İçişleri Bakanı Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen 'Kadın Muhtarlar Derneği 3'üncü Genel Kongresi'ne katıldı. Burada konuşan Soylu, "Bizim kültürümüzde, gündelik hayatımızda sıkça kullandığımız bir duamız vardır; iyi ve yararlı bir iş yapan birini duyduğumuz zaman, 'Allah sayılarını arttırsın' deriz. İçişleri Bakanlığı olarak, aynı duayı kadın muhtarlarımız için de her zaman yaptığımızı, samimiyetle ifade etmek isterim. 2004 yılında sadece 117 kadın muhtarımız vardı, bugün ise kadın muhtar sayımız bin 123'tür. Sizler de takdir edersiniz ki, toplam 50 bin 340 muhtarımız içinde, arzu ettiğimiz seviyede değil. Bunu daha yukarılara çekmemiz lazım. Öte yandan, tüm muhtarlarımızda lise mezunu oranı yüzde 16, kadın muhtarlarımız içinde ise yüzde 35,3'tür; yüksekokul ve lisans mezunu olanların oranı tüm muhtarlarımızda yüzde 2,7, kadın muhtarlarımızda ise yüzde 13,9'dur. Kadın muhtarlarımızın sayısının artması, sadece istatistik açıdan değil, muhtarlık hizmetlerindeki verimlilik açısından da ciddi bir avantajdır ve burada seçmenlerimiz açısından da hiçbir tereddüt olmamalıdır" diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANIMIZ İNŞALLAH KIZMAZ' DİYEREK BİR HİKAYE ANLATTI

Daha sonra, 'İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız kızmaz' diyerek bir hikayesini anlatan Bakan Soylu, "Sanırım 2014 yılı seçimleriydi. Siyasette erkek ağırlığı fazladır. Sayın Cumhurbaşkanımız bize o zamanlar, ilk 3'te her zaman kadınlara yer verilmesi yönünde talimat verirdi. Bir büyükşehir belediye başkanı adayımız, listede kadınlara ilk 10'da çok az yer vererek, meseleyi kendi başına hallettiğini düşünüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız toplantıda, 'Şu ilin listesini verir misiniz?' dedi. Listede 1 erkek, 2 erkek, 3 erkek, 4 erkek, 5 erkek gördü. Bunun üzerine Cumhurbaşkanımız, 'Şu 5 erkeğin adını çıkarıp yerine kadın ekleyin' dedi. 'Bu listeyi kim yazdı' dedi. Ardından da 'Ben hakkımı kadınlardan yana kullanıyorum' dedi. Oluşturmak istediğimiz farklı bir iklim var. Sosyal alanda kadınların daha çok söz sahibi olmasının önünü açmak istiyoruz" dedi.

'MUHTARLAR İÇİN 'YILLIK İZİN HAKKI' ÇALIŞMASI YAPIYORUZ'

Soylu, halihazırda 85 kadın mülki idare amirinin olduğunu ve bunların 53'ünün 15 Temmuz sonrasında göreve başladığını belirterek, "Keza 2010 yılında, bakanlık bütçesinden destek sağlanan kadın temalı dernek projelerinin sayısı 2, yardım tutarı da 145 bin TL'ydi. Bunu her yıl katlayarak arttırdık ve şu anda 2021 yılı için destek verdiğimiz kadın temalı proje sayısı 25, destek miktarı da 3 milyona yakın. Son 10 yılda destek verdiğimiz bu tarz proje sayısı toplam 199, verdiğimiz proje destek tutarı da 15 milyona yakındır. Dolayısıyla bu ve benzeri adımlarla, aslında oluşturmak istediğimiz farklı bir iklim var. Tıpkı mazimizden verdiğimiz örnekler gibi, sosyal alanda kadınlarımızın daha etkin olmasının, daha çok söz sahibi olmasının, kadınlarımızın vicdanının, gayretinin, becerilerinin gündelik hayatımıza daha çok yansımasının önünü açmak istiyoruz. Özellikle muhtarlarımızın talepleri doğrultusunda yaptığımız ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat öncülük ettiği, geçen muhtarlar buluşmasında da kamuoyuyla paylaştığı yeni düzenleme çalışmamızda, bu yönde adımlarımız var. Bunlardan birisi de hem muhtarlarımıza bir aylık 'yıllık izin hakkı' hem de kadın muhtarlarımıza doğumdan önce ve sonra 'analık izin hakkı' verilmesi düzenlemesidir" ifadelerini kullandı.

'KADES İNDİRME SAYISI 2,6 MİLYON, İHBAR SAYISI 230 BİN'

Bakan Soylu, özellikle kadın muhtarları, bazı temel projelerinde yanlarında görmeyi arzuladıklarını işaret ederek, "Bunlardan en önemlilerinden birisi, 'En İyi Narkotik Polisi Anne' projemizdir. Yaptığımız saha araştırmaları, gençlerin uyuşturucuyu çoğunlukla evlerinde kullandığını; uyuşturucu kullanan gençlerin annelerinin mesleği sorulduğunda yüzde 90 oranında ev hanımı cevabını verdiklerini fark ettik. Allah göstermesin, hepimizin başına gelebilecek bir felakettir. Onun için anneleri uyuşturucu konusunda bilinçlendirmek istedik. Uyuşturucu kullanmaya başlayan genç nasıl anlaşılır, bu tehlike nereden çocuğumuza yanaşır, nasıl bulaşır, nelere dikkat etmek gerekir, bunları anlatıyoruz. Kadın muhtarlarımızdan buradan rica ediyorum, mahallelerinde bu konuda gayret göstersinler. Bu proje kapsamındaki faaliyetlerimizde geçen yıl 20 bin kişiye ulaşmıştık, bu yıl halen 101 bin kişiye ulaştık ama bu yeterli değil. Bunu mutlaka yukarılara çekmek durumundayız. Keza uyuşturucu ihbarı yaptığımız UYUMA ihbar aplikasyonunda da indirme sayımız 441 bin; aldığımız ihbar sayımız da 35 bin 706'dir. Bunu da mutlaka yaygınlaşmaya gayret edelim. Bildiğiniz gibi kadına yönelik şiddeti önlemeyle ilgili olarak KADES adlı bir aplikasyonumuz var, onu da şu ana kadar indirme sayısı 2,6 milyon, aldığımız ihbar sayısı ise 230 bindir ve bunlardan 130 bin 141'i asıllı ihbardı; gerçekten şiddet tehlikesi olan ihbarlardı ve arkadaşlarımız hızlıca yetişip müdahale ettiler" dedi.

'NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMETLERİNİ MUHTARLIKLARA GETİRECEĞİZ'

Bakan Soylu, nüfusu çok yüksek olanlardan başlayıp, Nüfus Müdürlüğü hizmetlerini muhtarlıklara getireceklerini belirterek, "Yeni bir model kurduk, nüfus idarelerindeki 'Kiosk'ları modernleştirdik. Onların yerine yeni 'Kiosk'lar yapıyoruz. Vatandaşlar her türlü işlemi oradan yapabilecek. Nüfus Müdürlüğü'ne gitmeye gerek kalmayacak. O 'Kiosk' üzerinden nüfus cüzdanı müracaatı dahil her işlemi yapabilecekler. Büyük muhtarlıklara bunları kuracağız daha sonra yaygınlaştıracağız" diye konuştu.

'BİZ KENDİMİZİ BAŞKALARINA YÖNETTİRMEYİZ'

Daha sonra büyükelçiliklerin 'Osman Kavala' açıklamasına ve muhalefetin bu konudaki duruşuna tepki gösteren Soylu, "Biz, güçlü bir ülkeyiz. Zorlukların yıldırmadığı, bilakis zorlukların bizi güçlendirdiği bir ülkeyiz. Üzerimizde oluşturulmak istenen küresel baskıyı, hepimiz izliyoruz, takip ediyoruz. Düzensiz göçle olsun, terörle olsun, farklı operasyonlarla olsun, bizi bir cendereye sokmak ve yönetmek istiyorlar. Burada muhalefetin tavrını üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim. O 10 büyükelçiye 'haddinizi bilin' deselerdi. Bizim ülkemizin içişlerine karışmak kimin haddine. Yıl 2004'tü galiba, Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) serüvenine çok önemli adımı atmak için AB toplantısına gitti. Cumhurbaşkanımız o zaman o toplantıdan, 'Uçağı hazırlayın dönüyoruz. Bu müzakere burada bitmiştir' demişti. O dönem Sayın Baykal, ana muhalefet partisinin genel başkanıydı. Çıkıp yaptığı açıklamada, 'Sayın Başbakanı sonuna kadar destekliyoruz. Uçağa binip dönsün. Yaptığı hareket Türkiye adına onurlu bir harekettir. Biz bunu iç siyasi malzemesi haline getirmeyiz' dedi. Konu memleket olunca, milli mesele olunca hep beraber hareket etmeliyiz. Neyse ki bahsettiğim kişiler Türkiye'nin gücünü görmüş oldular. Biz kendimizi başkalarına yönettirmeyiz. Döviz kurlarına da yönettirmeyiz, 10 büyükelçiye de yönettirmeyiz. Bizi ancak, milletin iradesiyle seçtiği insanlar yönetirler" ifadelerini kullandı.