İSTANBUL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Geri Dönüşüm İşçileriyle Buluşma" programında konuşan Kılıçdaroğlu, hayatının her döneminde toplumun sorunlu kesimleriyle hep ilgilendiğini söyledi. 

Hep mazlumdan ve haklıdan yana olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, insanları güçlü kılan en önemli unsurun sosyal devlet anlayışı olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da sandığa gidecek işçilerin haklarını arayacaklarını kaydederek, "Size 'hayır' deyip bütün kapıları yüzünüze kapatanlara bir kez olsun çıkacaksınız ve 'ben de hayır diyorum' diyeceksiniz. Onurunuzla, gururunuzla sandığa gidecek ve 'hayır' oyu kullanacaksınız. Bu sizin bir çığlığınız olacaktır. 'Tek adam rejimine ben de 'hayır' diyeceğim' diyeceksiniz. Tek adam rejiminde nereye gideceksiniz, hakkınızı nerede arayacaksınız? Sadece siz değil, çocuklarınız, anneleriniz, babalarınız sizin arkanızda durmalı." ifadelerini kullandı. 

"Üstünlerin hukukunu kurmak istiyorlar, hukukun üstünlüğünü değil"

"Bir kişiye devleti teslim etmenin risklerini hepimiz biliyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"18 maddelik değişiklikle ilgili tartışma bizim dışımızda pek dile getirilmiyor. Başka konular tartışılıyor. Amaç gündemi saptırmak. Sizin elinizden alınacak hakları duyurmamak. Bunun yolunu, yöntemini arıyorlar. Ama söz, karar verdim. Ayın 16'sına kadar hiçbir kısır tartışmanın içerisine girmeyeceğim, girmeyeceğim, girmeyeceğim. Medeni bir insan gibi onlara çağrı yaptım. Dünya kadar televizyonları var. Buyurun gelin, kavga edecek halimiz yok. Bu tek adam rejiminde ne geliyor, demokratik parlamenter sistemde ne olması lazım, oturup konuşalım. Cesaret edip gelemiyorlar. Yürekleri yetmiyor. Yaptıkları düzenlemenin topluma nasıl bir felaket getireceğinin onlar da farkındalar. Üstünlerin hukukunu kurmak istiyorlar, hukukun üstünlüğünü değil."

Dünyanın en gelmiş 20 ülkesinde ABD hariç, diğerlerinin tamamının parlamenter sistemle yönetildiğini, dünyanın en yoksul 20 ülkesinde ise başkanlık sistemi olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bize 'üçüncü lige inelim, yoksul ülkelerle aynı lige inelim' diyorlar. Biz de diyoruz ki 'bu ülkede insanların gelecek güvencesine ihtiyacı var. Bu ülkede bütün çocukların iyi okumaya ve iyi beslenmeye ihtiyacı var. Parlamenter sistemde bunları yapabildik, yapıyoruz zaten. Neden bu yetkileri alıyoruz?' Hepimizin düşünmesi lazım. Şimdi elimizde altın gibi bir fırsat var. Siz de 'sosyal devlet istiyorum, tek adam rejimi istemiyorum' deyin ve yüreklice bir 'hayır' verin. Sizin 'hayır' söylemeye herkesten daha fazla hakkınız var. En çok ezilenler sizlersiniz. Hak talebinde bulunduğunda kapılar yüzlerine kapanan sizlersiniz. 'Adalet istiyorum' dediğinizde sesi duyulmayanlar sizlersiniz. Korkuyorlar. Baskı kuruyorlar. İstedikleri kadar baskı kursunlar, istedikleri kadar eziyet etsinler. İstedikleri kadar yeri göğü 'evet' ile donatsınlar. Bu milletin bir onuru var. Bu millet, bu devleti sokakta bulmadı. Birlikte huzur içinde yaşamak istiyor. 'Hayır'da alın teri var. Sokakta da 'hayır' var. İstanbul'da da 'hayır' var. Son yapılan çalışmalar şunu gösteriyor; İstanbul'da en az yüzde 53 'hayır' var. En az yüzde 53.Koskoca Türkiye Cumhuriyetini bir kişiye teslim etmek istemiyoruz."