Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ensar Vakfı şubelerinin katılımıyla düzenlediği "Büyük Türkiye Buluşması" etkinliğinde yaptığı konuşmada, zor zamanlarda bir araya gelebilmenin, dayanışmanın önemine dikkati çekti.

Gezi olaylarında birilerinin toplumsal kalkışmayla iktidarı devirmeye çalışmasına ilk ses çıkanlardan birinin Ensar Vakfı olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Milli İrade Platformu çatısı altında gönüllü kuruluşlarımız bir araya geldiler ve dediler ki 'Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Erdoğan'ı yedirmeyiz' dediler. Bu çok önemli bir sesti" diye konuştu.

"Türkiye'de milletin bileğini bükemediler"

Gezi olayları, 17 Aralık, arkasından yaşanan hadiselerin, küresel siyaset mühendisliği projesinin parçaları olduğunu dile getiren Akdoğan, "Mısır'da aynı olaylar oldu. Sokak gösterileri, terör hadiseleri, iktidarı yıpratmaya dönük bir takım iddialar, ses kayıtları vesaire, Ukrayna'da da aynı olaylar oldu. Bazı Balkan ülkelerinde de aynı olaylar oldu. Hepsinde netice aldılar. Netice alamadıkları tek ülke Türkiye" şeklinde konuştu.

Aynı senaryoların bugün bazı ülkelerde de devreye girdiğini anlatan Akdoğan, şöyle devam etti:

"Biz, hamdolsun bu oyunu boşa çıkardık. Türkiye tekrar bölgesel bir güç olmak, bölgesel bir aktör olmak, mazlumların umudu olmak, bütün fakir fukaranın, mazlum halkların, garibanların kucaklayıcısı olmak, bu amacın peşinde koşuyor. Bundan rahatsız oldular. Avrupa ülkelerini görüyorsunuz, 100 tane göçmeni görünce panik atak geçirdiler. Biz 2,5 milyon insana kucağımızı açtık. Hiç maliyet hesabı yapmadık. Muhalefet çok eleştirdi; 'Kendi insanlarınıza harcayın, bunlara niye harcıyorsunuz bu kadar parayı'. İnsanın dinine, milliyetine bakmayacaksın. Mazlumun kimliği sorulmaz. Zalimin de kimliğine bakılmaz. Bu ahlaki bir duruştur. Bu duruşu sergilemezseniz aynada da kendi yüzünüze bakamazsınız, hiç bir inandırıcılığınız kalmaz. İşte o Avrupa ülkeleri küçülüyor bugün, Türkiye bu kadar masraf yaptı, büyüyor."

"Süreçler hep sabote edildi"

AK Parti'nin Çözüm Süreci gibi çok önemli projeleri hayata geçirdiğini belirten Akdoğan, şunları söyledi:

"Bunların hepsi sabote edildi, boşa çıkarılmaya çalışıldı. Hangi toplum kesimi varsa dedik ki, bu bir sosyal restorasyon, bu sorunları çözersek Türkiye'nin bütünlüğünü koruruz. Sorunlar derinleşirse o zaman tehditler, riskler barınır ve bir çok adım attık ama o süreçler hep sabote edildi, hep ihanet edildi. Bugün yeni bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçte de muhatabımız millettir. Hizmet etmeye milletimiz için devam edeceğiz. Herkesi kime oy verirse versin kucaklamaya, yatırım yapmaya devam edeceğiz. Onların hakkını, hukukunu  geliştirmek için mücadele etmeye edeceğiz ama terör tehdidi, bütün bu tehditler bertaraf edilene kadar bu mücadele de devam edecek. Oradaki vatandaşımızın hakkı ve hukuku için devam edecek. Oradaki vatandaşımızın talebi ve ihtiyacı üzerine bu operasyonlar yapılıyor ve devam edecek."

Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önümüzde şimdi kısa sürede verdiğimiz sözleri tutmak var. Reformlar var, projeler var. Bunlar çalışılıyor, inşallah önümüzdeki hafta hükümet programı da Meclis'te okunur. Çok hızlı bir şekilde verdiğimiz sözlerin yerine getirilmesi, reformların yapılması, projelerin hayata geçirilmesi, bununla ilgili bir takvimlendirme var. Bu süreçte çok önemli artık iş yapma zamanı, icraat yapma zamanı. Ama bu her açıdan böyle, sadece popülist gibi görünen vaatler değil, hak ve hukukun, adaletin tecellisi, gelişmesi için daha yürümemiz gereken çok mesafe var. Önemli kazanımlar elde ettik ama daha yapacak çok iş var."