bulunuyorum; Bu teröristleri yakalamak, ey savcı senin görevindir. Ey emniyet senin görevindir. Bu alçaklara hesabını sormak zorundasınız. Akıllarınca şöyle bir şey yapacaklar. Efendim CHP'nin terörle bağlantısı var, bunu halkın kafasına yerleştirmek istiyorlar. Daha önce söyledim, grupta söyledim, şimdi Antalya'da söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ni terörle bir göstermek isteyenler veya böyle bir çaba içinde olanlar açık ve net söylüyorum, namussuz insanlardır, alçak insanlardır, şerefsiz insanlardır. Böyle bir şerefsizliği yapıyorlar."